Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
                                                                               
  
 Y A R G I T A Y
                                                                              
Ceza Genel Kurulu
    S A Y I 

Esas            Karar           Tebliğname   
1996/1-298	1997/3	 1/88362

                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 1.Ceza Dairesi	 	
Mahkemesi                : Yozgat Ağır Ceza	 	 
Günü                     : 08.05.1996	 	 
Sayısı                   : 622/33	 	 
Davacı                   : K.H.	 	 
Davaya katılan           : Murat İrgüneş Vekili Av. Ruhi Bacanlı
Sanık                    : Dursun Tekin  Vekili Av. Kemal Korkmaz Aral

	Adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan sanık Dursun TEKİN'in değişen suç
 vasfına göre TCK.nun 456/2, 457/1, 51/2, 59/2 ve 81/2. maddeler uyarınca 10
 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına sanığın bu cezasının 6136
 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçu nedeniyle verilen hapis ve para cezası
 ile TCK.nun 71/1 ve 75/2. maddeleri uyarınca toplanarak sonuçta 21 ay 10 gün
 hapis ve 238.332 lira ağır para cezalarının ayrı ayrı ve tamamen tatbikine,
 ertelemeye yer olmadığına, tabancanın zoralımına ilişkin Yozgat Ağır Ceza
 Mahkemesince 12.07.1995 gün ve 622/130 sayı ile verilen karar, katılan
 vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince
 07.02.1996 gün ve 3745/291 sayı ile;
	"... incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında
 isabetsizlik görülmemiş olduğundan, müdahil vekilinin olayda tahrik
 bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
 Ancak;
	A-Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek husumet bulunması, atış
 mesafesi, hedef seçme imkanı bulan sanığın husule getirdiği yaraların yer ve
 nitelikleri gözönünde tutulduğunda, sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs
 olarak nitelendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi,
	B-Kabule göre de;
	Sanığın, yaptığı eylem sonucu, müdahilin dalağının da alınmasına neden
 olduğunun anlaşılmasına rağmen temel cezanın TCK.nun 456/3 yerine 456/2.
 maddesi uygulanarak verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
	Yerel Mahkeme ise 08.05.1996 gün ve 622/33 sayı ile;
	Kabule göre olan bozma nedenine uymuş,
	Özel Daire kararının (A) bendindeki bozma nedenine karşı; "Kalkışmanın
 4 koşulundan kastın bulunması koşulu gerçekleşmemiştir. Zira; sanığın mağduru
 öldürmesi için ciddi bir husumet mevcut değildir. Sanığın kızı Hacer, olay
 tarihinden 10 yıl kadar önce kendi rızasıyla müdahil mağdur Murat'a kaçmış,
 ikinci eşi olmuş bu birliktelikleri halen sürmektedir. Bu rıza ile kaçırma
 olayından sonra 10 yıl içinde taraflar arasında ciddi bir olay cereyan
 etmemiştir. Sanık Dursun için bu olay adam öldürme nedeni olsaydı 10 yıl
 içinde açığa çıkardı. Bu nedenle bu olayı adam öldürmeyi gerektirecek bir
 husumet olarak kabul etmek olası değildir. Mağdur ve kardeşinin sanığı
 kafatasında çökme kırığı meydana getirecek şekilde dövmeleri de tek başına
 sanıkta öldürme kastının varlığını göstermez. Keza 5-6 metre mesafeden 1 el
 atış sonucu dalağın çıkarılmasına neden olacak biçimde yaralama, yani
 yalnızca yaranın yeri ve niteliği gözönünde bulundurularak öldürme kastının
 varlığı kabul edilemez.
	Mağdurla sanık arasında 5-6 metre gibi yakın bir mesafe olmasına
 karşın sanığın tek atışla yetinmesi, tabancasında dahi 5 mermi bulunmasına
 rağmen atış olanağı varken ve savunmasız mağdur yerde yatarken atışa devam
 etmeyerek eylemine kendiliğinden son vermesi kastının öldürmek değil
 yaralamak olduğunu açıkça ortaya koyduğundan, olayda gel sebeplerin etken
 olma koşulu da gerçekleşmemiştir." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde
 direnmiş ve sanık hakkında, uyulan kabule ilişkin bozma nedenine göre
 uygulama yapmıştır.
	Bu kararın da, katılan vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine
 dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 13.12.1996 günlü
 tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
 gereği konuşulup düşünüldü:

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	İncelenen dosyaya göre;
	Adam öldürmeye teşebbüs suçundan açılan ve sanığın etkili eylem
 suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme
 arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık yoktur. Çözümlenecek sorun; sanığın
 eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu mu yoksa etkili eylem suçunu mu
 oluşturacağına ilişkindir.
	Olay tarihinden 10 yıl kadar önce mağdur Murat tarafından, sanığın
 kızı Hacer kaçırılmış resmi nikahlı eşi üzerine kuma olarak götürülmüştür.
 Olay günü öğleden önceki saatlerde sanık Dursun Tekin elinde su borusu olduğu
 halde sulamak için gittiği tarlasının yanında, yine tarla sulama işiyle
 meşgul olan mağdur Murat ile kardeşi Mehmet'in yanlarına giderek su motorunu
 tamir etmekte olan Murat'ı elindeki boru ile ittirmiştir. Aralarında çıkan
 boğuşma sırasında mağdurun kardeşi Mehmet de sanığı orada bulunan su göletine
 itmiş, arkasından kendileri de gölete girerek sanığı tekme-tokat ve kürekle
 başında çökme kırığı meydana getirecek şekilde dövmüşlerdir. Orada bulunan
 tanıklar, tarafları ayırmışlar ve sanığı evine göndermişlerdir.
	Aradan 2 saat kadar bir zaman geçtikten sonra sanık, oğlu Hazım'ın
 kullandığı traktörle önceki olayın geçtiği yere gelerek tarlasında çalışmakta
 olan mağdur Murat'a "Erkeksen tarladan çık dışarı" diye bağırmış, traktörden
 inerek, o sırada tarlasından çıkıp kaçmakta olan mağdur Murat'ı, elinde
 tabanca olduğu halde kovalamaya başlamış mağdurun arkasından, önce bir el
 ateş etmiş, ancak isabet ettirememiştir. Bu kovalama devam ettiği sırada
 mağdur Murat'ın, durup sanığa dönerek ve elindeki küreği havaya kaldırarak
 "vuracaksan vur" demesi üzerine, 6-7 metre kadar bir mesafeden bir el ateş
 eden sanık, mağduru karın ön duvarı midaksiller hatta 11. kosta hizasından
 giren kurşunla yaralamış, bu atıştan sonra mağdurun yere düştüğünü görünce
 oğlu Hasan ile birlikte olay yerinden kaçmıştır. Bu yaralamadan mütevellit
 mağdurun hayati tehlike geçirdiği, 25 gün iş ve gücünden kaldığı ve
 dalağınının alınması sonucu 19 çalışma gücü kaybı nedeniyle uzuv zaafına
 duçar olduğu ve yapılan ameliyat ve bakım sonucu hayatının kurtarılabildiği
 dosyadaki delillerle saptanmıştır.
	Sanık ile mağdur arasında kızını kaçırmasından dolayı geçmişe dayalı
 bir husumet bulunması, aynı gün öğleden evvel meydana gelen kavgada, mağdur
 ile kardeşinin kendisini gölete atıp başında çökme kırığı meydana getirecek
 şekilde tekme-tokat ve kürekle dövmeleri sonucu yeni bir husumetin ortaya
 çıkması, mağdurun hayati bölgesine tabanca gibi öldürücü nitelikteki bir
 silahla ve etkili mesafeden ateş etmesi, bu atıştan sonra mağdurun yere
 düştüğünü görünce sonucu aldığı kanısıyla olay mahallinden kaçması,
 mağdurdaki yaranın yeri ve niteliği raporlarda bildirilen bulgu ve sonuçlar
 ve hayatının yapılan ameliyatla kurtarılabildiği gözönüne alındığında
 sanığın; mağduru öldürmeyi kastettiği sonucuna varılmıştır.
	Şu hale göre, Özel Daire bozma kararı yerinde olup uyulmak gerekirken
 yerinde görülmeyen açıklamalarla direnilmesinde isabet görülmemiştir. Direnme
 hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
	Kurul Üyesi M.F. İnan da, Yerel Mahkeme direnme kararının isabetli
 olduğu gerekçesiyle uyulan kısmın incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine
 gönderilmesi gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.
	SONUÇ	: Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 istem gibi BOZULMASINA, 4.2.1997 günü oyçokluğuyla karar verildi.

Mehmet UYGUN	 S.SELÇUK	S.GENÇAY       S.N.DEDA
Birinci Başkanvekili    4.C.D.Bşk.      7.C.D.Bşk.     3.C.D.Bşk.
                       D.D.Daireye

M.N.ÜNVER	 N.BENLİ	 N.MUTİŞ        R.SÖNMEZ
8.C.D.Bşk.	 5.C.D.Bşk.	6.C.D.Bşk.

Ş.GÜNGÖR	 M.KABAN	 A.ÖNCÜL	       T.ÜNERİ

G.DEMİRBİLEK	 O.ŞİRİN	 H.DEMİRÖRS     T.DEMİRTAŞ

İ.YÜCEL	 	M.F.İNAN	S.ERKAN        S.YETKİN
                      D.D.Daireyi

A.İSAOĞLU	 Z.ASLAN	 A.KÖKSAL       Y.K.DOĞAN
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini