Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                                   
 Y A R G I T A Y                              
Ceza Genel Kurulu

      S A Y I 

Esas            Karar           Tebliğname   
1996/1-105	1996/130	1/20575                 

                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi                : MUĞLA Ağır Ceza
Günü                     : 27.12.1995
Sayısı                   : 339/371
Davacı                   : K.H.
Davaya katılan           : Vahit Kiraz vekili Av. Hasan Yüzbaşıoğlu
Sanık                    : Yüksel Kamar vekili Av. Esin Altaş

	Kan gütme saiki ile adam öldürmeye teşebbüs ve saldırgan sarhoşluk
 suçlarından sanık Yüksel Kamar'ın TCY.nın 450/10, 62, 59, 572/1, 59.
 maddeleri gereğince 16 yıl 8 ay ağır hapis ve 1 ay 20 gün hafif hapis cezası
 ile cezalandırılmasına, fer'i ceza tayinine ilişkin Muğla Ağır Ceza
 Mahkemesince verilen 17.5.1995 gün 420/142 sayılı hükmün sanık vekili
 tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi
 9.11.1995 gün 3068/3272 sayı ile;
	"1- Müdahil Vahit Kiraz'ın 9.5.1990 tarihinde sanığın oğlunu öldürdüğü
 ve 3713 Sayılı Yasadan yararlanarak cezaevinden çıktığını, oğlu öldürülen bir
 baba için bu acının geçtiğini kabule elverişli bir zaman geçmeden müdahili
 öldürmeye teşebbüs ettiği, müsnet suçu maruz kaldığı bu ağır tahrikin
 etkisiyle değil kötü bir geleneği bir görev bilinciyle sürdürmek amacıyla
 işlediğini kabule elverişli delil elde edilemediği gözönünde tutulduğunda,
 sanığın TCK.nun 448, 62, 51/2, 59. maddeleriyle cezalandırılmasında
 zorunluluk bulunduğu halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
	2- Ağır bir tahrik etkisiyle suç işleyen sanığın mütecaviz
 sarhoşluktan cezalandırılmasına karar verilmesi,
	3- Emanete kayıtlı boş fişekler ve saçma tanelerinin zoralımı
 hususunda bir karar verilmemesi" isabetsizliğinden bozmuş,
	Yerel Mahkeme 27.12.1995 gün 339/371 sayı ile;
	"İlk olaydan sonra geçecek zaman süresi, her kişiye göre
 değişebilecektir. Sanık cezaevinden çıkan mağduru görmüş ve bu fiili
 işlememiştir. Bu nedenle tahrik altında değildir. Oğlunun öldürülmesi
 nedeniyle bu fiili işlemiştir. Oğlunun öldürülmesi yasa tarafından
 ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle (1) ve buna bağlı
 olarak (2) no.lu bozmaya uyulmamıştır Müsadere konusunda da her zaman karar
 verilebilecektir." gerekçesiyle direnilmiştir.
	Re'sen temyize tabi olan bu hükmün sanık vekili tarafından da
 Yargıtayca incelenmesi talep olunmakla dosya Yargıtay C.Başsavcılığının
 "bozma" istemli 22.4.1996 tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
 gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, Ceza Genel Kurulunda duruşmalı
 inceleme yapılacağına dair yasal bir hüküm olmadığından sanık vekilinin
 duruşma isteminin reddi ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar
 verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	Sanığın adam öldürmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen
 olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suçun kan gütme
 saiki ile işlenip işlenmediğine ilişkindir.
	Saik; failin eyleme geçmesine etken olan nedenlerdir. Yasanın suç
 unsuru veya ağırlatıcı neden olarak kabul ettiği hallerde saike itibar
 edilmelidir.
	Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.2.1991 gün 1/41, 11.3.1991 gün 36/76,
 14.10.1991 gün 233/264 sayılı kararlarında belirtildiği üzere kan gütme;
 failin, daha önce öldürülen bir kimsenin intikamını almak için, ilk olayın
 doğurduğu elem ve infial geçtikten sonra suçlunun mensup olduğu gruptan
 birisini veya suçluyu öldürmesidir.
	Adam öldürme suçunun kan gütme saiki ile işlendiğinin kabulü için
 aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir:
	1- Olaya neden olan önceki hadise, ölümle sonuçlanmış olmalıdır.
	2- Fail, önceki suç failini veya onun mensubu olduğu grup ya da
 aileden birisini, öç alma duygusuyla ve bir görev bilinciyle öldürmelidir.
	3- İlk öldürülen ile ikinci suçun faili arasında kan hısımlığı
 bulunması şart olmayıp, suçun kan gütme saiki ile işlenmesi yeterlidir.
	4- İlk öldürme olayı ile, ikinci olay arasında çok kısa olmayan bir
 süre geçmeli, bu süre içinde fail, ilk öldürme olayından duyduğu her türlü
 acı, kızgınlık ve öfkeden arınarak geleneklerin etkisiyle bir görevi yerine
 getirme istek ve bilinciyle hareket etmelidir.
	Maddi olayda; sanığın oğlu 9.5.1990 tarihinde şikayetçi tarafından
 öldürülmüş ve TCY.nın 448, 51/1, 59. maddeleri gereğince 15 yıl ağır hapis
 cezasıyla cezalandırılmasına karar verilen şikayetçi, 3713 Sayılı Yasanın
 geçici 1. maddesinden yararlanarak 9.5.1993 günü tahliye olmuştur
	Sanık, oğlunun öldürülmesi üzerine köyü terketmiş ve Milas ilçesine
 yerleşmiştir. 13.11.1994 günü, köyde bulunan tarlasını satın almak isteyen
 Mehmet Saz ile yol üzerinde bulunan lokantalardan birinde buluşup pazarlık
 yapmıştır. Fiyat konusunda anlaşma sağlanamamış, içki içen sanık tarlayı
 satmasını abisine söylemek amacıyla kendi kullandığı arabasıyla köye
 gitmiştir. Köyde bulunan üç yol kavşağına gelince şikayetçiyi görmüş,
 avlanmak amacıyla yanına aldığı av tüfeği ile 21 metre mesafeden ateş ederek
 müdahili yaralamıştır.
	Sanık, 24 yaşındaki oğlunun öldürülmesinden sonra yeni olaylar
 çıkmaması için köyü terketmiş, öç alma bilinci ve gelenekleri sürdürme amacı
 ile değil, tesadüfen karşılaştığı katılana, oğlunun öldürülmesi olayının
 yarattığı gazap ve şedit elemin doğurduğu ağır tahrik etkisiyle ateş
 etmiştir. Sanığın savunmaları, suçun işlenmesindeki özellikler, olayın akışı
 ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, kan gütme saikinin
 suçun işlenmesinde etken olmadığı sonucuna varılmakla direnme hükmünün
 bozulmasına karar verilmelidir.
	Öte yandan olay; sanığın sarhoş olması nedeniyle ve sarhoşluğunun
 etkisiyle meydana gelmemiş, oğlunun öldürülmesinin doğurduğu ağır tahrik
 sonucu işlenmiştir. Sanığın alkollü olmasının olayda etken olmaması nedeniyle
 hakkında saldırgan sarhoşluk suçundan mahkumiyet hükmü kurulması da yasaya
 aykırıdır.
	SONUÇ	: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 bozulmasına, tebliğnamedeki düşünce gibi 11.6.1996 günü oybirliğiyle karar
 verildi.

Birinci
Başkanvekili	1.C.D.Bşk.	10.C.D.Bşk.	7.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN	T.GÜVEN	 H.DOĞAN	 S.GENÇAY

8.C.D.Bşk.	11.C.D.Bşk.	9.C.D.Bşk.	M.M.DİNÇ
M.N.ÜNVER	S.KANADOĞLU	D.TAVİL	

C.ÖZDİKİŞ	C.YILMAZ	M.ERTUĞRUL	A.ÖNCÜL

T.ÜNERİ	 A.R.COŞKUNTÜRK	N.APAYDIN	B.KIZILTAN

C.ÖZER	 M.MIHÇAK	Y.TURAN	 M.AYDIN

N.BARAN	 M.ÜNSOY	 K.Y.BAL	 Ü.BENLİ
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini