 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1995/9845
K. 1995/10230
T. 30.11.1995
* GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ
* KASDİ SUÇ SAYILIR EYLEM
* ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İPTAL KARARI
ÖZET : Ehliyetsiz olarak kullandığı motorsikletle kusurlu bir şekilde, bir
başka araca çarparak yaralanan sigortalı; olay, iş kazası olmayıp hastalık
sigortası kolunu ilgilendirdiğinden ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı
kasdi, ya da kasdi suç sayılır eylemleri kapsamadığından, geçici işgöremezlik
ödeneğinden yararlanamaz.
(506 s. SSK. m. 12/B, C; 16, 19, 110) (818 s. BK. m. 63)
Davacı, ödenmeyen 8.000.000.- TL. geçici işgöremezlik ödeneğinin davalıdan
tahsiline ve Kurum'a borcu bulunmadığının tesbitine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar
vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik h‰kimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Dava, 8.000.000.- TL. geçici işgöremezlik ödeneği ödenmesi ve Kurum'a bu
fasıldan 4.420.817.- TL. borcu bulunmadığının tesbitine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 110. maddesidir.
Bu maddenin kimi tümceleri, Anayasa Mahkemesi'nce iki kez iptal olunmuştur.
Anılan Mahkeme'nin, 10.12.1991 tarih ve 23/57 sayılı kararı ile, "... suç
sayılır bir hareketi yüzünden işkazasına uğrayan sigortalıya sürekli iş
göremezlik geliril verilmez..." sözcükleri, kararın yayım tarihi olan
13.9.1992'den 6 ay sonra yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.
Daha sonra aynı madde, 25.10.1994 tarih ve 73/75 sayılı Kararla, "suç sayılan
taksirli bir hareketi yüzünden işkazasına uğrayan sigortalıya geçici
işgöremezlik ödeneği verilmemesi" yönünden dahi ikinci kez iptal olunmuştur.
Birinci iptal kararı dahi, gerekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere, taksirli
suçlar yönünden verilmiş bulunmaktadır (bakınız Resmö Gazete, Sayı: 2344,
Sayfa: 22).
O halde, sırf taksirli suçlar yönünden ve işkazasına uğraması halinde 110.
maddedeki "sürekli işgöremezlik geliri verilmez" ve "geçici işgöremezlik
ödeneği verilmez" tümceleri; sınırlama kararı çevresinde iptal edilmiş
bulunmaktadır.
Bu durumda, iptal kararları öncelikle 110. maddede düzenlenen işkazası meslek
hastalığı, hastalık risklerinden sadece "işkazası"na ilişkin olup, "meslek
hastalığı" ve "hastalık" halleri yönünden bir iptal kararı söz konusu
değildir. Olay, kendisine sigorta yardımları yapılan sigortalı yönünden
işkazası sayılabiliyorsa, 110. madde, söz konusu iptal kararları çevresinde
uygulanacaktır. Bunun dışında, olayın meslek hastalığı, yada hastalık
sayıldığı hallerde ise, 110. madde, iptal kararlarının kapsamı dışında
bulunmaktadır. Bunun gibi, sigorta olayı, kasdi, yada kasdi suç sayılır
eylemlerle meydana gelmişse, bu haller kapsayan bir iptal kararı
bulunmadığından, 110. maddenin uygulanmasına devam edilecektir.
Öte yandan, birinci iptal kararı "sürekli işgöremezlik geliri"ne ilişkin
olmakla "geçici işgöremezlik ödeneği" ile al‰kalı bulunan bu tür davalarda
uygulanamaz.
İptal kararı ile, Anayasanın 153/2. fıkrası uyarınca, Anayasa Mahkemesi,
kanunkoyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm
tesis edemez ve nitekim etmemiştir.
Ne varki, sigortalının taksirli suç niteliğindeki eylemi ile işkazasının
meydana gelmesi halinde, sürekli işgöremezlik geliri verilmeyeceği keza
geçici işgöremezlik ödeneği ödenmeyeceği yollu yasaklamalar iptal edilince,
bu gelir ve ödeneklerin verilmesini öngören yasa maddelerinin uygulanmasıyla
uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesi gerekir. 506 sayılı Kanunun 12/B ve 16
ve 12/C ve 19.maddeleri böyle hallerde sürekli işgöremezlik geliri ve geçici
işgöremezlik ödeneği verilmesini kabul ettiklerinden dolayı geçici
işgöremezlik ödeneği verilmesi ve sürekli işgöremezlik geliri bağlanması
yoluna gidilmelidir.
Olayda, sigortalı davacı Mustafa, kullandığı motorsikletle, öteki sürücü
Durmuş'un aracına çarpmış ve yaralanmıştır. Davalı, olayda 4/8 oranında
kusurludur ve motorsiklet ehliyeti olmadığından suç sayılır eylemi vardır.
Ancak, olay iş kazası niteliğinde olmayıp, hastalık sigortası kolunu
ilgilendirdiği ve yukarıda belirtildiği üzere bu yönden bir iptal kararı
bulunmadığından, olayda 506 sayılı Kanun madde 110'un uygulanmasına engel
yoktur.davalı Borçlar Kanunu m. 63 çevresinde bir savunma da ileri
sürmemiştir.
Bu durumda, iptal kararı bu davada uygulanamaz. Mahkemenin, isteği 506 sayılı
Kanun madde 110 çevresinde değerlendirip, sonucuna göre hüküm kurması
gerekir.
İş bu fiili ve hukuki durumlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm verilmesi
isabetsizdir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.11.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|