 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/963
K. 1995/11093
T. 19.10.1995
* KESİN HÜKME BAĞLANMIŞ UYUŞMAZLIKLARDA
3402 SAYILI KADASTRO KANUNUNUN
GEÇİCİ 4/1. MADDESİNİN GÖZÖNÜNDE
TUTULMASI ZORUNLUDUR
ÖZET : Davacı tarafın miras bırakanı İsmail tarafından dava ve temyize konu
2656 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı yanlar arasında tartışmasız, 4753 ve
5618 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali için
2.8.1984 gününde açılan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun yürürlük gününden
önce kesinleşen ilam ile dayanağı haritanın çekişmeli taşınmazı kapsadığı
belirlendiğine göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 4. maddesi hükmü
dikkate alınmalı, sonraki günlü aynı taşınmazla ilgili uyuşmazlık kamu
düzenine ilişkin olup, bu nedenle resen gözetilmesi gerekli olumsuz dava
şartı olarak kabul edilen "KESİN HÜKME" göre çözümlenmelidir.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu
anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 2654 parsel sayılı 12866 metrekare, 2656 parsel sayılı
50339 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kayıtlarına dayanılarak
davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Şıhhamit, miras yolu ile geçen
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece
davanın kabulüne, taşınmazların davacı ve paydaşları adlarına payları
oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından
temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu taşınmazlardan 2654 sayılı parselin kadastro tesbitine dayanak
yapılan ve 4753 sayılı Kanun hükümlerine göre Hazine adına oluşturulan tapu
kayıtlarının kapsamında kaldığı uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, mahkemece
yapılan keşif ve uygulama ile de bu yön saptanmıştır. Davacı, miras
bırakanından gelen zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece Hazine tapu
kayıtlarının oluşturulduğu günden önceki dönem de iktisap sağlayan zilyetliğe
değer verilerek hüküm kurulmuştur. Gerçekten de Hazine tapu kayıtlarının
oluşturulduğu güne kadar davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği mahkemece yapılan
keşif ve uygulama, dinlenen yerel bilirkişi sözleri ve teknik bilirkişinin
haritalı raporu ile belirlenmiştir. Bu nedenlerle 2654 parsel sayılı taşınmaz
yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından
Hazinenin bu parselle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile
hükmün ONANMASINA.
2- Hazinenin 2656 sayılı parselle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına
gelince; temyize konu 2656 sayılı parsele revizyon gören 26.1.1971 gün, 1007
sayılı tapu kaydının dayanağı toprak dağıtımı sırasında oluşturulan 3112
sayılı belirtmelik parseli ile bu parselle ilgili belirtmelik tutanağıdır.
Davacı tarafın miras bırakanı İsmail tarafından 2.8.1984 gününde Hazine
aleyhine sözkonusu tapu kaydının iptali için açılan dava sonunda taşınmazın
12.7.1994 günlü keşif haritasında (A) harfi ile gösterilen 20000 metrekare
yüzölçümündeki bölümü ile sınırlı olmak üzere Hazine tapusunun iptali ile bu
bölümün davacı adına tesciline, taşınmazın geri kalan bölümü ile ilgili
davanın reddine karar verilmiş ve bu konudaki 1984/702 esas, 1985/359 karar
sayılı ilam onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Her ne kadar, davacı iptal
davasının açıldığı tarihte belgesiz zilyetlikten taşınmazın ancak 20
dönümünün iktisap edilebileceği nedeniyle fazla istemin reddine karar
verilmiş olduğunu, 3402 sayılı Yasa ile Asliye Hukuk Mahkemesince reddedilen
bölümü de iktisap olanağının sağlandığını ileri sürerek, davasını sözü edilen
Yasa hükümlerine dayandırmış ve mahkemece de bu iddiaya değer verilerek 2656
sayılı parselin tamamının davacı taraf adına tapuya tesciline karar verilmiş
ise de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 4. maddesinde evvelce kesin
hükme bağlanmış uyuşmazlıklara bu Kanunun uygulanamayacağı açıkça
belirtilmiştir. 12.7.1994 günlü keşif haritasında (A) harfi ile gösterilen
bölümün Asliye Mahkemesince davacı adına tesciline karar verilen kesim
olduğu, taşınmazın (A) harfi dışında kalan 30339 metrekare yüzölçümündeki
bölüm yönünden ise davanın reddedildiği belirlenmiştir. Bu durumda, (A) harfi
ile gösterilen 20000 metrekare yüzölçümündeki bölümün ifrazen davacı adına,
geri kalan kesiminin ise kesin hüküm gözönünde tutularak Hazine adına tapuya
tesciline karar verilmesi gerekirken, 2656 sayılı parselin tümünün davacı
taraf adına tapuya tesciline karar verilmesi isabetsiz, Hazinenin bu parselle
ilgili hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile
hükmün (BOZULMASINA), 19.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|