 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
95/9451 96/3993
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Bandırma 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 21.2.1995
Nosu : 205-32
Davacı :Sarpa Makina Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vek.
Av. M. Nedim Tanrıöver
Davalı :Malkara Köylere Hizmet Götürme Birliği vek.
Av. Muzaffer Erden
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere
çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. M. Nedim Tanrıöver
gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda, duruşmaya
başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz
dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkilleri şirketler tarafından davalıya satılan
ve teslim edilen mallara ilişkin faturalarda vade farklarının aylık 8 ve
8,5 olduğunun belirtildiğini, vade farklarının ödenmemesi üzerine davalıya
ihtarname keşide edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek toplam
245.283.397. TL.nın 21.2.1994 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte
davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, yapılan satışla ilgili ödemelerin davacı
şirketlerin yöneticisi Nihat Hakkı tarafından kabul edilen çeklerle
yapıldığını, davacı şirketlerin temsilcisinin ileri tarihli çekleri alırken
ve çek tesellüm makbuzları verirken hiçbir ihtirazi kayıt koymadığını ve bu
şekilde vade farkından vazgeçtiğini, en son 16.11.1993 tarihli fatura bedeli
karşılığı verilen 8 adet çekinde ödendiğini, faturada tek taraflı olarak
konulan vade farkıyla ilgili kayıtların müvekkilini bağlamayacağını
belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre faturalarda davacı
tarafından yazılan vade farkı ile ilgili kayıtların davalıyı bağlamayacağı,
aksi kabul edilse dahi BK.nun 113. maddesine göre, asıl borç tahsil edilirken
ihtirazı kayıt ileri sürülmediğinden vade farkı talep edilmeyeceği
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Davacılar tarafından davalıya satılan mallarla ilgili düzenlenen
faturalarda fatura tarihinden itibaren 30 günlük ödeme süresi tanınmış ve bu
sürede ödeme yapılmaması halinde aylık 8-8,5 vade farkı uygulanacağı
belirtilmiştir. Davalı kendisine tebliğ edilen bu faturalardaki vade farkına
ilişkin kayıtlara itiraz etmeyerek vade farkını benimsemiştir. (TTK.nun
23/2). Vade farkı için talep hakkını faturalarda saklı tutan davacının
alacağı ile ilgili olarak BK.nun 113. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu
nedenle mahkemece davacıların vade farkından doğan alacağı ile ilgili uzman
bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi
gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı gerekçeyle hüküm
kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili
duruşmaya gelen davacı yararına 6.000.000. TL. duruşma vekalet ücretinin
davalıdan alınarak davacıya ödenmesine peşin harcın istek halinde iadesine
18.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Mete Günel N.Sucu G.Nazlıoğlu K.Acar Y.Özdilek
|