  | 
				
 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
	 
		  
   
  
             
  
    
     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS         KARAR
1995/8948    1995/10223
	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I
Mahkemesi : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 12.6.1995
Nosu      : 1995/34-214
Davacı    : Milli Savunma Bak.Vek.Av. Tangül Targan
Davalı    : Kalbiye Özlek vs.
	Dava dilekçesinde kamulaştırılan taşınmazın 38. maddesi gereğince
 tapusunun iptali ve tescil istenilmiştir. Mahkemece davanın taşınmazda
 irtifak hakkı tesisi suretiyle kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili
 tarafından temyiz edilmiştir.
	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I
	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Dava, 20 yılı aşkın süreden beri el atılmış bulunan taşınmazın
 Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi hükmünün mefhumu muhalifinden
 yararlanılarak, tescile ilişkindir. Gerçekten anılan madde hükmüne göre
 kamulaştırma yapılmış, ancak işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç
 yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılarak yada kamu yararına yönelik bir
 ihtilafa tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazın malik veya
 zilyedinin taşınmaz üzerindeki her türlü hakkının 20 yıl geçmekle
 düşeceğinden, taşınmaza el atan idarenin bu yeri adına tescil ettirme hakkı
 kabul edilmektedir. 1955 yılında, altından akaryakıt boru hattı geçirilmek
 sureti ile el konulan taşınmaz bölümü daha sonra yapılan kadastro tespiti
 sırasında 10 m. eninde bir şerit olarak ayrı bir parsele dönüştürülmüş, ancak
 idare adına değil, yine taşınmazın maliki adına tescil edilmiştir.
	Davacı idarenin sözü edilen yasa hükmüne göre tescil istemi ile açtığı
 davaya ait dilekçe taşınmaz malikine tebliğ edilmiş ise de, davalı duruşmaya
 gelip herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
	Mahkemece bilirkişinin, altından boru hattı geçirilen yer üzerinde
 halen uygulanmakta olan tarımsal faaliyete devam edildiği takdirde boru
 hattına bir zarar gelmeyeceğinden bu yerin irtifak hakkı ile sınırlı olarak
 kullanılmasına olanak sağlanması bakımından daimi irtifak hakkı tesisi sureti
 ile kamulaştırma yapılabileceğine dair görüşü doğrultusunda davacının talebi
 bir kenara bırakılarak bu parsel üzerinde daimi irtifak hakkının tesciline
 karar verilmiştir.
	Yukarıda açıklandığı gibi davanın dayandığı yasa hükmü mülkiyetin
 idareye geçirilmesi sureti ile tescili tazammun etmekte olup, sözü edilen
 maddedeki koşulların gerçekleşmiş olduğu mahkemece saptandığına göre
 mülkiyetin tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde ve
 istenmediği halde irtifakın tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutumaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 16.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
  Başkan          Üye         Üye         Üye         Üye
Sait Rezaki   M.A.Selçuk  V.Canbilen  A.Nazlıoğlu  İ.N.Erdal
    
  
                  
 
 
 
 
   |