Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

ESAS         KARAR
1995/8935    1995/8644

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi : Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 29.6.1995
Nosu      : 1995/380-677
Davacı    : Şehir Sitesi Apt.Yön.Bekir Küçükkurt    
Davalı    : Sebahat Bardakçı Vek.Av. Mevlüt Yaman

	Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece temyiz
 talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz
 edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Mahkemece hakkında verilen hüküm, davalı tarafından verildiği tesbit
 edilen dilekçe ile harcı yatırılmak suretiyle süresinde temyiz edilmiş,
 temyiz dilekçesi davacıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından
 temyize cevap verilmemiş, temyiz üzerine inceleme yapan Yargıtay temyiz
 süresinde ve temyiz dilekçesini HUMK.'nun 435. maddesindeki şartlara uygun
 görerek mahkeme kararını davalı yararına bozmuş, bu karara karşı karar
 düzeltme isteminde bulunulması mümkün iken bu yola süresinde
 başvurulmamıştır. Bu durumda mahkemece HUMK. yönünden yapılacak iş Yargıtay
 bozma ilamına uyma veya direnmekten ibaret iken davacının, davalının temyiz
 dilekçesindeki imzanın davalıya ait olmadığına dair iddiasının incelenmesine
 geçilmiş, olayda uygulama olanağı bulunmayan HUMK.'nun 230. ve mütakip
 maddeleri gereğince davalıya isticvap davetiyesi çıkarılmış, davete icabet
 edilmemesi üzerine de temyiz dilekçesindeki imzanın davalıya ait olmadığı
 sonucuna varılarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
	Temyiz dilekçesi, inceleme mercii olan Yargıtay tarafından usulüne
 uygun olduğu kabul edilip hüküm bozulduktan sonra dilekçenin HUMK.'nun 435.
 maddesinde yazılı unsurlardan imzayı içermediği (imzanın temyiz edene ait
 olmadığı) gerekçesi ile (bu konuda kanıt dahi bulunmadığı halde ve yargılama
 konusu olmadığı için uygulanmaması gereken HUMK.'nun 230. maddesini esas
 alarak) temyiz istemi mahkemece reddedilemez.
	Bu durumda mahkemece yapılacak iş, bozma ilamına uyulup uyulmaması
 konusunda bir karar vermek, uyulduğu takdirde bozma ilamı gereğini yerine
 getirip hasıl olacak sonuca göre karar vermek yada kendi kararının usulüne
 uygun ve yeterli olduğu sonucuna varıp verdiği kararda direnme olmalıdır.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.9.1995 gününde
 bozmada oybirliği, bozma gerekçesinde oyçokluğuyla karar verildi.

  Başkan        Muh.Üye       Üye          Üye         Üye
Sait Rezaki   M.A.Selçuk   S.Erçoklu   A.Nazlıoğlu  İ.N.Erdal

	 	KARŞI OY YAZISI: 

	Davalı Yargıtay bozma kararından önceki mahkeme safahatında
 duruşmalara gelmemiş sadece davaya cevap vermiş ve mahkeme kararını temyiz
 etmiştir. Bu temyiz üzerine lehine bozma yapılmış ancak Yargıtay bozma
 kararının taraflara tebliği gerekirken bu işlem yapılmamış bozma sonrası
 duruşma gününü bildiren davetiyeye, mahkeme kararının bozulduğu şerhi
 yazılmıştır. İlk celse aynı zamanda karar düzeltme hakkının kullanılması
 gereken son günüdür. Davacı bu haklarını kullanmak yerine mahkemede, temyiz
 dilekçesindeki imzanın davalı asil'e ait olmadığı def'ini getirmiş mahkemede
 bu iddiayı samimi görerek, tahkikata girmiş ve sonuçta Yargıtay bozma
 kararını kaldırır biçimde mahkemenin 2.2.1995 günlü ilk hükmünün temyiz
 dilekçesi davalı tarafından verilmediğinden bahisle temyiz talebinin reddine
 karar vermiştir.
	a)HUMK.'nun 432/4 maddesine göre mahkeme, sadece temyiz talebi kanuni
 süre geçtikten sonra yapılırsa;
	b)Temyiz isteği, temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa, bu
 hususları resen inceleyip, temyiz isteminin reddine karar verebilir. Bu
 hususların dışındaki bir olayda temyiz dilekçesinin ve imzanın davalı asil'e
 ait olmadığı hakkındaki isteğin incelenmesi veya reddi Yargıtay'a ait olup,
 mahkeme kendisine ait olmayan bir yetkiyi kullanamaz. Davacının Yargıtay Özel
 Dairesine herhangi bir başvurusu da olmadığına göre, mahkemenin 29.6.1995
 günlü kararının sadece bu nedenle bozulması gerekir. Dairenin sayın
 çoğunluğunun bozma gerekçesine bu sebeple katılmıyorum.

	 	 	  Üye
	 	 	   M.Adnan Selçuk
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini