 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1995/8926
K. 1996/1847
T. 19.3.1996
* HARİCİ SATINALMA
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
ÖZET : Kendi arsası üzerine, kendi parası ile inşaat yapan şahsın, inşaatın
devamı sırasında üçüncü kişi veya kişilerce haricen bağımsız bölüm satıp,
bedelini muhdesatın tamamlanması için kullanması halinde; hem mal sahibi ve
hem de yüklenici olma sıfatları kendisinde birleşeceğinden, o kişi artık
yap-satçı niteliği kazanır. Bu durumdaki kişinin MK.nun 634. maddesinde
belirtilen himayeden yararlandırılmaması gerektiği gibi, taşınmazdan inşaat
halindeyken bağımsız bölüm satın alanların da, 1987/2-1988/2 sayılı İçtihadı
Birleştirme Kararından yararlanıp yararlanamayacakları hususu
tartışılmalıdır.
(743 s. MK. m. 634) (YİBK., 30.9.1988 gün ve E: 1987/2, K: 1988/2 s.)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 5.7.1994 gününde verilen dilekçe
ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; Orhan
hakkındaki davanın husumet yönünden, diğer davalılar hakkındaki davanın
esastan reddine dair verilen 21.9.1995 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı
olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; dosya ve
içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı, harici satın almaya dayanarak tapu iptali ve tescil istemiştir. Olayda
tapu maliki, Mustafa ve Talip'dir. Özel ifraz yapılarak ev yapılmak üzere
özel parçalara ayrılan taşınmazda arsa sahipleri paylarına düşen özel parsele
bir bodrum bir zemin ve bir birinci kattan ibaret olmak üzere bina yapımına
başlarlar. Bodrum katı, ikmal edince davacı Sevda'ya 20 milyon liraya bodrum
kattan nizalı dükkanı satarlar. Satış akdi, noterden düzenlenir, bu
düzenlemede taahhütname başlığı altında resmi şekilde olmasına karşın sadece
satıcıların imzaları alınmış, alıcının sözleşmede imzası olmadığı
görülmüştür. Sadece satıcıların satma işlemini resmi şekilde yaptıkları
anlaşılmıştır. Satış sözleşmesinde bir dükkan bir bodrum inşa ettiklerini
yazmakla, bodrum üzerine zemin ve 1. kat yapılmadan bodrumdan dükkan
satıldığı görülmüştür. Şu duruma göre, inşaat sırasında dükkan satıldığı
anlaşılmıştır. Nevarki böyle bir satışta satıcılar daha bodrum katın
inşaatında oradaki dükkanı sattıklarına göre 1987/2-1988/2 sayılı İçtihatları
Birleştirme Kararından davacının yararlanıp yararlanmayacağı hususu
gözetilmelidir. Zira bir kişi kendi taşınmazı üzerine parası ile inşaat
yaparken bir bağımsız bölümü inşaatı bitirmeye parası yetmediğinden dolayı
başka bir kişiye satar ve ondan aldığı para ile muhdesatı bitirir ise böyle
bir kişiyi Medeni Kanunun 634. maddesinin himayesine almamak gerekir. Çünkü,
muhdesatın yapımında satın alan kişinin ediminin olumlu katkısı bulunduğundan
satıcı da hem yüklenici hem de mal sahibi olma sıfatı birleşir. O kişi artık
yap-satçı'dır. Tekbaşına bir kişinin kendi parası ile taşınmaza inşaat
yapması halini yukardaki uygulama ile bir tutmamak gerekir. Davalıların
imzalarını taşıyan sözleşmenin tümünün okunması ve yorumundan henüz inşaatı
bitmemiş, yapılmakta olan bir muhdesattan dükkanı sattıkları anlamı ortaya
çıkmaktadır. Bu sebeple bağımsız bölümün inşaat sırasında satıldığı
anlaşılmaktadır. Orhan, Mustafa'nın akdi halefidir. Dükkan alıcıya teslim
edildiğine göre onun satın aldığı pay muhdesat olarak, dükkan dışındaki
bağımsız bölüme aittir. O zaman davacının yukarıda numarası yazılı
1987/2-1988/2 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararından yararlanıp
yararlanmayacağı müzakere edilip, davacının buna yönelik davası üzerinde
durularak hüküm tesisi gerekirken inşaası bitmiş bir taşınmazda haricen
bağımsız bölüm satışı yapıldığı kanısı ile red kararı verilmesi doğru
görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,
19.3.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|