 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS KARAR
8654 1995 l0997
MAHKEMESİ : Karşıyaka 3.Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : l3.7.l995
NO : l49-773
DAVACI : Gülseren Kır vekili avukat Esra Katıman
DAVALI : Sadık Altürk vekili avukat Halil Eraltuğ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, ilgililere
çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Esra Katıman
gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya
başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra
karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde
olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, mülkiyeti kendisine ait 35 RY 347 plaka sayılı aracı mülkiyeti
muhafaza kaydıyla davalıya taksitlerle satıp teslim ettiğini, davalının
taksit bono bedellerini ihtarına rağmen ödemediğini öne sürerek sözleşmenin
feshine, aracın kendisine iadesine, şimdilik 30.000.000 TL. kullanma
bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının bono bedellerini almak istemediğini, kötü niyetli
olduğunu o nedenle de temerrüdünden söz edilemeyeceğini beyanla davanın
reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının keşide ettiği ihtarda sözleşmenin feshinden söz
edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı
tarafından temyiz edilmiştir.
M.K.nun 688. maddesi hükmüne uygun olarak yapılıp taraflarca imzalanan
l8.4.l994 günlü sözleşmede, davacı satıcının maliki olduğu 35 RY 347 plaka
sayılı aracın 200.000.000 TL. bedelle davalıya satıldığı, bedelden 30.000.000
TL. peşin, bakiyesi için ise aylık taksitler halinde ödenmek 5.4.l994
tarihinde başlamak ve 5.6.l995 tarihinde son bulmak üzere toplam 15 adet bono
alındığı, taksit bonolarından herhangi birinin her ne sebep ve surette
olursa olsun vadesinde ödenmemesi halinde bakiye alacağın ayrı bir ihtar ve
ihbara hacet kalmadan muacceliyet kesbedeceği ve satıcının hiç bir ihtar ve
ihbara hacet kalmadan trafik idaresi veya yetkili merciiye müracaatla satış
konusu motorlu aracı seferden alıkoymaya ve kendisine teslimini istemeye
yetkili bulunacağı, satış bedeli tamamen ödeninceye kadar aracın mülkiyetinin
satıcı üzerinde kalacağı yazılıdır. Açıklanan bu özelliği itibariyle
sözleşmenin, mülkiyeti muhafaza kaydını ihtiva eden taksitle satım sözleşmesi
niteliğinde bir sözleşme olduğunda kuşkuya yer olmamalıdır. Hal böyle olunca
da mülkiyeti saklı tutma kaydını ihtiva eden taksitle satımda fesih hakkından
ayrıca söz edilmemiş olsa bile bu hakkın zımnen saklı tutulmuş olduğu kabul
edilir. (Prof. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri Cilt I/l.
sayfa 3ll ve devamı) fesih hakkı ister açık, isterse zimnen saklı tutulmuş
olsun alıcı bir taksidin ödenmesinde gecikince hemen bu fesih hakkı
kullanılmaz. B.K.nun 106. maddesinde olduğu gibi ve B.K.nun 211/111.
maddesinden farklı olarak alıcıya tediye için bir mehil tayin edilmeli ve
mehlin sonunda alıcı tediyede bulunmazsa fesih hakkını kullanmak isteyen
satıcı bunu derhal alıcıya bildirmelidir. Fesih hakkının kullanımına ilişkin
irade beyanı, ödenmesinde gecikilen taksidin ödenmesi istemini ihtiva eden
temerrüt ihtarnamesinde açıklanabileceği gibi, derhal olmak kaydıyle ayrı bir
ihtarname veya doğrudan dava dilekçesiyle de açıklanabilir.
Somut olayda, davalının 5.8.l994 ve 5.9.l994 ödeme günlü 20.000.000
TL. bedelli bonoları vadelerinde ödemediği, iki iş günü içinde ödemesi
istemini içeren ihtarnamenin kendisine 24.9.l994 tarihinde tebliğ edilmesine
karşın yine de ödemediği ve böylece B.K.nun l06. maddesinde açıklanan şekilde
temerrüde düştüğü sabittir.
Davacının, davalıya gönderdiği bu temerrüt ihtarında bedelin verilen
mehil içinde ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı, veya
feshettiği şeklinde bir açıklamada bulunmaması onun fesih hakkını ortadan
kaldırmaz. Davacı bu hakkını sonradan da kullanabilir. Burada asıl olan
gecikilmeden derhal bu hakkın kullanılmasıdır. Nitekim davacı da 11.10.1994
tarihinde gecikmeden fesih bildirimini ihtiva eden bu davayı ikame etmiştir.
Şu durum karşısında mülkiyeti muhafaza kaydını ihtiva eden davaya konu
taksitle satım sözleşmesinin davacı satıcı tarafından sözleşme ve yasa
hükümlerine uygun olarak bu dava dilekçesiyle feshedilmiş olduğu kabul
edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken somut
olayın özelliğine uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine
karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün temyiz eden
davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.000.000
lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.S.Atalay M.Yüksel Ş.Yüksel S.Özyörük
|