 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
14.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
Esas 1995 Karar
8394 9034
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Çorlu Sulh Hukuk
Tarihi :21.3.1995
Nosu :1993/587-1995/137
Davacı :Habib Parlak
Davalı :Mümin Balaban vd.
Üçüncü Şahıs :
Taraflar arasındaki noter satış vaadi sözleşmesi gereğince ferağa
icbar davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı
yazılı hükmün; Dairemizin 3.7.1995 gün ve 1995/4444-5492 sayılı ilamiyle
bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın
düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek
gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Dava satış vaadi sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil isteminden
ibarettir. Taşınmaz 26.2.1968 tarihinde satış vaadi sözleşmesi gereğince
davacıya satılmıştır. Ne varki bu taşınmaz 4753 sayılı Yasaya göre
takyitlidir. 4753 sayılı Yasaya göre takyitli olan taşınmazın satışının vaad
edilemeyeceğine dair bir Kanun maddesi yoktur. Bölgeye tapulama gelmiş
25.6.1974 tarihinde satıcı bulunan tapu maliklerine taşınmazı yazmıştır.
Takyitli olduğundan davacı satın alma yoluyla tapulamada bu taşınmazı adına
kayıt ettiremeyeceğinden ve yasal engeli aşamayacağından tapulamaya müracaat
etse de red edileceğinden tapulamaya başvurmaması aleyhine yorumlanamaz.
14.11.1952 tarihinden sonraki 25 yıl 14.11.1977 tarihinde dolacağından
davacının dava açma hakkı bu tarihten sonra doğar. 14.11.1977 tarihi de dava
açma hakkının doğması bakımından tapulama tarihinden sonraki bir güne
rastladığından olayda tapulamaya tekaddüm eden bir sebep bulunmamaktadır. O
halde olayda 766 sayılı Yasanın 31/2 ve 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddeleri
uygulanamaz. 4753 sayılı Yasaya göre dağıtılan topraklar 1757 sayılı Yasa
hükümlerine tabi tutulmuştur. 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu
25.6.1973 tarihinde kabul edilmiş 236. madde ile yayımı tarihinde yürürlüğe
girmiştir. 235. maddesiyle 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile ek
tadilleri yürürlükten kaldırılmıştır. Ne varki 1757 sayılı Toprak ve Tarım
Reformu Kanunu 10.5.1978 tarihinde Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.
4753 sayılı Yasaya göre dağıtılan topraklar 1617 sayılı Yasanın 8. maddesi
gereğince 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu yerini alacak yeni bir
yasa çıkıncaya kadar devir ve temlik edilemezler. 1617 sayılı Kanunun 8.
maddesi uyarınca 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile 4486 sayılı
Teknik Ziraat ve Bahçıvanlık okulları hakkındaki Kanunlara dayanılarak
dağıtılan tarım arazisi Toprak ve Tarım Reformu Kanununun yürürlüğe gireceği
tarihe kadar devir ve temlik edilemez hükmünü getirmiştir. Toprak ve Tarım
Reformu Kanununun kabul ve yürürlüğe girdiği 1973 tarihinde daha henüz
davacının almış bulunduğu taşınmazın 25 yıllık takyidi dolmamıştır. 25 yıllık
takyit 14.11.1977 tarihinde dolmuştur. Bu tarih 1757 sayılı Toprak ve Tarım
Reformu Yasasının yürürlüğe girmesinden önceye rastladığına göre davacının
zamanaşımı 17.11.1977 tarihinden itibaren başlamak gerekir. Davacının satış
vaadi geçerli ise de takyitten sonra ifa imkanı doğacağından bu ifa imkanı da
25.6.1974 tarihindeki tapulamadan sonra 14.11.1977'de başlayacağından
tapulamaya tekaddüm eden bir sebep olayda oluşmamıştır. Bu itibarla davaya
konu olayda hak düşürücü süre yoktur. Dava 29.7.1987'de açıldığına göre o
tarih itibarıyla sukutu hak yok idi davacının açmış olduğu dava karara
bağlanmış temyiz aşamasından da geçerek kesinleşmiştir. Şimdiki açılan dava
9.9.1993 tarihinde açılmıştır ve de 14.11.1977 tarihinde tahakkuk eden ifa
olanağından sonraki tarihte açılmıştır. Ne varki davacı bu taşınmazı
kullanmaktadır. Satılan bir mal alıcısına teslim edilmiş olduğuna onun
tarafından da kullanıldığına göre artık taşınmazı fiilen elinden çıkaran
davalıların davacıya karşı zamanaşımı savunmasında bulunması iyiniyet
kaideleri ile bağdaşamaz ve zamanaşımı olayda tahakkuk etmemiştir. Bu sebeple
mahkemenin hem sukudu hak süresinin geçmesini hemde zamanaşımını kabul
etmemesi doğrudur. Bu yönler Dairemizce zuhulen gözden kaçırılmış ve Daire
kararı 10 yıllık hak düşürücü süreye değinerek Mahkeme hükmünü bozmuştur.
Yukarıda yazılan sebeplerle Dairemiz kararının kaldırılmasına, usul ve Yasaya
uygun olan yerel Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle Dairemizin 3.7.1995 günlü ve 4444
esas 5492 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve mahkemenin 21.3.1995
tarihli 1993/587 esas 1995/137 karar sayılı ilamının ONANMASINA, peşin alınan
tashihi karar harcının istek halinde yatırana iadesine, aşağıda yazılı onama
harcının temyiz edenden alınmasına, 1.12.1995 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.Özdenerol S.Uysal N.Akman M.H.Surlu O.Oğuz
|