Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

ESAS         KARAR
1995/8111    1995/9682

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 23.3.1995
Nosu      : 1994/1346-1995/288
Davacı    : Ramadan Masafoğlu vs. Vek.Av. Murat Sezmiş    
Davalı    : TEK. Genel Müdürlüğü Vek.Av. Fatma Karaduman

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Bilirkişi raporlarında uygulanan 4 kapitalizasyon faizinin mahkemece
 tarla olan taşınmaz için 5 olarak belirlenmiş olması, Bursa yöresi itibarı
 ile ortalama bir değer olduğu cihetle, mahkemece yapılan hesapta bir
 yanlışlık yapılmış olmasına rağmen doğru ve aşağıdaki bozma nedeni itibarı
 ile yapılan hesap yanlışlığının sonuca etkili olmayacağı dikkate alınarak
 sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
	Ancak;
	1-Yasa hükümleri gereği olan yerleşik uygulamalara göre, tarım
 arazisinin değerini belirlemeye esas alınacak gelirin tespitinde, çevrede
 yetiştirilmesi mutad ürünlerin saptanması, bunların münavebeye alınmak sureti
 ile ortalama verim, fiyat ve giderlerine göre hesap yapılması gerekir.
 Münavebede yer alacak ürünlerin taşınmazda ve çevresinde ekilmesi ve
 yetiştirilmesi mutad olan ürünlerden bulunması gerektiği gibi bunların her
 yıl ekilemiyeceği dikkate alınarak en az iki veya üç yıllık sürelerle
 münavebe çeşitleri tespit edilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi
 raporlarının birincisinde çevredeki tarımsal üretim rejiminin "erkenci
 hububat" ve yazlık sebze olduğu belirtilmiş ve buna göre buğday ile
 enginar'ın aynı yıl ve bir yıla münhasır olarak yetiştirilmesi öngörülmüş,
 ikinci bilirkişi raporunda ise taze barbunya birinci ürün, ıspanak da ikinci
 ürün olarak üretilmiş ve bu suretle 2. rapor birinci raporun erkenci hububat
 saptamasına ters düştüğü gibi her iki raporda alınan sebze türleri
 mevsimlerine göre en yüksek fiyatları ile satılan ürünler olup, her ikiside
 12 aylık süre içinde istihsal edilmiş gibi hesap yapılmış ve bu suretle,
 arazinin değeri emsali görülmemiş biçimde abartılarak bulunmuştur. Oysa
 yukarıda açıklandığı gibi, amaç ortalama değeri bulmak olduğuna göre her yıl
 en yüksek gelir getiren ürünlerin ekilmesi yerine bunların en az iki yıl
 süreli bir münavebeye alınmaları ve çeşitlerinin çoğaltılması gerekir. 
	İklim koşullarının el verdiği bazı yörelerde bir ürün idrak edildikten
 sonra toprak yeniden hazırlanıp hemen akabinde ikinci uygun ürün
 ekilebilmekte isede, bunların ekilip hasat edilmeleri 12 aylık bir süreye
 sığdırılması mümkün değildir. O halde yukarıda açıklandığı gibi münavebe iki
 yıl ve daha fazla süre için alınırken bu ürünlerin aynı yıl istihsal edilmiş
  olmalarının imkansızlığı karşısında daireye intikal eden bir çok dosyada
 olduğu gibi, yıllık net gelir hesap edilirken, ürünlerin yıllık net
 gelirlerinin toplamı değil, istihsalde 12 aylık sürenin takip eden 12 aylık
 süreye sirayet ederek taşmasını karşılamak (dengelemek) üzere herbirinin en
 çok 75'inin alınması gerekir.
	Mahkemece yukarıdaki esaslar dikkate alınarak Tarım Müdürlüğünden ve
 benzeri resmi kuruluşlardan çevredeki münavebe konusu olacak ürünler ile
 Bursa yöresinde iklim koşulları dikkate alınarak, yılda iki ürün alınmasının
 söz konusu olup olmadığı, söz konusu ise, hangi tür ürünlerin tarımı
 yapıldığı takdirde yılda iki mahsül alınabileceği hususları sorulduktan sonra
 bilirkişi kurullarından mahkemece de kabul edilen 5 kapitalizasyon faizi
 uygulanmak suretiyle ek raporlar alınıp hasıl olacak sonuca göre karar
 verilmelidir.
	2-Enerji nakil hattının üzerinden geçtiği alan ve taşınmazın tamamının
 yüzölçümü dikkate alındığında açık tarla ziraati yapılan taşınmazda 4 değer
 kaybı da fahiş olup, bunun makül bir oranda kabulü gerekir.
	Ayrıca; taşınmaza, usulünce alınmış bir kamu yararı kararından ve
 takdir komisyonunca belirlenen bedel bankaya yatırıldıktan sonra kamu
 hizmetinin ifası için el konulmuş, açılan bedel arttırım davasında ise,
 kamulaştırma kararının tamamlanmasından itibaren 1 yıl içinde usulüne göre
 tebligat yaptırılmamış olduğu için bedel, Kamulaştırma Kanununun 11.
 maddesine göre kamulaştırma tarihine göre değil, Kamulaştırma Kanununun 15.
 maddesinin 13. fıkrası hükmü gereği daha sonra yapılan tebligat tarihindeki
 değerine göre belirlenmiştir. Kamulaştırma yasal bir işlem olduğundan,
 taşınmaza el koymakla idarenin bir haksız eylemi söz konusu olmadığı gibi
 tebliğ tarihi itibarı ile ve o günkü değerlere göre tespit edilen bedele, el
 koyma olduğu gerekçesiyle, geriye gidilerek 9.9.1993 tarihinden faiz
 yürütülmesi, faizin niteliği ile bağdaşmaz ve hakkaniyet kurallarına uymaz.
	Bu nedenle davacının el koyma süresi (kamulaştırmanın kesinleşme
 tarihine kadar) içinde uğradığı bir zarar veya mahrum kaldığı bir gelir söz
 konusu ise, bu konuda ayrıca istemde bulunabileceği dikkate alınarak,
 24.12.1989 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan 20.10.1989 gün ve 1988/4- 1989/3
 Sayılı Tevhidi İçtihat Kararında kabul edilen ilkeden esinlenerek arttırılan
 bedel faizine, tebliğ tarihi itibarı ile kamulaştırmanın idari yönünden
 kesinleşip mülkiyetin davalı idareye geçtiği davacılardan Ramadan Masafoğlu
 için 29.12.1994, diğerleri için 18.1.1995 tarihinden hükmedilmesi
 gerektiğinin de düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.10.1995 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan         Üye         Üye         Üye         Üye
Sait Rezaki  M.A.Selçuk  V.Canbilen  A.Nazlıoğlu  İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini