 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbirinci Hukuk Dairesi
E. 1995/7971
K. 1995/8950
T. 4.12.1995
* TAZMİNAT
* TEMERRÜT FAİZİ
* ZAMANAŞIMI
ÖZET : Ana para yönünden TTK.nun 1268. maddesi uyarınca, iki yıllık zamanaşımı
uygulandığına göre, temerrüt faizi yönünden de aynı zamanaşımı süresinin
uygulanması gerekir.
Ayrıca, dava konusu zararın meydana gelmesine sebebiyet veren yangın, davalı
sigorta şirketi tarafından çıkarılmadığına; keza, yangının üçüncü kişinin
eylemiyle doğması halinde de, davalı bakımından bir illiyet sözkonusu
olmadığına göre, BK.nun 60. maddesindeki beş yıllık ceza zamanaşımı değil,
TTK.nun 1268. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımının uygulanması
gerekir.
(6762 s. TTK. m. 1268) (818 s. BK. m. 60)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Horasan Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce
verilen 12.7.1995 tarih ve 10-110 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkiline ait kargir binaların yangın risklerine karşı davalı
şirkete sigorta ettirildiğini, 10.1.1990 tarihinde meydana gelen davada
binanın hasara uğradığını ileri sürerek, (6.972.902) liranın davalıdan
tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; tazminatın fahiş olduğunu beyanla, davanın reddini
istemiştir.
Davalı vekili; bilahare açtığı 1993/166 E. sayılı davasında da, önceki davada
fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olduğunu ileri sürerek, tazminata
olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (18.860.955) lira birikmiş
faizi ve 4.10.1993 tarihinden itibaren de işleyecek yasal faizin tahsilini
talep etmiş, her iki dava birleştirilmiştir.
Davalı sigorta vekili süresi içinde verdiği cevap layıhasında, fazlaya ilişkin
hakların saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği ve birleşen
davanın TTK.nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddini
istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu, toplanan delillere göre sigorta ettirenin kastı
dışında -davacı kusurundan dahi doğan- risk gerçekleştiğinden, delil tesbiti
mahiyetinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile gerçek zararın (16.972.902)
lira olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce karar eksik incelemeden
bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece yeniden yargılama yapılmış, bozmadan
sonra alınan karar tesbitine dair bilirkişi raporu ile zararın (19.754.774)
lira olarak belirlendiği, faize ilişkin olarak açılan birleşen davada TTK.nun
1268. maddesi uyarınca zamanaşımı iki yıl ise de, BK.nun 60. maddesi
gereğince ceza yasaları gereğince süresi daha uzun cezayı gerektiren
zamanaşımı beş yıl olmakla, davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiği
gereçeleriyle, asıl davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak (16.972.902)
lirasının birleşen davada istenildiği üzere olay tarihinden itibaren
işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş
olmasına ve delillerinin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi
gerekmiştir.
2- Davacının, dava konusu yaptığı sigorta bedeline ilişkin temerrüt faizi için
davalı tarafça zamanaşımı savunması yapılmış bulunmaktadır. Ana para yönünden
TTK.nun 1268. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı uygulandığına göre,
temerrüt faizi yönünden aynı zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
Ancak mahkemece, dava konusu zararın yangın sonucu oluştuğu kabul edilerek,
BK.nun 60. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı uygulanmıştır. Davalı
sigorta şirketinin yangın olayında bir eyleminin bulunmadığı, yani yangının
davalı sigorta şirketince çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, yangının
üçüncü kişinin eylemiyle doğması halinde de, davalı bakımından bir illiyet
sözkonusu değildir. Bu durumda, davalı sigorta aleyhine ceza zamanaşımının
uygulanması mümkün değildir. O halde, işbu davada TTK.nun 1268. maddesinde
öngörülen iki yıllık zamanaşımının uygulanması gerekirken, yanlış yorum
sonucu yazılı biçimde karar tesisi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması
gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair
temyiz itirazlarının reddine ve ikinci bentte gösterilen nedenlerle hükmün
(BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene
iadesine, 4.12.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|