 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1995/7835
K. 1995/9080
T. 4.12.1995
* ALACAĞIN TEMLİKİ
* SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TESCİL
* HARÇ VE VEKALET ÜCRETİ
ÖZET : Arsa sahibi ile arasındaki eser sözleşmesinde yazılı edimlerini yerine
getirmediği için, tescil isteme hakkını kazanmamış bulunan yükleniciye halef
olan alıcı lehine tescil kararı verilemez.
Satış vaadi sözleşmelerine dayalı cebri tescil davalarında, harç ve vekalet
ücreti sözleşmede belirlenen değer üzerinden hesaplanır.
(818 s. BK. m. 1, 162, 163, 213)
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.9.1993 gününde verilen
dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda;
davanın kabulüne dair verilen 27.1.1995 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi
davalı Mehmet vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki
bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı Ziya, satış vaadi senedi ile arsa malikinden aldığı dairenin adına
tescili için dava açmış, aynı taşınmazda yapılan inşaatta yükleniciden
haricen bağımsız bölüm satın alan Süleyman'ın yüklenici ve arsa maliki
aleyhine açtığı tescil davası bu dava ile birleştirilmiş, arsa maliki
yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğinden bahisle davanın reddini
istemiş, mahkeme her iki davayı da kabul etmiş, hükmü arsa maliki temyize
getirmiştir.
Davacı Süleyman'ın haricen satın aldığı bağımsız bölüm eser sözleşmesinde
yükleniciye bırakılan dairelerden olup, davacı Borçlar Kanununun 162.
maddesine göre temliken tescil istemiştir. Eser sözleşmesinde, iskan
ruhsatının yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Dosyada toplanan
delillerden taşınmazda henüz kat irtifakı kurulmadığı gibi iskan ruhsatının
da alınmadığı anlaşılmaktadır. Karşılıklı edimleri havi sözleşmeye
dayanıldığına göre, yüklenici kendi edimini tam olarak yerine getirdiğinde,
arsa sahiplerine karşı doğan hakkını temlik edebilir. Davada ise, sözleşmede
belirtilen iskan ruhsatı alınmadığından yüklenicinin tescil isteme hakkı
doğmamıştır. Yükleniciye halef olarak tescil isteyen davacının adına tescil
kararı verilmesi doğru görülmediğinden, ancak iskan ruhsatı alındıktan sonra
tescile karar verilebileceğinden Süleyman hakkında verilen karar bu yönden
yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de, satış vaadi senedi ile arsa malikinden bağımsız bölüm satın
alan davacı Ziya'nın davası sonucunda dairenin tespit edilen değerine göre
harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış vaadi
senedine dayalı olarak açılan cebri tescil davalarında harç ve vekalet
ücretinin sözleşmede belirlenen değer üzerinden hesaplanacağı gözetilmeden
hüküm kurulması isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 4.12.1995 tarihinde
oybirliği ile karar verildi.
|