 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS l995 KARAR
762 l247
MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 7.l2.l994
N0 : 258-339
DAVACI : Mustafa Ciğer vekili avukat Adnan Uysal
DAVALI : Muammer Çengel vekili avukat Ö.Faruk Karataş
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,
gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalı vasi hakkında yaptığı icra takibine haksız olarak
itiraz edildiğinden itirazın iptali ile inkar tazminatı istemiştir.
Davalı, davacının faiz istemleri hariç diğer taleplerinin yerinde
olduğu 30 faiz üzerinden ödemeyi kabul ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece icra takibinin husumet izni alınmadan yapıldığı bu nedenle
bu şekilde yapılan takibin geçersiz olduğu gerekçesiyle itirazın iptali
davası reddedilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf
ehliyetine sahip olmaları gerekir. Tam ehliyetsizlerin takip ehliyeti
yoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 389 ve devamı maddeleri hükümlerine göre
mümeyyiz olmayan kimseler kanuni temsilcileri tarafından temsil edilirler.
Ancak vasinin vesayeti altındaki kişi adına icra takibi yapabilmesi veya
vesayeti altındaki kişiye karşı yapılmış olan icra takibinde onu temsil
edebilmesi için, Medeni Kanunu'nun 405. maddesinin 8. bendi gereğince vasiye
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından husumet izni verilmiş olmalıdır. Vasi
tarafından hemen yapılması lazım gelen tedbirler bundan müstenadır. Bu duruma
göre, vasi aleyhine yapılan icra takibi için Sulh Hakiminden izin alınmadan
takip yapılamaz ise de itirazın hemen yapılması gerekeceği için itirazda bu
izne gerek olmayacaktır. Yapılan ilamsız takip olup itirazla takip durmuş ve
alacaklı İ.İ.K.nun 67. maddesine göre itirazın iptalini dava etmiştir. Bu
dava sonunda verilecek karar takibin haklı veya haksız olduğunu
gösterecektir. İtirazın iptali davasında husumete izin alındığına göre artık
bu izin takibi de kapsar, takip için ayrıca husumete izin alınmasına gerek
yoktur. İşin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu yön gözetilmeden takibin geçersiz kabulü ile davanın
reddi usule ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden
davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, l4.2.l995
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.S.Atalay K.Kadıoğlu A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|