 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1995/7272
K. 1996/74
T. 15.1.1996
* ESER SÖZLEŞMESİNDE AYIP
* AYIBIN İHTAR ŞEKLİ
* BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ
ÖZET : Eser sözleşmeleri, tacirler arasında olsa bile, ayıp ihbarı şekle bağlı
olmadığından, tanık dinletilerek ihbar edildiği kanıtlanırsa, deneyimli
bilirkişi marifetiyle, ayıbın niteliği konusunda inceleme yaptırılmalıdır.
Muaccel bir borcun borçlusu, soyut fatura tebliği ile değil, ödeme ihtarıyla
mütemerrit duruma düşürülür.
(818 s. BK. m. 101/1, 355, 359, 360)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları
yerinde bulunmamıştır.
2- Davacı tarafından birim fiyatı KDV. hariç 250 TL.'den, 118 bin adet tabak
altı imaliyle davalıya teslimi üstlenildiği, bunlardan 98 bin adedinin teslim
edildiği, bedelin ödenmediği ileri sürülerek ödenmeyen bedelin tahsili dava
edilmiştir.
Teslim edilen malların kullanılmayacak derecede ayıplı olduğu, vakit
geçirilmeden durumun davacıya bildirildiği, kusursuz imalat yapılıp teslim
edileceğinin bildirilmesine rağmen, ayıplı mallar geri alınmadığı gibi,
yenisinin de yapılmadığı, bu nedenle ödeme yapılmadığı bildirilerek davanın
reddi istenilmiş, mahkemece iş bedelinin tahsiline dair verilen karar davalı
yanca temyiz edilmiştir.
Dosya arasında bulunan malların ayıplı olduğu açıkca görülmektedir. Eser
sözleşmesinde ayıp ihbarı - tacirler arasında olsa da - bir şekle tabi
değildir. Davalı yanca, açık ayıptan ötürü vakit geçirilmeden ihbar yapıldığı
ileri sürüldüğüne ve bu iddia tanıkla ispatlanmak istenildiğine göre
mahkemece gösterilecek tanıkların dinlenilmesi gerekirken, noksan incelemeyle
hükme varılması doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; davalının ihbarına dair tanıklarını dinlemek, ihbarın varlığı
dinlenen tanık beyanlarıyla kanıtlanamaz ise davanın kabulüne; ihbarın
varlığı mahkemece sabit görüldüğünde konusunda deneyimli bilirkişi
marifetiyle mallar üzerinde inceleme yaptırılarak, ayıbın niteliğine göre
BK.nun 360. maddesi hükmü dairesinde sonuca gitmekten ibaretken, yazılı
biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
3- Kabule göre de; muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklısının ödeme
ihtarıyla mütemerrit duruma düşeceğinden (BK. m. 101) böyle bir ihtarın
varlığı kanıtlanmadan ve soyut fatura tebliğinin temerrüde esas olamayacağı
düşünülmeden dava tarihi yerine faizin daha önceki tarihten başlatılması da
bozma sebebidir.
S o n u ç : Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenle sair temyiz
itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden
davalı taraf yararına (BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin
harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.1.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|