 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/7179
K. 1995/7304
T. 11.12.1995
* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
* KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİ
* KÖY BOŞLUĞU
* KÖY ORTA MALI
* AKTİF HUSUMET EHLİYETİ
ÖZET : Davacı köy tüzel kişiliğinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği
nedeniyle taşınmaz edinme olanağı varsa da, öncesi köy boşluğu niteliğinde
bulunan parsel üzerinde köyün ekonomik amacına uygun zilyetliği
bulunmamaktadır. Köy boşluklarının mülkiyeti Hazineye aittir. Davada, Hazine
taraf olmadığı gibi; somut olayda, 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesinin
uygulama yeri de yoktur. Davacı köy; taşınmazın, köy orta malı olduğunu da
iddia etmediğinden, aktif husumet ehliyeti de bulunmamaktadır. Bu nedenle,
davanın reddi gerekirken davalı yararına zilyetlik koşullarının
oluşmadığından sözedilerek davanın kabulü doğru değildir.
Öte yandan, tesbit tarihinden önce taşınmaz üzerinde davalı tarafça bina
yapıldığından, Kadastro Yasasının 19/2. maddesi hükmünün uygulanması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 19/2, 30/2)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ibrahim tarafından süresi
içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında, 164 ada 3 parsel sayılı 142 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz; irsen intikal, paylaşım, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği
nedeniyle davalı İbrahim adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde
davacı köy tüzel kişiliği, taşınmazın davalı ile hiç bir ilgisi bulunmadığı
iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin
davacı Yassıbağ Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmiş;
hüküm, davalı İbrahim tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın köy boşluğu olduğu,davalı yararına kazandırıcı
zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçe
gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın öncesinin köy boşluğu olduğu, tesbit tarihinden 5-6 yıl
kadar önce davalı tarafından üzerine ev yapıldığı, bilirkişi ve tanık
beyanlarından anlaşıldığı gibi, bu konu mahkemenin de kabulündedir. Davacı
köy tüzel kişiliği, taşınmazın köye ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Köy
tüzel kişiğinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz edinme
olanağı varsa da, öncesi köy boşluğu niteliğinde bulunan parsel üzerinde
davacı köyün ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığı
anlaşılmaktadır. Köy boşluklarının mülkiyeti Hazineye aittir. Davada Hazine,
taraf olmadığına, somut olayda 3402 sayılı sayılı Yasanın 30/2. maddesinin
uygulama yeri bulunmadığına ve davacı köy, taşınmazın köy orta malı
niteliğinde olduğunu da iddia etmediğine göre aktif husumet ehliyeti
bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, zilyetlik
koşullarının davalı yararına oluşmaması nedeniyle davanın kabul edilmiş
olması isabetsizdir.
Kabul şekline göre de, tesbit tarihinden önce taşınmaz üzerinde davalı
tarafından yapılan bina bulunduğu anlaşıldığı halde, 3402 sayılı Kadastro
Yasasının 19/2. madde hükümlerinin davalı yararına uygulanması gerektiğinin
düşünülmemiş olması da isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 11.12.1995 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|