 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar İtirazname
1995/7-98 1995/124 83400
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 7.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Burdur Asliye Ceza
Günü : 11.7.1994
Sayısı : 318-228
Davacı : K.H.
Sanık : Nejla Ülker vekili Av. kadir Karakurt
Davaya Katılan : M.Nuri Ülker vekili Av. Metin Erutku
İhtiyati tedbir kararına aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık
Nejla Ülker'in H.U.M.K.nun 113/A, T.C.K.nun 59, 647 Sayılı Yasanın 4 ve 6.
maddeleri uyarınca sonuçta 125.000 lira ağır para cezasıyla
cezalandırılmasına, verilen cezanın ertelenmesine 650.000 lira vekalet
ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine ilişkin Burdur Asliye Ceza
Mahkemesince verilen 11.7.1994 gün ve 1993/318- 1994/228 sayılı hükmün sanık
vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 7. Ceza Dairesi 17.2.1995
gün ve 458-1258 sayı ile;
"Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen sanığın tedbir kararına
uymadığından bahisle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi"
isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Bu karara karşı 29.3.1995 gün ve 83400 sayı ile itiraz yoluna başvuran
Yargıtay C.Başsavcılığı;
"Tedbir kararı sadece tedbir talebinde bulunan lehine, karşı taraf
aleyhine hüküm doğuran tek taraflı bir karar değildir. Her iki tarafa da eşit
sorumluluk yükleyen bir karardır. Cuma günü saat 13.00'de küçüğü anneye
teslim etmeyen baba ne kadar sorumlu ise Pazar günü saat 17.00'de babaya
teslim etmeyen anne de o kadar sorumludur.
Hakim, küçüğün dava sonuna kadar anneye teslimi hususundaki talebe
rağmen belli günlerde anneye verilmesi suretiyle şahsi münasebetin tesisini
uygun görmüştür. Kararın anne lehine verilmiş olduğu, annenin sorumluluğunun
bulunmadığı ve tek taraflı bir karar olduğu kabul edilirse kararın infaz
kabiliyeti ortadan kalkar. Zira çocuğu bir kez eline geçiren annenin bir daha
iade etmeme hakkının bulunduğunu da kabul etmek gerekir ki; bu da çocuğun
menfaatlerini korumak amacıyla verilmiş olan tedbir kararının veriliş amacına
uygun düşmez." görüşüyle Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel
Mahkeme hükmünün onanmasını talep etmiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre,
Çözümlenecek sorun, lehine verilen tedbir kararına uymayan sanığın bu
eyleminin ihtiyati tedbir kararına aykırı davranışta bulunma suçunu oluşturup
oluşturmayacağının belirlenmesidir.
Sorunun çözümü için H.U.M.K.na 1711 sayılı yasa ile genel madde
sırasının bozulmaması için 113/A maddesi biçiminde eklenen düzenlemeye bakmak
gerekir. Bu maddede ihtiyati tedbir kararının uygulanması dolayısıyla verilen
emre uymayan veya o yolda alınmış tedbire aykırı davranışta bulunan kimse,
eylemi T.C.K.nuna göre daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde ......
cezalandırılır hükmü yer almaktadır.
Bu hükümden anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kararına aykırı
davranış suç olarak düzenlenmiş ve yaptırımı gösterilmiştir. Suçla korunan
hukuki yarar tedbir kararının hukuki otoritesi olduğundan maddedeki kimse
tabirinden suç failinin tedbir kararının tarafları veya herhangi kimse
olabileceği açıktır. Aksini kabul, yasa koyucunun iradesine aykırı olarak
maddenin işlerliğini ortadan kaldırır.
Esasen lehine tedbir kararı verilen kimse de, en az karşı taraf kadar
tedbir kararına uymak zorundadır. Çünkü, lehine verilen karar ona sağladığı
hak kadar da yükümlülük getirmiştir.
Maddi olayda Burdur 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 28.4.1993 gün ve 146
sayılı ihtiyati tedbir kararıyla babası ile annesi arasında boşanma davası
olan küçüğün her ayın ilk haftası Cuma günü saat 13.00'den Pazar günü saat
17.00'ye kadar annesi sanık Nejla'ya teslim suretiyle kişisel ilişki
düzenlemesi yapıldığı, sanığın bu karara dayanarak teslim aldığı çocuğunu
alıkoyup müdahil babaya geri vermediği saptandığına göre bu eylemi ihtiyati
tedbir kararına aykırı davranışta bulunmak suçunu oluşturur.
O halde Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının açıklanan bu nedenle
kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün
onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yargıtay C.Başsavcılığı
itirazının KABULÜNE, Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme
hükmünün ONANMASINA, 17.4.1995 günü oybirliğiyle karar verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN M.AKSOY T.GÜVEN H.DOĞAN
2.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. C.YILMAZ
M.ONAN S.KANADOĞLU D.TAVİL
A.SEVGİLİ O.K.KESKİN V.SAVAŞ S.ÇELİK
M.ERTUĞRUL G.KINIK A.ÖNCÜL A.İ.HEKİMOĞLU
H.ÖĞÜTCÜ T.METEOĞLU B.KIZILTAN N.OK
E.I.KOÇHİSARLIOĞLU O.KÖSEBALABAN S.ERKAN S.YETKİN
8.C.D.Ü.Y.
Z.ASLAN
|