 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/6810
K. 1995/7291
T. 11.12.1995
* ÖNCEKİ VE SONRAKİ TAPU KAYITLARININ ÇATIŞMASI
* KAYDIN HUKUKİ DEĞERİNİ KAYBETMESİ
* ZİLYET LEHİNE TESCİL
* ZİLYETLİĞİN ARAŞTIRILMASI YÖNTEMİ
ÖZET : Önceki ve sonraki tapu kayıtlarının uygulanmasında, eski tarihli ve
doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilir.
Eski tarihli tapu kaydı sahibi ya da mirasçılarının taşınmaza zilyet
olmamaları halinde, kaydın hukuki değerini kaybettiğinden sözedilerek zilyet
lehine karar verilebilmesi için; taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime
kaldığı, kimler tarafından nasıl zilyet edildiği, zilyetliğin ekonomik
amacına uygun olup olmadığı; bilirkişi ve tanıklardan ayrıntıları ile ve
maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı, kayıt sahiplerinden bazıları ölmüşse,
ölüm tarihleri araştırılmalı ve bu tarihlere göre Kadastro Yasasının 13/B-c
maddesinin zilyet yararına uygulanıp uygulanmayacağı araştırılmalı, yapılan
uygulama uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek krokiye yansıtılarak keşfi
izleme olanağı sağlanmalı, toplanan kanıtlar değerlendirilerek karar
verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 7/3, 10/son, 13/B-c, 30/2) (743 s. MK. m. 639, 931)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
davanın reddine ilişkin verilen hükmün Kaya ve Zelihe tarafından süresi
içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 130 ada, 3 parsel sayılı 21.048 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz, Teşrinievvel 1302 tarih, 1106 sayılı ve Aralık 1953 tarih, 13
sayılı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığından, malik hanesi açık bırakılmak
suretiyle kadastro tesbit tutanağı kadastro mahkemesine devredilerek dava
konusu edilmiştir. Mahkemece, taşınmazın Aralık 1953 tarih 13 nolu tapu kaydı
kapsamında kaldığından Ali oğlu Mehmet mirasçıları adına tapuya tesciline
karar verilmiş; hüküm, Kaya ve Zeliha tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Teşrinievvel 1302 tarih, 1106 nolu tapu kaydının çekişmeli parsele
uymadığı; Nisan 1953 tarih, 182 nolu sicilden gelen Aralık 1953 tarih, 13
nolu tapu kaydının taşınmaza uyduğu gerekçesiyle, bu tapu kaydı malikleri
adına tescile karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, uygulama ve inceleme
hüküm kurmaya yeterli değildir.
Teşrinievvel 1302 tarih, 1106 ve Nisan 1953 tarih, 182 nolu iki ayrı tapu
kaydının çekişmeli parsele uyduğu, bu kayıtların aynı kuvvetle görülmesi
nedeniyle kadastro ekibi 3402 sayılı Yasanın 7/3 sayılı maddesi gereğince
tutanağı kadastro komisyonuna göndermiş, komisyon da aynı Yasanın 10/son
maddesi gereğince mahkemeye devretmiştir. Kadastro komisyonunun mahkemeye
gönderdiği tutanaklar hakkında ne gibi işlemler yapılacağı 3402 sayılı
Yasanın 30/2. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre hakim, kendiliğinden lüzum
gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil
edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Teşrinievvel 1302 tarih, 1106 nolu
tapu kaydı Hafız Murat çocukları Ali, Akif, İbrahim ve Cevriye adına müşterek
mülk hükümlerine göre kayıtlıdır. Bunlardan Ali ve İbrahim'in veraset ilamı
dosyada mevcuttur, mirasçıları da davada taraftır. Ancak Akif ve Cevriye'nin
veraset ilamı dosyada bulunmadığı gibi mirasçıları da davada taraf değildir.
O halde, Teşrinievvel 1302 tarih, 1106 nolu tapu kaydı sahipleri Hafız Murat
çocukları Akif ve Cevriye'nin mirasçılarının kimler olduğu saptanmalı,
bunlara usulün davadan haberdar edilerek taraf oluşturulmalı, bundan sonra
130 ada 1 ve 5 nolu ve 119 ada 17, 18 nolu parsellerin de tutanak örnekleri
ve toprak tevzi 18 ada 2, 3, 8, 9 nolu parsellerin belirtmelik tutanak
örnekleri ve dayanakları getirtilmeli, davada yarar ilişkisi bulunmayan
tarafsız olabildiğince yaşlı, yerel bilirkişiler huzuruyla uzman bilirkişi
yardımıyla her iki tapu kaydı gereği gibi yerine uygulanmalı, bilinmeyen
sınırlar olduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı
sağlanmalı, her iki tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uyduğunun
belirlenmesi halinde eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer
verileceği nazara alınmalı, eski tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait
olduğunun belirlenmesi halinde mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliği hükümleri uygulanmasada tapu kaydının müşterek mülk hükümlerine
göre paydaşlar adına kayıtlı olması nedeniyle koşulları varsa 3402 sayılı
Kadastro Yasasının 13/B-c maddesinin zilyet yararına uygulanacağı, başka bir
anlatımla tapu kaydı sahibi yada mirasçılarının çekişmeli taşınmaza zilyet
olmamaları halinde onlar yönünden, yasal değerini yitirmiş olacağı gözönünde
bulundurularak taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, kimler
tarafından nasıl zilyet edildiği, zilyetliğinin ekonomik amacına uygun olup
olmadığı bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılarıyla ve maddi olaylara dayalı
olarak sorularak kayıt sahiplerinden bazılarının ölüm tarihlerine göre
Kadastro Yasasının 13/B-c maddesinin zilyetler yararına uygulanıp
uygulanmayacağı tartışılmalı, yapılan uygulama uzman bilirkişi tarafından
düzenlenecek birleşik krokiye yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı,
bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna
göre bir karar verilmelidir.
Aykut, Kaya, Zeliha'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan
nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde
temyiz edene geri verilmesine, 11.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|