 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
ESAS KARAR
95/673 95/979
YARGITAY İLAMI
Semirah Salaiman vekili avukat Nerim Koru ile Hüseyin Hızır vekili
avukat İhsan Yıldız aralarındaki dava hakkında Yalova Asliye Hukuk
Hakimliğinden verilen 8.6.1993 tarih ve 820-453 sayılı hükmün Dairenin
5.12.1993 tarih ve 9957-10826 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti.
Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş
olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalıdan daire satın aldığını, uyuşmazlık çıkarıp tapuyu
vermediğini beyanla 300.000.000 liralık daire bedelinin faizi ile birlikte
tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının Suudi Arabistan uyruklu olup teminat gösterme
zorunluluğunda bulunduğu, verilen mehile rağmen teminat göstermediği
gerekcesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz
edilmiş, Dairemizce onanmış, bu defa davacı karar düzeltme isteminde
bulunmuştur.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanun'un (MÖHUK)
32/1 maddesi hükmüne göre kural olarak Türk Mahkemesinde dava açan, davaya
katılan veya Türkiye'de İcra takibi yapan alacaklı gerçek veya tüzel kişi,
yabancı ise, yargılama giderleri veya takip giderleriyle karşı tarafın zarar
veya ziyanını karşılamak üzere mahkemenin veya İcra Dairesinin belirleyeceği
teminatı göstermek zorundadır. Genel Kural böyle olmakla beraber aynı
maddenin 2. fıkrasında bu ana kurala istisna getirilerek "Mahkemece, dava ve
takibin niteliğine ve durumuna göre davacıyı veya takip isteğinde bulunanı
karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir" hükmüne yer
verilmiştir. Bu hükümdeki mahkemenin takdir yetkisini sadece fiili
karşılıklılık hali için anlamak gerekir. Çünkü yabancı davacının mensup
olduğu devlet ile Türkiye arasında teminattan muafiyet hakkında çok taraflı
veya ikili bir anlaşma varsa, mahkeme yabancı davacıyı teminat göstermekten
muaf tutmak mecburiyetindedir.
Somut olayda davacının Suudi Arabistan uyruklu olduğu anlaşılmaktadır.
Esasen bu konuda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Türkiye ile Suudi
Arabistan arasında 3.8.1929 tarihinde imzalanıp 15.5.1930 tarih 1621 sayılı
kanunla onaylanan "Hicaz, Necit ve Mülakati Hükümeti ile akdedilmiş olan
Muhaderet Muahedesi" isimli dostluk anlaşmasının 3. maddesi hükmü ile Suudi
Arabistan vatandaşları Türkiye'de ve Türk vatandaşları Suudi Arabistan'da
taminat gösterme mecburiyetinden muaf tutulmuşlardır. Bu durumda davacının
teminat gösterme mecburiyetinin varlığından söz edilemez. Konuya ilişkin
olarak mahkemece verilen kesin mehil de hukuki sonuç doğurmaz.
Öyle ise mahkemece davacının teminat gösterme mecburiyetinden muaf
olduğu kabul edilmeli ve işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir
karar verilmelidir.
Mahkemenin az yukarıda açıklanan yasa maddelerini arayıp bulma ve
uygulamada yanılgıya düşerek yazılı şekilde karar vermesi usul ve kanuna
aykırı olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken zuhulen onanmış olduğu
bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmış olmakla davacının karar düzeltme
isteminin kabulüne Dairemiz onama kararının kaldırılmasına ve hükmün
bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme
isteminin kabulüne, dairemizin 5.12.1993 gün 9957-10826 sayılı onanma
kararının kaldırılmasına, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,
red harcının istek halinde iadesine, 7.2.1995 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu
|