 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/6691 1995/7444
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :22.2.1995
Nosu :1994/68-1995/95
Davacı :Hakkı Enginoğlu Vek.Av. Tuncer Karaca
Davalı :Ulaştırma Bakanlığı Vek.Av. Sevin Ersak
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu taşınmaz arsa kabul edilip değerlendirme yapan raporlara
göre hüküm kurulmuş ise de, bu raporlar yeterli değildir.
Şöyleki;
1-Dosyaya getirtilen Belediye Başkanlığının 17.5.1994 tarihli
yazısında taşınmazın imar planları kapsamına alındığı, tarih de belirtilmeden
çelişkili ifadelerle kısmen nazım imar planı içinde yer aldığı bildirilmiş
dava dilekçesinde taşınmazın sulu ziraat yapılan yer olduğu açıklanmış ve
ancak kamulaştırma tarihinden sonra, 22.12.1993 tarihinde belediye encümeni
kararı ile imar planı kapsamına alındığı anlaşılmıştır. Bakanlar Kurulunun
28.2.1983 gün 1983/6122 sayılı kararını ilke olarak esas alan Yargıtay
uygulamalarına göre; taşınmazın arsa olarak nitelendirilebilmesi için,
uygulamalı imar planı içinde yer almadığı takdirde, belediye ve mücavir alan
sınırları içinde bulunup fiilen meskun halde olan ve belediye hizmetlerinden
faydalanmakta olan yerler arasında kalması gerekir. Belediye yazısında,
belediye sınırı içindeki taşınmazın değerlendirme tarihi itibarı ile
uygulamalı imar planı içinde bulunmadığı belirtildiğine göre mahkemece
yapılacak araştırma, dava konusu taşınmazın belediye hizmetlerinden
yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığına yönelik
olmalıdır. Bu hususların ise, iskan izni veren ve hizmetleri götürmekle
yükümlü olan Belediye Başkanlığından sorulması gerekir. Yargıtay
uygulamalarına göre, belediye hizmetleri, belediye tarafından arazinin meskun
olması nedeniyle getirilenler olup, genellikle yol, ulaşım, aydınlatma, çöp
toplama, su, kanalizasyon ve benzerleridir. Civarda mevcut olabilecek
şehirlerarası karayolu, yüksek gerilim nakil hatları, özel kuyudan yada
civardan geçen dere veya kanaldan elde edilen suyun bu hizmetlerin mevcut
olduğu anlamına gelmeyeceği kabul edilmelidir. Mahkemece taşınmazın
niteliğinin belirlenmesi bakımından bu araştırma ve inceleme yapılmadan
taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi,
2-Kabul şekline göre de; ikinci bilirkişi kurulu raporu usulüne uygun
bir değerlendirmeyi içermekte ise de, 3. bilirkişi kurulu raporu, somut emsal
alınan her bir taşınmazı ayrı ayrı dava konusu taşınmazla karşılaştırarak bir
sonuca varması gerekirken somut emsalin ortalama değerlerini dava konusu
taşınmazla karşılaştırıp değer belirlemiş olması bakımından hatalı olup,
davalının gösterdiği emsali inceleyip değerlendirmemesi açısından da eksik
olduğundan ve bu kuruldan ek rapor alınması gerektiğinin dikkate alınmaması,
3-Faize 20.10.1989 gün 1988/4-1989/3 sayılı Tevhidi İctihat Kararı
uyarınca kamulaştırmanın kesinleşip taşınmazın mülkiyetinin davalı idareye
geçtiği 11.2.1994 tarihinden hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden
hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
22.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk S.Erçoklu A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|