 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/6219 1995/8275
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 7.3.1995
Nosu : 1994/1074-1995/188
Davacı : Fuat Sarıkaya vs. Vek.Av. Salih Ekinci
Davalı : Nahide Esendal vs. Vek.Av. İlhami Alpaslan
Dava dilekçesinde arsa payının devri istenilmiştir. Mahkemece davanın
kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması
davalı vekili tarafından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine
duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar adına vekili Av. Oya
Esendal ile aleyhine temyiz olunan davacılar adına Vek. Av. Turgut Assan
geldi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kat Mülkiyeti Kanununun 47. maddesi, anayapının harap olması halinde
uygulanacak işlem ve yöntemleri içermekte olup, maddenin 1. fıkrası,
anayapının tümünün harap olması halinde anagayrimenkul üzerindeki kat
mülkiyetinin kendiliğinden sona ereceğini, bunu izleyen fıkralar ise
anagayrimenkulün bağımsız bölümlerden birinin ve birden fazlasının tamamen
harap olması halinde bağımsız bölüm maliklerinin üstlenecekleri mükellefiyet
ve sahip olacakları hakları düzenlemektedir.
Dosya içerisindeki ayrıntılı bilirkişi raporundan anlaşıldığına göre
anayapının tümü harap olmamış, bağımsız bölümlerde dahi kullanılmamakla (alt
kattaki dükkan hariç) beraber yine tam bir harap olma hali söz konusu olmayıp
ancak esaslı tamiratı gerektiren bir durumun varlığından sözedilebilir.
Nitekim dosyaya örneği konulan 26.1.1992 tarihli kat malikleri kurulu
kararında anayapının tüm bağımsız bölümlerinde ve ortak yerlerinde mevcut
kısmi harabiyetin giderilmesi için tamiratın yapılması öngörülmüş; dosya
içeriğinden anlaşıldığına göre de, bu kararın uygulanmasına geçilmiş ve hatta
davalılardan Nahide Esendal hakkında payına düşen giderleri ödememesinden
dolayı icra takibinde de bulunulmuştur. O halde bağımsız bölümler yönünden
yasada öngörülen koşulların karşılanmadığı açıktır.
Diğer taraftan, davanın dayanağı 47. maddenin 4. fıkrasının, birden
ziyade bağımsız bölümlerin tamamen harap olması ve bunlardan birinin yeniden
yapılmasının diğerinin yapılmasına bağlı bulunması halinde bağımsız bölümleri
harap olan kat maliklerinin bunları yeniden yaptırıp yaptırmayacaklarını,
bağımsız bölümleri harap olmayan diğer kat maliklerine altı ay içinde yazılı
olarak bildirme mecburiyeti getirmiş olduğu dikkate alındığında, bu fıkra
hükmünün, tüm bağımsız bölümlerinin ve ortak tesisatın tamire muhtaç olduğu
anlaşılan bu anayapıda uygulanmasına olanak bulunmadığı sonucuna
varılmalıdır. Gerçekten altı ay içinde bildirme zorunluluğunun getirilmiş
olması, bu bildirime neden olacak hususun, bağımsız bölümün harap olmasına
yol açan belli bir olayın vukuunu gerektirir. Olayımızda ise anayapının
tamamının bakımsızlıktan ve bu suretle kat maliklerinin ihmalinden tamire
muhtaç hale geldiği anlaşılmaktadır. Örneğin, bir katın çökmesi, bağımsız
bölümlerin çıkan yangın sonucu harap olması gibi olaylar söz konusu olmayıp
tedricen gelişen bakımsızlığa dayalı bir harabiyet söz konusu olduğundan
olayda bu madde hükmünün uygulanması koşullarının gerçekleşmediği kabul
edilmelidir.
Bu durumda davanın reddine karar vermek gerekirken aksine görüşle
davanın yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen
750.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.7.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk S.Erçoklu V.Canbilen A.Nazlıoğlu
|