 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar İtirazname
1995/6-130 1995/181 70720
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 6.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Kuşadası Asliye Ceza
Günü : 1.6.1995
Sayısı : 459-479
Davacı : K.H.
Sanık : Durmuş Ali Kalender vekili Av.Yusuf Yaylacı
Davaya Katılan : --
Hırsızlık suçuna teşebbüs etmekten sanık Durmuş Ali Kalender'in
T.C.Y.nın 493/2, 61, 81/2. maddeleri gereğince 1 sene 2 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin Kuşadası Asliye Ceza mahkemesince verilen 1.6.1994
gün 459-479 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı
inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 17.3.1995 gün 1836/2849 sayı ile, hükmün
onanmasına, "sanığın aynı cins suçuna ilişkin mahkumiyeti tekerrür
hükümlerinin uygulanmasına esas alınıp T.C.Y.nın 522. maddesinin lehe
hükmünden yararlandırılmamış bulunulmasına göre aynı Yasanın 81. maddesine
göre artırmada aynı cinsten olmayan hükümlülüğünün nazara alınması suretiyle
anılan maddenin 3. fıkrasına aykırı olarak fazla ceza tayini yasaya aykırı
olduğundan hükmün bozulması" gerektiği karşı oyu ile ve oyçokluğuyla karar
vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 14.4.1995 gün 70720 sayı ile;
"Tekerrüre esas birden fazla sabıkanın bulunması halinde, daha ağır
artırımı gerektirecek genel tekerrürün uygulanacağına dair yasada hüküm
yoktur. Genel tekerrürü de içine alan özel tekerrür hükmünün tatbiki
lüzumundan uzaklaşılmasına izin verilemez. Ceza Genel Kurulunun 8.2.1960 gün
2/15 sayılı kararı da bu doğrultudadır." gerekçesi ile itiraz etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın hırsızlık suçuna eksik kalkışmaktan cezalandırılmasına karar
verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluş ve
sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, sanığın eski
hükümlülükleri nedeniyle cezası artırılırken genel tekerrür mü yoksa özel
tekerrür hükümlerinin mi uygulanacağına ilişkindir.
Sanık, 16.3.1989 günü işlediği hırsızlık ve sahte hüviyet cüzdanı
kullanmak suçlarından dolayı Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.6.1989 gün
279/398 sayılı kararı ile T.C.Y.nın 491/4, 62, 522/1, 523. maddeleri
gereğince 1 ay 10 gün hapis ve T.C.Y.nın 350/1-3. maddeleri uyarınca 1 sene
hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve sanık 12.4.1991
tarihinde şartlı salıverilmiştir.
Hırsızlık suçundan sanık hakkında açılan ve itiraza konu olan davada,
sanığın daha önce işlediği hırsızlık suçu nedeniyle hakkında T.C.Y.nın 81/2.
maddesinde yer alan basit özel tekerrür ve sahte hüviyet cüzdanı kullanmak
suçundan cezalandırılmasına ilişkin eski hükümlülüğü nedeniyle de T.C.Y.nın
81/1. maddesinde düzenlenen genel tekerrür hükümlerinin uygulanması
gerekmektedir. Özel tekerrür ile genel tekerrür hükümlerinin bir arada
bulunması halinde sadece özel tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Çünkü yasa
koyucu, özel tekerrür hükümlerinin daha ağır olduğunu kabul etmiştir. Aynı
cinsten olmayan mahkumiyet hükmünün daha fazla olması halinde, Ceza Yasasının
81/3. maddesi hükmü nazara alındığında, aynı cinsten olan mahkumiyete göre
cezanın daha fazla artırılma olasılığı mevcut olsa da yasa tarafından daha
ağır olarak kabul edilen özel tekerrür hükümleri uygulanmalıdır. Zira, bu
gibi durumlarda artırma oranı olarak özel tekerrüre ilişkin oranın nazara
alınması, artırmaya ilişkin en fazla miktarda ise genel tekerrüre esas olan
eski hükümlülüğün gözetilmesi ve bu suretle karma bir sistem oluşturulması
yasa koyucunun amacına, aykırıdır. Öte yandan, olayımızda olduğu gibi
hırsızlık suçlarında, sanığın; daha önce işlediği suç nedeniyle T.C.Y.nın
522. maddesinin cezayı hafifletici hükmünden yararlandırılması yani önceki
hırsızlık suçunun dikkate alınması buna karşılık aynı cins olmayan diğer
hükmün ceza süresinin gözetilmesi de yasa koyucunun istemediği biçimde sanık
aleyhine sonuç doğuracaktır. Öte yandan, özel tekerrür hükümlerinin
uygulanmasından sonra aynı nevi suçun tekrar işlenmesi halinde Yasanın 85.
maddesinde yer alan nitelikli özel tekerrür hükümleri de uygulanacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 8.2.1960 gün 15-15 sayılı kararında da
"..Nadir bazı ahvalde maznunun tekerrüre esas müteaddit sabıkalarından aynı
cinsten olmayan mahkumiyeti aynı cinsteki mahkumiyetlerinden daha fazla
olduğu görülebilirse de, mevzuatımızda bu gibi hallerde mukayyet tekerrürün
değil de mutlak tekerrürün tatbik edileceğini amir veya bu tarzda tatbikata
cevaz veren bir kayıt bulunmadığından mukayyet ve mutlak tekerrür
hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek müteaddit mahkumiyetlerin mevcudiyeti
takdirinde mutlak tekerrürü de içine almakta olan mukayyet tekerrür hükmünün
tatbiki lazım geleceğine dair olan ana kaide ve prensibin ihlaline cevazi
kanuni yoktur." denilerek "bu gibi hallerde mutlak tekerrürü içine alan
mukayyet tekerrür hükmünün tatbiki lazım gelmesine, bu esaslı prensip (mutlak
tekerrürün tatbike esas alınan cezanın daha ağır olduğu sebebine dayanılmak
suretiyle) ihlal olunamayacağına" ilişkin Ceza Genel Kurulunun 30.11.1959 gün
97/94 sayılı kararına yönelik karar düzeltme isteminin reddine" biçiminde
aynı nitelikte karar verildiği saptanmıştır.
Açıklanan duruma göre Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne
karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri, "haklı nedenlere
dayanmayan itirazın reddi doğrultusunda" oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü
ile, Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün
BOZULMASINA, 5.6.1995 günü yasal oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN M.AKSOY H.DOĞAN S.SELÇUK
7.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. M.B.TÜZİNAL 5.C.D.Bşk.V.
S.GENÇAY N.MUTİŞ N.BENLİ
Red Red
Y.KOCABAY N.TANKUT A.SEVGİLİ O.K.KESKİN
Red Red
V.SAVAŞ Y.YAZICIOĞLU M.V.BENLİ T.ÜNERİ
Red
G.DEMİRBİLEK Ş.EROL Y.TURAN E.I.KOÇHİSARLIOĞLU
İ.KÜRÜMOĞLU S.YETKİN A.İSAOĞLU H.GERÇEKER
Red Red
|