 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
------ 1995 -------
5970 7643
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Bursa Asliye 1. Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 19.7.1995
Nosu : 1994/293-1995/377
Davacı : Ferhan Uzunyılmaz Vek. Av.Aykut Cura
Davalı : S.S.Müjde Çelik Konut Yapı Kooperatifi Vek. Av.Yunus
Egemenoğlu
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki taraflar vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen
günde davacı vekili avukat Aykut Cura ile davalı vekili avukat Yunus
Egemenoğlu geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği
anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin
darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı.
Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm
verilmiş olmasına ve bozmanın şumulü dışında kalarak kesinleşmiş olan
cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına
göre ve özellikle taraflar arasındaki 27.2.1991 tarihli protokolün D ve E
bentlerindeki faizsiz ve 8 aylık taksitli ödeme hükmünün ancak davalının
seçimlik hakkını kullandığı 8.10.1991 tarihine kadar uygulanabileceğine,
davalı bu tarihte aynen ifadan vazgeçerek BK. 106/II. md.deki zarar ve ziyan
şıkkını tercih ettiğinden, yüklenicinin o tarihe kadar yapmış olduğu işlerin
bedelini ödemekle yükümlü bulunduğundan ve davacı taraf da davalıdan daha
önce iş bedelini talep ettiğinden 8.12.1991 tarihinden, davanın açıldığı
30.12.1991 tarihine kadar davacı alacağına temerrüt faizi yürütülmesinde,
usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına göre, davacının tüm, davalının
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi
gerekmiştir.
2-Davalı iş sahibi, davacı yükleniciye gönderdiği 8.10.1991 tarihli
ihtarnamesinde, inşaatın süresinde bitirilmediğini ve faaliyetin
durdurulduğunu gerekçe göstererek, eksik kalan kısımlara ilişkin yüklenici
ifasının kabul edilemiyeceğini, zarar ve ziyan isteyeceğini açıklamak
suretiyle, B.K.nun 106/II. maddesinde yer alan seçimlik haklarından aynen ifa
yerine geçen, zarar ve ziyan isteme şıkkını tercih ettiğini, sözleşmeyi
feshetmediğini belirtmiştir. 27.2.1991 tarihli ek protokolde, inşaatın
31.8.1991 tarihinde bitirileceği öngörülmüş olup,böylece işin ifa edileceği
gün belirgin şekilde birlikte saptandığından, davalı, ayrıca ek süre
verilmesine gerek olmadan, borcun yerine getirilmemesinden dolayı ifa yerine
geçen zarar ve ziyan talep etmek hakkını seçebilir. Ek protokol gereğince
teslimi gereken tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde inşaat
bitirilmediğinden, davalı kooperatif, 8.10.1991 tarihinde seçimlik hakkını
kullanmıştır. Buna karşın, mahkemece gerekçeleri açıklanmadan, iş sahibi
tarafından sözleşmenin feshedildiğinin kabul edilmesi, usul ve yasaya
aykırıdır. Kaldı ki, davalı iş sahibinin, sözleşmeyi feshetmesi halinde dahi,
aynı işi başkasına yaptırması nedeniyle doğan her türlü fiyat farkı ile
gelecek zamları ve kooperatifin uğradığı tüm zararları istiyebileceği, ek
protokolün (b) bendinde açıkca kabul edilmiştir. Davalı iş sahibi bu yüzden
uğradığı zararları da, ayrıca dava edeceğini bildirmiştir.
Öte yandan, davacı yüklenici kararlaştırılan iş programını aksatmış
olup, bunu haklı nedenlere dayandırdığını da kanıtlamış değildir. Çünkü ek
protokole göre; davalı kooperatifin yapmış olduğu ödemelerin her birisinde
ayrı ayrı fazlalık olup, Haziran 1991 tarihinde 14.505.193 lira bir eksik
ödemesi var ise de, bu tarihten sonra da fazla ödemeleri bulunduğundan, bu
husus iş programının aksatılmasında tek başına haklı neden olamaz.
Diğer taraftan 27.2.1991 tarihli ek protokol adi şekilde yapılmış ise
de, eser sözleşmesi yapılması resmi şekle bağlı olmadığından, protokolün
geçersiz sayılmasını gerektirmez.
27.2.1991 tarihli ek protokolün (D) bendinde "Bu kez protokolün tanzim
tarihine kadar düzenlenen hakedişlere göre müteahhitce, olduğu iddia edilen
ve ancak kesin hesapta rakamsal niteliğe kavuşacak eski alacaklar ile,
yapılacak yeni işlere ilişkin bedel ödenmesinde eski sözleşmedeki hükümler
yürürlükten kaldırılarak" yeni ödeme planına tabi kılınmış ve bu ödemelerin
yapılması öncelikle yüklenici tarafından iş programına uygun olarak işlerin
yürütülmesi koşuluna bağlanmıştır. Bu durumda, ek protokolden önceki
alacakların ödenmesi dahi, yeni iş programının aksatılmaması koşuluna bağlı
tutulmuş ve işin de ek protokolde öngörülen süre içerisinde bitirilmemiş
olması nedeniyle, davalı kooperatifin B.K. 106/II. maddede yazılı şeçimlik
hakkını, aynen ifadan vazgeçerek, zarar ziyana çevirmesi durumu haklı
bulunmaktadır. Buna karşın mahkemece, davalının sözleşmeyi haksız olarak
feshettiğinin kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı
gerektirmiştir.
3-Davalı kooperatif, davacı yüklenicinin üçüncü kişiler tarafından
aleyhine yapılan takipler sonucu, davacı namına ödemeler yapmak zorunda
kaldığını belirterek, bu ödemelerin borçtan indirilmesini istemiştir. Davalı
bu ödemeleri, davacının alacaklıları tarafından kendisine gönderilen İ.İ.K.
89 maddeye dayalı ihbarnamelere göre yaptığından, buna ilişkin tüm icra takip
dosyalarının celp edilerek, davalının, bu ihbarnamelere göre ödemelerde
gecikmeye neden olup olmadığı saptanarak, ne miktarın borçtan düşürüleceği
belirlenip, buna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar gözden uzak
tutularak, eksik inceleme ile, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya
aykırı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
4-Davalı kooperatif, davacı namına vergi dairesine ödediği stopajların
alacaktan indirilmediğini iddia etmektedir. Dosya arasında bulunan Setbaşı
Vergi Dairesinin 11.11.1994 tarihli cevabi yazısında, stopajlarla ilgili
vergi borcu ve gecikme zammından bahsedilmektedir. Stopajın, yüklenici
istihkaklarından kesilerek ödeme yükümlülüğü davalı kooperatife ait
olduğundan, bu verginin zamanında kesilerek ilgili vergi dairesine
yatırılmamasından dolayı davalı kooperatif sorumlu olacağından, ödeme
zorunda kalacağı gecikme zammını yükleniciden isteyemez. Öyleyse bu
husus gözönünde tutulup, inceleme yapılarak stopajdan dolayı ne miktar ödeme
yapıldığı saptanıp, buna göre ödenen stopajın davacının alacağından
indirilmesi gerekir. Mahkemece, bu yönde gerekli araştırma ve inceleme
yapılmadan, sadece davacının bildirdiği ödeme miktarının esas alınması, usul
ve yasaya aykırı olup bu husus ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın 2, 3 ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle
davalı yararına BOZULMASINA, 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm,
davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, avukatlık ücret tarifesine göre
takdir ve tayin edilen 250.000 lira duruşma vekalet üçretinin davacıdan
alınıp kendisini duruşmada vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
temyiz peşin harcının istek halinde davalıya geri verilmesine, 25.12.1995
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu K.Öge E.Ertekin İ.Karataş Y.E.Selimoğlu
|