 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI
ESAS 1995 KARAR
5798 5991
YARGITAY İLAMI
Aksa Akrilik vs. vekili avukat Enver Safsoy ile Belediye Başkanlığı
vekili avukat Ali Güler aralarındaki dava hakkında Yalova Asliye Hukuk
Hakimliğinden verilen 22.12.1994 tarih ve 188-1144 sayılı hükmün Dairenin
1.3.1995 tarih ve 1323-1992 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti.
Süresi içinde davacılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş
olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Davacılar, davalı Belediyenin hiçbir hizmeti olmamasına karşın, keyfi
olarak atık su bedeli tahakkuk ettirdiğini ileri sürerek davacılardan Aksa
Akrilik Kimya Sanayi A.Ş.nin 59.300.000, Ak-Al Tekstil Sanayi A.Ş.nin
36.200.000, Akkim Kimya Sanayi A.Ş.nin 390.000 Tl. davalıya borçlu
olmadığının tesbitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, 3194 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda değişiklik yapılması
hakkındaki kanun ile bu kanuna uygun olarak 8.1.1994 tarihinde yayınlanan
Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği hükümleri esas alınarak tahakkuk
yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davalı İdarenin davacılara herhangi bir kanalizasyon
şebekesi ve foseptik çukuru hizmeti götürmediği gerekçesiyle davanın kabulüne
karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce Akkim
Kimya Sanayi A.Ş.'ne yönelik temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine,
diğer davacıların davalının tahakkuk ettirdiği ücretleri ödemekle yükümlü
olduklarından bahisle mahkeme kararı bozulmuş, bu defa davacılar Aksa Akrilik
Kimya Sanayi A.Ş. ile AK-Al Tekstil Sanayi A.Ş. karar düzeltme isteminde
bulunmuştur.
3914 sayılı kanunla, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 44.
maddeden sonra gelmek üzere mükerreren eklenen "Çevre Temizlik Vergisi"
başlıklı 44. maddenin ilk fıkrasında "Belediye sınırları ve mücavir alanlar
içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon
hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan
binalar çevre temizlik vergisine tabidir" 12. fıkrasında ise "Belediyeler
atıksu ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina
gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle ve su tüketim
bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda cevre temizlik
vergisi alırlar. Atık su ile ilgili çevre temizlik vergisi, su tüketim bedeli
ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılır ve bu bedel ile birlikte tahsil
edilir. Su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan
belediyelerde ise, atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulama kendi
kanunlarındaki hükümlere tabidir" şeklinde yazılıdır. Yine aynı maddenin 15.
fıkrasında da "bu madde uyarınca tahsil edilen vergiler, çevre temizliği
gayesi dışında kullanılamaz." amir hükmüne yer verilmiştir. Anılan maddenin
son fıkrası hükmüne dayanılarak Maliye Bakanlığınca 8.1.1994 tarihli Resmi
Gazete'de yayınlanan Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinin "Atık su ile
ilgili Çevre Temizlik Vergisi" başlıklı 9. maddesinde de yasanın 44.
maddesinin 12 fıkrasıyla ilgili açıklama yapılırken "halen atık su bedeli
almakta olan belediyelerce ayrıca bu verginin alınmayacağı" belirtilmiştir.
Belirtilen bu yasa ve genelge hükümleri birlikte değerlendirilip
yorumlandığında atıksu ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla
düzenlenmemiş ve bu nedenlede atıksu bedeli alamayan Belediyelere, su tüketim
bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda atık sularla
ilgili olarak "Çevre Temizlik Vergisi" adı altında bir vergiyi tarh, tahakkuk
ve tahsil yetkisi verildiği davalı belediyenin de bu yasa ve genelge uyarınca
davacılara "atık su" adıyla su tüketim bedeliyle birlikte davaya konu
meblağları tahakkuk ettirdiği anlaşılmaktadır. Davalının tahakkuk ettirdiği
bu verginin tesbitinde su tüketim bedelini aşmamak üzere belediye meclisince
belirlenecek miktarın esas alınması ve su tüketim bedeli ile birlikte tarh,
tahakkuk ve tahsil edilecek olması tahakkuk ihbarnamesinde adının "atık su"
olarak açıklanması verginin yasal adıyla "çevre temizlik vergisi" olma
niteliğini değiştirmez. Yasa hükmüne dayalı olarak bir verginin tarh ve
tahakkuku da bir idari tasarruftur. Bu konuda verginin mükellefi ile idare
arasında uyuşmazlıkların çözüm yeri ise idari yargı yeridir.
Hemen belirtelim ki, 26.11.1991 gün ve 21063 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 14.10.1991 tarih, 1991/29-29 sayılı kararı
su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş ve bu kanuna göre
tahsil edilmesi gereken su ve atıksu bedellerine ilişkin olup bu davadaki
uyuşmazlığa uygulama yeri bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, davaya idari yargı yerinde bakılması
gerektiğinden bahis ile görevsizlik kararı verilecek yerde uyuşmazlığın esası
incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma
nedenidir. Ne varki mahkeme kararı bu gerekçe ile bozulacak iken zuhulen
Dairemiz kararında açıklanan gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan
incelemeyle anlaşılmış olmakla davacıların karar düzeltme istemleri bu yönden
kabul edilmeli dairemiz bozma kararı kaldırılarak hüküm açıklanan gerekçeyle
bozulmalıdır.
2- Bozma nedenine göre davacıların diğer karar düzeltme sebeplerinin
incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar Aksa Akrilik Kimya
Sanayi A.Ş. ile Ak-Al Teksitil Sanayi A.Ş.nin karar düzeltme istemlerinin
kabulüne, Dairemizin 1.3.1995 gün 1995/1323-1992 sayılı bozma kararının
kaldırılmasına, temyiz olunan mahkeme kararının belirtilen nedenlerle
BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer karar düzeltme
nedenlerinin şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, 15.6.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|