 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
21. Hukuk Dairesi
Esas Karar
1995/5541 1996/5608
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Balıkesir İş Mahkemesi
Tarihi : 31.5.1995
No : 22-265
Davacı : Hüseyin Metin Vek. Av.Aysel Cüce
Davalı : Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Vek. Av.Yaşagül Özen
Davacı, Kurumca yaratılan muarazanın men'ine ve 10 yıllık
borçlanmasının geçerliliğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar
vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz
isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Enver Aktaş
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği
düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı
gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının sair temyiz
itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, isteğe bağlı sigortalı olarak, yapmış olduğu 10 yıllık
borçlanmanın geçerli sayılması ile, Kurum sataşmasının giderilmesi istemine
ilişkindir. Davacının 11.12.1989 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olarak 10
yıllık süreyi borçlanmak için istekte bulunduğu, isteği kabul edilerek
borçlanma tutarı 1.653.120.-TL'nin 11.12.1991 tarihine kadar üç taksitte
ödenmesi istendiği, ödeme yazısının, yaptırımı da içerdiği 10.1.1990 gün 1912
sayılı yazının, 12.1.1990 tarihinde tebliğ edildiği, ilk taksit tutarı,
(700.000.-) TL'nin 10.1.1990 tarihinde, ikinci taksit tutarı (750.000.-)
TL'nin 3.9.1990 tarihinde, son taksit tutarı (205.000.-) TL'nin 9.4.1993
tarihinde ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, son taksidin
süresinde ödenmemesi durumunda, taksitleri ödenen süreyide kapsayacak
biçimde, tüm sürenin geçersiz sayılıp sayılmayacağı giderek kısmi
borçlanmanın mümkün olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın ek geçiçi 4/4 maddesidir.
Anılan maddede, sigortalılığının başlanğıç tarihinden itibaren iki yıl içinde
borçlanma primlerinin ödeneceği, belirtilen süre içerisinde borçların tamamen
ödenmemesi halinde, borçlanma talepleri geçersiz sayılır hükmü öngörülmüştür.
Maddede, öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı: sigortalıya hak ve
yükümlülüğünü belirten ve yaptırımı da içeren yazının tebliği tarihinden
itibaren başlayacağı açıktır. Zira, borçlanma, prim tutarını ve ödeme
sürelerini özellikle primlerin süresinde ödememesi durumunda ne gibi işlem
yapılacağını bilmeyen sigortalıdan, edimlerini yerine getirmediğinden bahisle
Sosyal güvenlik haklarını etkiliyecek biçimde borçlanmanın geçersiz
sayılmasına hukukça olanak yoktur. Somut olayda, tebliğ tarihi itibariyle,
davacının son taksidi tutarı (205.000.-TL) yi 12.1.1992 tarihinde ödemesi
gerekmekte ise de; bir seneyi aşkın bir süre sonra 9.4.1993 tarihinde ödediği
dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkca anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca,
süresinde ödenen taksitlere isabet eden sürelerin "kısmı borçlanmanın" kabulü
gerektiği ortadadır. Dairemizin oturmuş ve yerleşmiş görüşü de bu
doğrultudadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul
edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz
harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.10.1995 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Orhan YALÇINKAYA U.Araslı A.Güneren Y.Yasun M.S.Özgenç
|