Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi

E.	1995/5402
K.	1995/5856
T.	26.6.1995

*  TASARRUFLARI TEŞVİK KESİNTİLERİ
*  İŞÇİNİN DAVA HAKKI
*  SOSYAL SİGORTALAR KURUMU'NUN  DAVAYA DAHİL EDİLMESİ

ÖZET : İşveren; tasarrufları teşvik kesintileri ile ilgili görevlerini yerine
 getirmemişse, hukuki yararı bulunan işçinin dava açma ehliyeti vardır.

Açılan bu davada, denetim yetkisi nedeniyle, SSK.' nun yöntemince davaya dahil
 edilmesi gereklidir.

Davada; işçi ve işverenin kanun kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmalı,
 kendisine ait görevleri yerine getiren, görev ihmaliyle işçiyi zarara
 uğratmamış olan ve hakkında tazminat istemi olmayan Kurum hakkındaki dava
 reddedilmelidir.

İşçi, tasarruf kesintisi ücretlerini kısmen veya tamamen almışsa, kesinti
 yapılmamasına ses çıkarmamış ve Kurum'a başvurmamışsa, iyiniyetli
 sayılamayacağından, davası reddedilmelidir.

(3417 s. ÇTTK. m. 2/b, 3, 4, 6, 7, 9)  (506 s. SSK. m. 80)

Davacı, toplam 20.000.000.- TL. alacağının hak ediş tarihinden itibaren yasal
 faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
 süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik h‰kimi tarafından düzenlenen raporla
 dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
 tesbit edildi:

9.3.1988 tarih ve 3417 sayılı Kanunun 2/b maddesi uyarınca, işçilerin
 ücretlerinden, 3 ve 4. maddeler çevresinde tasarruf kesintisi kesilecek ve
 işveren katkısıyla birlikte kesintinin yapılması gereken ayı takip eden ayın
 sonuna kadar T.C. Ziraat Bankası'nda işçi adına işveren tarafından
 yatırılacak ve her haksahibine verilecek hesap cüzdanına işlenecektir.

İşverenin bu işlemi gerçekleştirmemesi halinde, yatırılması gereken miktarlar,
 resen veya ilgililerin başvurusu üzerine, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca 506
 sayılı Kanunun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil
 olunarak, alınacak gecikme zammı ile birlikte ilgili banka hesabına
 yatırılacaktır. Bu fonda biriken miktarların kimlere ve ne şekilde ödeneceği
 konusu ise, anılan Yasanın 6, 9. maddelerinde düzenlenmiştir.

Tasarrufu teşvik kesintilerinin belli bir hesapta oluşturulması, kesintilerin
 zamanında yapılması, hesaba yatırılması, nemalandırılması, yapılmayan ve
 yatırılmayan kesintilerin tahsilinin sağlanması ve 6 ncı maddedeki koşullar
 oluştuğunda ödenmesi konuları, işçiyi ilgilendirdiği için, bu konularda
 işçinin, hukuki yararı mevcut bulunduğundan, bu işlemlerin
 gerçekleştirilmesini temin amacıyla dava açma yetkisi, diğer bir deyimle
 aktif husumet ehliyeti bulunduğu ortada olup, işçinin "ilgililer" deyiminin
 kapsamına girdiği kuşkusuzdur.

Öte yandan, işçilerin ücretlerinden tasarruf kesintisini stopaj yoluyla kesmek
 ve buna kendi yükümlülüğü gereği ilave edeceği payı eklemek işverenlerin
 yasal görevi bulunduğundan, bu yükümlülüğe aykırı davranan işverenlerin de bu
 tür davalarda pasif husumet ehliyetine sahip olacakları belirgindir.

Yasanın 7. maddesi, ödemelerin zamanında yapılmaması halinde tasarruf
 kesintilerinin tahsili konusunda Sosyal Sigortalar Kurumu'na da görev vermiş
 olmakla, bu görevi kapsayan konularda, tahsili sağlamayan Kuruma da husumet
 yöneltilebileceği doğaldır. Diğer bir deyimle Kurum'un da pasif husumet
 ehliyeti mevcut olduğu gibi, bu yasal görev kimi hallerde 506 sayılı Kanun m.
 80 çevresinde aktif husumet ehliyetini de içerebilir.

Yedinci maddedeki "resen" veya "ilgililerin başvurusu halinde" deyimleri,
 Sosyal Sigortalar Kurumu'nun tasarruf kesintilerinin sadece tahsilinde değil,
 ondan önceki aşamalarında, işverenlerce stopaj ve katkı sistemlerinin
 çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve tasarrufu teşvik hesabı açtırılıp
 açtırılmadığı ve kesintilerin bu hesaba yatırılıp yatırılmadığı konularının
 denetiminde de, yetkili kılındığını açıklamaktadır.

Bu görevlerin yerine getirilmediği iddialarını içeren davalarda, Sosyal
 Sigortalar Kurumu'na husumet yöneltilebileceği, yada Kurum'un takip ve tahsil
 amacıyla gerekli davaları açabileceği meydandadır. Böyle olunca da, davada
 öncelikle Sosyal Sigortalar Kurumu da yöntemince davaya dahil edilerek
 kendisine bu suretle husumet yöneltilmek suretiyle davaya devam edilmesi
 gerektiği yönü açıktır.

Sosyal Sigortalar Kurumu'nun bu görevlerini ilgilendiren ve 506 sayılı Kanun
 m. 80'deki yasal imkanları içeren davalar, 506 sayılı Kanunun uygulanmasından
 doğmuş sayılacağından İş Mahkemelerinin ve temyizen incelenmesinin de, 10
 veya 21. Hukuk Daireleri'nin görevinde olduğu aşik‰rdır.

Davada öncelikle, işçinin ve işverenin 3417 sayılı Kanun kapsamına giren
 kişilerden olup olmadığı, işverenin bu yasa çevresinde tasarruf kesintisi
 stopajını yapıp yapmadığı, kendi payını da katarak dava konusu dönem
 itibarıyla Ziraat Bankası'na tamamen veya kısmen yatırıp yatırmadığı,
 Kurum'un da bu konuyu takip edip etmediği, etmiş ise ne gibi işlemler
 yaptığı, işçinin Kurum'a bu konularda başvurup başvurmadığı, başvuru
 sonuçları, ücret bordroları, takip dosyaları varsa müfettiş tutanakları ve
 sair belgeler getirtilerek açık seçik saptanmalı, Kurum kendi yükümünü yerine
 getirmiş ise, veya Kurum'un görev ihmaliyle zarara uğrattığı ve bu zararın
 tazmini gerektiği yollu bir iddia sebketmedikçe Kurum hakkındaki dava
 reddolunmalı, işveren kendiliğinden veya Kurum'un takibiyle kısmen veya
 tamamen borcunu eda etmişse veya işçi, tasarruf kesintisiz ücretini kısmen
 veya tamamen almış ve kesinti yapılmamasına ses çıkarmamış ve Kurum'a başvuru
 hakkını kullanmamışsa, iyiniyetli sayılamayacağı ve kendi hatasından
 yararlanamayacağından  davası bu sonuçlara uygun bir şekilde çözümlenmelidir.

İşçi tasarruf kesintisi toplamı ile nemalarını istemekteyse, ayrıca 3417
 sayılı Kanun m. 9 ve 6 çevresinde ödeme koşullarının gerçekleşip
 gerçekleşmediği ve ödenecek miktar kanuni merciinden sorulmalı ve sonucuna
 göre hüküm kurulmalıdır.

İş bu fiili ve hukuki durumlar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile
 yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve
 hüküm bozulmalıdır.

S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
 26.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini