 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7.Hukuk Dairesi
Esas Karar
995/5036- 995/14013
MAHKEMESİ :Bayat Kadastro Mahkemesi
TARİHİ :14.12.1994
NUMARASI :990/26-994/81
DAVACI :Ali Köken
DAVALI :Ayşe Kırat v.s.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni
süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
Gereği görüşüldü;
Kadastro sırasında 84 parsel sayılı 25992 metrekare yüzölçümündeki
taşınmaz davalı olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle
tesbit edilmiştir. Tesbitten önce davacı Ali Köken tarafından Rasim ve Ayşe
Kırat aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davası görevsizlik kararı ile
kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın
davalı Ayşe Kırat ve paydaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm
davacı Ali Köken tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın öncesinin 1945 yılında ölen Ömer Köken'e ait iken
mirasçılarına kaldığı konusunda aralarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Mahkemece taşınmazın Ömer Köken mirasçılarından Şaban, Osman ve Ali
tarafından adlarına tescil kararı verilenlerin miras bırakanları Rasim
Kırat'a 8.4.1961 günlü senetle satılarak zilyetliğinin devredildiği gerekçe
gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, söz konusu senet tarla icarsız, para
faizsiz olarak düzenlenmiş ve senedin içeriğinde taşınmazın yalnız intifa
hakkının borç ödeninceye kadar Rasim'e bırakıldığı, paranın ödenmesinden
sonra tarlanın iade edileceği, Rasim'in herhangi bir suretle mülkiyet
iddiasında bulunamıyacağı açıklanmıştır. Ömer'in mirasçılarından Şaban
duruşma sırasında senedin aslında satış senedi olduğunu bildirmiş ve
mahkemece de bu beyana dayanılarak hüküm kurulmuş ise de Ömer Köken'in mirası
iştirak halinde mülkiyet olarak mirasçılarına intikal etmiştir.
İştirakçilerden yalnız birisinin beyanı terekeyi bağlamaz. Diğer taraftan
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 290. maddesi hükmüne göre senede bağlı
olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve
kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler
tanıkla ispat olunamaz. Adlarına tescile karar verilen Rasim mirasçıları söz
konusu senede karşı yazılı belgeye dayanamamışlardır. O halde senedin
içeriğinin gözönünde tutulması zorunludur. Senet para faizsiz tarla icarsız
olarak düzenlendiğine ve taşınmazın mülkiyetinin alıcıya geçirileceğine dair
herhangi bir hüküm taşımadığına göre davalı tarafın taşınmazdaki
zilyetliğinin icar sözleşmesine dayandığının ve dolayısıyla malik sıfatıyla
sürdürülmediğinin kabulü zorunludur. Bu durumda dava konusu taşınmazın miras
payları belirlenmek suretiyle Ömer Köken mirasçıları adına tapuya tesciline
karar verilmesi gerekir. Mahkemece 8.4.1961 günlü senedin
değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması
isabetsiz, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden
kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 7.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci İ.Haznedaroğlu M.Yıldız A.Alyaz Y.Büken
|