 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS KARAR
50l7 1995 l0042
MAHKEMESİ : Edirne 2.Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 2.2.l995
NO : l50-3l
DAVACI : Maliye Bakanlığı vekili avukat Nursel Çiftok
DAVALI : Mutlular Gıda Sanayi A.Ş. vekili avukat Aziz Erten
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik
olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmasız, davacı avukatınca da
duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, ilgililere çağrı kağıdı
gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Aynur Sökmen ile davalı
vekili avukat Aziz Erten'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır
bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka
güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak
dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, 8.7.l987 tarihinden itibaren iki yıl süreyle Edirne Kapıkule
Gümrük hattı giriş ihtiyaç ünitesinde bulunan 6 nolu satış mağazasını
kiralayan davalı ile aralarındaki kira sözleşmesinin 7.7.l989 tarihinde son
bulması nedeni ile 2886 S. Kanunun 75. maddesi uyarınca tahliyesinin
istendiğini idarenin belirleyeceği kira parası karşılığı kiralananı kullanmak
amacıyla noterde düzenlediği taahhütnameyi davalının verdiğini, bir yıl yedi
günlük kullanım süresi için tahakkuk ettirdikleri 747.400.000 TL. ecrimisil
işleminin iptali için davalının idare mahkemesine açtığı dava sonunda
davalının kiralananı idarenin izni ile kullandığı benimsenerek işlemin
iptaline dair verilen kararın Danıştay tarafından onanarak kesinleştiğini öne
sürerek bu defa kira bedeli olarak takdir ettikleri 807.400.000 TL.ndan
ödenen 60.000.000 TL.nın indirilmesiyle bakiye 747.400.000 TL. kira
alacağının l8.9.l993 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile
tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kira akdinin Devlet İhale Kanunu ve Devlete ait taşınmaz mal
satış, Trampa, kiraya verme, mülkiyetin gayri ayni hak tesis; ecrimisil ve
tahliye yönetmenliği hükümlerince kurulduğunu o nedenle kira akdinin sona
ermesinden sonra yenilenmesinin hukuken mümkün olmadığını, kira parası
istenemeyeceği gibi ecrimisil istemine ilişkin talebinin de İdare
Mahkemesince iptal edildiğini savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; yanlar arasındaki kira akdinin 8.7.l989 tarihinde son
bulduğu kira sözleşmesinin 2l. maddesinde kararlaştırıldığı şekilde davalı
kiracının herhangi bir ihtara da gerek olmaksızın kiralananı l5 gün içinde
tahliye etme yükümünde olduğu, Devlet İhale Kanununun 57. maddesince ihaleden
sonra sözleşme yapma zorunluğunun getirildiği; taraflardan birinin buna
uymaması halinde sözleşme ilişkisinin kurulmuş sayılamayacağını bu durumda
anılan yasanın 75. maddesince kiracının fuzuli şagil sıfatını alacağı o
nedenle idarenin kira parası değil ancak ecrimisil talep edebileceği,
ecrimisile ilişkin davalara bakmaya da İdari Yargının görevli olduğu kabul
edilmiş görev nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm her iki yanca temyiz edilmiştir.
l-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde: Mahkemenin de kabulü
altında olduğu şekilde taraflar arasında 2886 sayılı yasa ve ona bağlı
Devlete ait taşınmaz mal satış; Trampa, kiraya verme; mülkiyetin gayri ayni
hak tesis; ecrimisil ve tahliye yönetmenliklerine uygun aktedilen 8.7.l987
başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayalı hukuki ilişkinin
7.7.1989 tarihinde sona erdiği, Ankara 21. Noterliğince 14.11.1989 tarihinde
düzenlenen "Taahhütname"de davalının aynen "Müşterisi bulunduğumuz Kapıkule
giriş ünitesinde bulunan gümrüksüz eşya satış mağazamızın kira süresi
8.7.1989 tarihinde sona ermiştir. Yeni kiralama dönemine kadar geçecek süre
için dükkanı kullanmak istiyoruz. Bu süre için İdarenin belirleyeceği kirayı
ödemeyi kabul ve taahhüt ederiz" demek suretiyle çok açık irade beyanında
bulunduğu, yine davacı İdarenin bu davada dayanılan bir yıl yedi günlük
süreye göre hesapladığı 747.400.000 TL. ecrimisilin salınmasına ilişkin
26.7.1990 gün ve Cilt/Sıra No=1/31; Dosya No 41-45 2219 Sayılı ecrimisil
ihbarnamesinin iptali için davalının Edirne İdare Mahkemesine dava açtığı
yargılama sonunda 7.5.1991 tarihinde 1990/574 E; 1991/211 K. Sayıyla verilen
hükümle İdarenin izni ile kiralananın kullanılması nedeni ile ecrimisil
ihbarnamesi düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu kabul edilerek, işlemin
iptaline karar verildiği Danıştay Onuncu Dairesince 1991/3851 E. ve 1992/2274
K. sayılı ve 27.5.1992 tarihli ilamı ile hükmün onanıp kesinleştiği
görülmüştür. Kaldı ki bu olgular taraflar arasında uyuşmazlık konusu da
yapılmamıştır.
Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini
yapmak uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak Hakimin doğrudan
görevidir. (HUMK. Md. 76)
Davacı davasında; az yukarıda açıklanan davalının verdiği
"Taahhütname"ye dayanmaktadır. Bu taahhütnamenin taraflar arasında kira
akdinin bitiminden sonraki döneme ilişkin yeni bir özel borç ilişkisini
düzenlediği çok açıktır. Farklı bir anlatımla idari tasarrufa dayanan bir
işlemin varlığından söz edilemeyeceğinde kuşku ve duraksamaya yer
olmamalıdır. Öte yandan 2886 sayılı yasa ve ona bağlı anılan yönetmenlik
hükümlerince kurulmuş bir kira sözleşmesinden sonra taraflar böyle bir özel
borç ilişkisine girebilirler. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır.
O nedenle anılan Taahhütname davalıyı hukuken bağlar ve buna dayanılarak
açılan davanın da Adli Yargıda görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Gerçekte de sözü edilen Taahhütname değerlendirilerek uyuşmazlık
çözümlenmelidir.
Kaldı ki; davalının kiralananda davacı İdarenin izni ile oturduğunu
benimseyip ecrimisil işlemini iptal eden İdare Mahkemesi de bu olguya
dayanarak hüküm kurmuştur. Tüm açıklananların aksinin düşünülmesi İdare
Mahkemesinin kesin hükmü karşısında kalan davacının haklarının ortadan
kaldırılmasına yol açar ve kiralanandan yararlanan davalının da, haksız
iktisabını oluşturur. Bu bağlamda davalının düzenlediği taahhütnamenin hukuki
yorumu üzerinde durulmalıdır.
Hemen belirtelim ki; Taahhütnamedeki yeni kiralama dönemine kadar
geçecek süre için İdarenin belirleyeceği kira bedelini davalının kabul
etmesi, olgusu davacıya makul ve normal sınırlar aşılarak bir bedel taktir
yetkisi verildiğini ve böylece tahakkuk ettirilecek kullanma karşılığının da
davalıca kabul edilip ödemek zorunluğunda olacağı şeklinde kabul edilemez.
O nedenle davacının ancak kiralananı davalının kullandığı zaman içinde
makul ve normal kullanma karşılığını takdir etme yükümü altında olduğunun
kabulü kaçınılmazdır. Farklı bir yorum hem taahhütnamedeki davalının gerçek
iradesini yansıtmadığını gösterir hem de davacının M.K. 2. maddesindeki
objektif iyi niyet kurallarına aykırı bir eyleminin varlığını gündeme
getirir.
Hal böyle olunca, Mahkemece yapılacak iş tarafların delil ve karşı
delilleri toplanarak davalının bir yıl 7 gün kullanma altında bulundurduğu
mağazanın bu kullanma tarihlerinde normal ve makul kullanım karşılığı uzman
bilirkişiler aracılığı ile belirlemek hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde
bir karar vermekten ibarettir.
Açıklanan yönler gözardı edilerek hukuki nitelendirmede yanılgıya
düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usule ve yasaya
aykırıdır. Bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Birinci bent gereğince yerel mahkeme kararının davacı yararına
BOZULMASINA, ikinçi bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının reddine,
6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya
ödenmesine, 16.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|