 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1995/5-6 1995/26 5/67760
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 5.Ceza
Mahkemesi : Mersin 2. Ağır Ceza
Günü : 8.6.1994
Sayısı : 84-100
Davacı : K.H.
Sanık : Mehmet Koçak, Vekili Av.Adil Rastgeldi
Davaya Katılan : Sağlık Bakanlığı,Vekili Av.Meral Akdoğan
Av.Solmaz Denli
Zimmet suçundan sanık Mehmet Koçak'ın TCY.nın 202/1, 80, 59, 219.
maddeleri gereğince 4 sene 10 ay 10 gün ağır hapis cezası ile
cezalandırılmasına ve kamu hizmetlerinden sürekli yoksun bırakılmasına
ilişkin Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.1.1993 gün 139/13 sayılı
hükmün sanık ve katılan vekilleri tarafından temyizi üzerine dosyayı
inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi 14.7.1993 gün 1899/2904 sayı ile; "Bu
suçtan tutuklu bulunan sanığın talimatla sorgusu yapılarak CMUY.nın 226.
maddesine muhalefet edilmesi" nedeniyle bozulmuş, bozmaya uyan Yerel mahkeme
15.9.1993 gün 168/115 sayı ile sanığın TCY.nın 202/1, 80, 202/son, 59, 219.
maddeleri gereğince 3 sene 2 ay 26 gün ağır hapis ve memuriyetten sürekli
mahrumiyet cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, katılan ve sanık
vekillerinin temyizi üzerine Özel Daire bu kerre 2.3.1994 gün 4669/736 sayı
ile "dosya içeriğinden zimmet suçunun 25.5.1991 tarihine kadar teselsül
ettiği anlaşılmasına göre sanık hakkında 29.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren
3679 Sayılı Yasa ile değişik TCK.nun 202. maddesiyle uygulama yapılması
gerekirken eski maddenin uygulanmasıyla eksik ceza tayini" isabetsizliğinden
bozmuştur.
Yerel Mahkeme 8.6.1994 gün 84/100 sayı ile;
"Fiil 3679 Sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce işlenmeye başlanmış ve
bu yasa yürürlükteyken işlemeye devam olunmuştur. TCY.nın 2. maddesi
gereğince suçun işlenmeye başlandığı tarihteki lehe olan Yasa
uygulanmalıdır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi sanık vekili ve katılan vekilleri
tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının
"bozma" istemli 27.12.1994 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa
gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın zimmet suçundan TCY.nın 202/1, 80, 202/son, 59. maddeleri
gereğince cezalandırılmasına karar verilen olayda; Özel Daire ile Yerel
Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek
sorun, fiilin işlenmeye başladığı tarihde yürürlükte olan yasanın mı, yoksa
müteselsil suçlarda, sonradan yürürlüğe giren ve teselsülün sona erdiği
tarihte yürürlükte bulunan yasanın mı uygulanacağına ilişkindir.
Maddi olayda, Devlet Hastahanesinde sayman mutemedi olan sanık
29.6.1990 ila 25.5.1991 tarihleri arasında, hastalardan makbuz karşılığı
tahsil ettiği parayı zimmetine geçirmiştir. Sanık, aynı suç işleme kararı
altında muhtelif günlerde tahsil ettiği paraları mal edinmiş ve fiilini
zincirleme biçimde sürdürmüştür. Sanığın eylemi müteselsil zimmet suçunu
teşkil etmektedir. Fiillerin devamı sırasında 29.11.1990 tarihinde yürürlüğe
giren 3679 Sayılı Yasa ile, sanık hakkında uygulanan TCY.nın 202. maddesi
değişikliğe uğramıştır.
Kural olarak her netice bağımsız bir suç oluşturmaktadır. Yasa koyucu
bu kuralın istisnası olarak müteselsil suçu (zincirleme suç) kabul etmiş, bir
suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün
muhtelif zamanlarda birkaç defa ihlal edilmesini, bir suç saymıştır. Birleşen
ve tek suç sayılan muhtelif neticeler başlı başına suç teşkil etmekte fakat
TCY.nın 80. maddesi gereğince bir suç sayılma nedeniyle fail, bir kez
cezalandırılmakta ve cezası arttırılmaktadır.
Bu nedenle müteselsil suçlarda suç tarihi teselsülün sona erdiği
tarihtir. Diğer bir anlatımla müteselsil suçlarda suç, teselsülün sona erdiği
tarihte tamamlanmakta olup, bu tarihte yürürlükte bulunan Yasa hükümlerinin
uygulanması gerekmektedir. Müteselsil suçun işlenmeye başladığı tarihte
yürürlükte bulunan yasanın uygulanması gerektiği ileri sürülemeyeceğinden
TCY.nın 2. maddesinin uygulanmasına da yer ve olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan TCY.nın 103. maddesi gereğince müteselsil suçlarda
zamanaşımı, teselsülün sona erdiği tarihten başlayacaktır. CMUY.nın 8.
maddesi uyarınca da, yer itibariyle yetkili mahkeme, yine teselsülün bittiği
yer mahkemesidir. Zaman bakımından uygulanacak yasa da, teselsülün bittiği
tarihte yürürlükte olan yasadır.
Bu itibarla, sanık hakkında teselsülün sona erdiği 25.5.1991 tarihinde
yürürlükte bulunan Ceza Yasasının 3679 Sayılı Yasa ile değişik 202 maddesi
ile uygulama yapılması gerektiğinden, Yerel mahkeme direnme hükmünün
bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
BOZULMASINA, tebliğnamedeki düşünce gibi 20.2.1995 günü oybirliğiyle karar
verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN M.AKSOY T. GÜVEN H. DOĞAN
7.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. N. BENLİ
S. GENÇAY S. KANADOĞLU D. TAVİL
A. SAYSEL V. SAVAŞ E. GÜYER G. KINIK
M.V.BENLİ A. ÖNCÜL T. ÜNERİ A.İ. HEKİMOĞLU
H. ÖĞÜTÇÜ G. DEMİRBİLEK Y. KALAY M. MIHÇAK
T. DEMİRTAŞ Y. TURAN M.F. İNAN N. BARAN
|