 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
95/4594 95/5616
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi: İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 13.1.1995
Nosu : 536-29
Davacı : Sermaye Piyasası Kurulu vek.Av.Şebnem Ergin vs.
Davalı : Türkinvest AOG Menkul Kıymet A.Ş.vek.Av.Zuhal Oktay
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,
gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 30.7.1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun 17. maddesi uyarınca kurulan SPK.'nun amacının, sermaye piyasasının
güven, açık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve
yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek olduğunu, bu amaçtan
hareketle SPK.'nun anılan kanuna tabi aracı kurumların faaliyetlerinin kanun
ve mevzuata uygunluğunu denetlemek, kanuna sözleşme ve işletme amaç ve
konusuna aykırı hareketleri halinde gerekli işlem yapılmak üzere yetkili
mercilere bildirmek olduğunu, davalı aracı kurum nezdinde 4.5.1994 tarihinde
yapılan denetimde, davalı şirketin şüpheli alacak olarak kabul edilmesi
gereken alacaklarının toplamının 958.073.279.739. TL.; karşılıksız repo
işlemlerinden kaynaklanan taahhütler toplamının 891.951.226.307. TL.
olduğunun saptandığını ve yatırımcıların korunması amacıyla Sermaye Piyasası
Kanununun 46/h. maddesine göre iflas davası açılmasına karar verildiğini,
çeşitli tarihlerde denetlenen davalı şirketin mali durumunun ciddi surette
zayıfladığını ve bu durumu düzeltmek için çaba göstermediğini, Sermaye
Piyasası Mevzuatına aykırı hareketlerin devam ettiğini belirterek davalı
şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, açılan davanın İİK.nun 177. maddesindeki
yasal prosedüre bağlı olarak incelenmesi gerektiğini, iflas isteme kararı
alan SPK.'nun 4.5.1994 tarihli yönetim kurulu kararının hukuken geçersiz
olduğunu, başkanın imzası olmadan dört üyenin imzasına dayalı iflas isteminin
dinlenemeyeceğini, 28.4.1994 tarihinde bir ay süre ile geçici durdurma kararı
alındığı halde bu kararın alınmasından sonraki beşinci gün iflas davası
açılmasının yasa maddesinin konuluş gerekçesine aykırı olduğunu, bu şekilde
mali bünyenin güçlendirilmesi için olanak tanınmadığını, davacı kurum
tarafından düzenlenen 26.4.1994 tarihli raporun gerçek tarihinin belirsiz
olduğunu, bu raporun hiçbir bulgu ve bilgi içermediğini, davacının iddiasını
objektif delillerle kanıtlaması gerektiğini, SPK. tarafından düzenlenen
raporların delil olarak kabul edilemeyeceğini, davalı aracı kurumun
aktiflerinin pasiflerinden fazla olduğunu, davacı kurumun, 26.4.1994
tarihinde mevcut faaliyetine devamla yeni şube açma izni verildikten kısa bir
süre sonra iflas istemesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunarak
davanın reddini istemiştir.
Müdahale talep eden bir kısım davalı aracı kurum müşterileri, davalı
şirket aracılığı ile İMKB'den hisse senetleri aldıklarını bu senetlerin
davalı kurumun emaneti altında Takas Saklama A.Ş.de bulunduğunu, iflas
halinde iflas masasına girmeyecek olan hisse senetlerinin davacı kurum
tarafından ayrılarak müşterilere verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Müdahale talep eden bir kısım davalı aracı kurum müşterileri ise,
davalı şirket yöneticisi Nasrullah Ayan'ın yatırımcılara yönelik borçlarını
ödemek için ciddi ve inanılır bir plan sunmadığı gibi sahibi bulunduğu
İzibelli, Sağlam, Makro, Erciyes gibi aracı kurumları da elden çıkarmak
istediğini, davalı şirket tarafından para ödenmeden ibraname ve feragatlar
alındığını, davalı şirketin mallarını kaçırmaması için verilen tedbir
kararının kaldırılmaması gerektiğini bildirmişlerdir.
Bir kısım yatırımcılar ise ona para ve faiz olmak üzere tüm alacağını
Trend Holding'den nakden tahsil ettiğini, talep ve dava hakkını Trend Holding
A.Ş.ne devrettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı şirketin
davacı SPK. tarafından 1992 yılından beri denetime tabi tutularak durumunun
iyileştirilmesi için süreler verildiği, bir takım tedbirler alınması için
önerilerde bulunulduğu halde şirketin mali durumunun taahhütlerini
karşılamayacak ve yatırımcılara zarar verecek şekilde kötüleştiğinin tesbiti
üzerine bu davanın açıldığı, davalı şirketin izin almadan Bursa'da şube
açarak faaliyette bulunduğu, şirket ortağı Nasrullah Ayan'ın çocukları adına
hesaplar açılarak yatırımcılardan toplanan paraların Afyon Çimento ve Çelik
Halat gibi şirketlerin çoğunluk hisselerini ele geçirmek için bu hesaplar
üzerinde yoğun işlemler yapıldığı, İsviçre'de bulunan TF Troding S.A. isimli
firma adına açılan 98339 nolu hesap üzerinden de mevcudu olmadığı halde, repo
işlemleri ile Devlet Tahvili ve Hazine bonosu satışı yapıldığı, emanet olarak
bırakılan hisse senetlerinin müşterilerin muvafakatı alınmadan satılarak
bedellerinin kullanıldığı, emanet olarak bırakılan hisse senedi kadar senedin
şirketin malvarlığında bulunmadığı, davalı şirketin yasaya aykırı işlemler
nedeniyle taahhütlerini yerine getiremeyecek duruma düşürüldüğü, İİK.nun
177/1. maddesindeki doğrudan iflas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı
şirketin iflasına, iflasın 13.1.1995 tarihinde saat 15'de açılmasına karar
verilmiş, hüküm davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) davalı aracı kuruluşun Sermaye
Piyasası Kanununun 46/h maddesi uyarınca iflasını talep etmiştir. İflası
istenen aracı kuruluş 28.7.1981 tarihinde kabul edilerek 30.7.1981 tarihli
Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2499 sayılı kanunun 30.
maddesinde yardımcı kuruluşlar arasında sayılmış, aynı yasanın 31 ve 32.
maddelerinde aracı kuruluşların faaliyetlerinin kapsamı, kuruluş ve faaliyet
koşulları düzenlenmiş ve seri V. No: 8 Tebliğde de bu faaliyetlere ilişkin
esaslar düzenlenmiştir. SPK.na da aracı kuruluşları faaliyetlerinin kanun ve
mevzuata uygunluğunu denetleme, kanuna, işletme amaç ve ilkelerine aykırı
hareketleri halinde gerekli tedbirleri alma yetkisi tanınmıştır. (SPK. mad.
46/9.) Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)na tedbirlere rağmen mali durumunu
güçlendirmeyen aracı kuruluşların yetkilerini kaldırma ve tedbirlerden netice
alınamadığı takdirde bu kuruluşların iflasını isteme yetkisi de tanınmıştır.
Davacı SPK'da bu yetkiye dayanarak davalının iflasını talep etmiştir.
Davacı SPK tarafından 25.8.1992 tarihinde davalı aracı kuruluşa mali
durumun düzeltilmesi için bir aylık süre verilmiş ve 8.10.1992 tarihinde
rehabilitasyon programı başlatılmış, aracı kuruluşun mali durumunun
düzeltilmediği gerekçesiyle 28.4.1994 tarihinde faaliyeti durdurulmuştur.
Davalı aracı kuruluşa en son verilen bir aylık sürenin dolması beklenmeden
iflas davası açılmıştır. SPK tarafından mali durumun düzeltilmesi için
verilen süreler makul olup, sürelerin beklenmesi alınacak tedbirleri
zedeleyecek nitelikte olması halinde verilen süreden önce maddede öngörülen
tedbirlerin uygulanmasına (Seri V. No: 8 Tebliğ mad. 45/b), ve iflasın
istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
SPK'nun tedbir talebi üzerine davalı aracı kuruluşun hesap ve
kayıtları incelenmeye alınmış, muhasebe kayıtlarına esas yardımcı defter ve
bilgisayar dökümlerinden elde edilen mizan şirket görevlilerince kaşe
vurularak ve imzalanarak davacı kurum elemanlarına teslim edildiği mahkemece
saptanmıştır. Bilirkişi kurulu bu kayıtları esas alarak şirketin mali
yapısını belirlemiş olduğundan ayrıca aracı kuruluşun defterlerinin
incelenmesine gerek bulunmaması yerindedir.
Sermaye Piyasası Kanununun 46/h. maddesinde SPK.'nun iflas talep
edebileceği belirtilmiş, bu davanın özellikleri düzenlenmemiştir. Bu durumda
İcra ve İflas Kanunundaki hükümler geçerli olacaktır. Davacı SPK, Sermaye
Piyasası Kanununun maddesinin (f) bendindeki halin alacaklıların haklarını
ihlal eden hileli muameleler nedeniyle meydana geldiğini iddia etmiş ve
mahkemece de bu halin varlığı sabit kabul edilmiştir. Davalı aracı kuruluş
kayıtlarını esas alarak düzenlenen bilirkişi raporu ile davalının hileli
muameleleri sonucu alacaklıların zarara uğradığı saptandığından İİK.nun
177/1. maddesindeki halin varlığı kabul edilerek verilen iflas kararı yerinde
olup davalının temyiz itirazları bu nedenle de yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının
reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Mete Günel N.Sucu G.Nazlıoğlu K.Acar C.Koçak
|