 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/4503
K. 1995/7402
T. 26.6.1995
* TAPU KAYDININ DAYANAĞI
KAMULAŞTIRMA İŞLEMİ
(İptali)
ÖZET: Kadastro tesbitine dayanak yapılan, davalı Hazinenin dayandığı, tapu
kaydının, temelini oluşturan kamulaştırmayla ilgili yönetimsel işlem, idari
yargı yerinde iptal edilmekle tapu kaydı hukuksal değerini yitirmiştir. Bu
durumda, dava konusu taşınmazın davacı taraf adına tesciline, 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmünce muhtesatın kütüğün beyanlar hanesinde
gösterilmesine karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 19)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında 146 ada 26 parsel sayılı 151, 9 m2 yüzölçümündeki taşınmaz,
tapu kaydına dayanılarak çeşme niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
İntifa hakkının Çakıllar Köyü tüzel kişiliğine ait olduğu tutanağında
gösterilmiştir. Davacı Mustafa, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, bağışa
ve Konya İdare Mahkemesi'nin 1.7.1983 günlü ilamına dayanarak askı ilan
süresi içinde dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu 146 ada
23 sayılı parselin tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş;
hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın Hazineye ait kamulaştırma sonucu oluşan tapu kaydının
kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç
dosya içeriğine uymamaktadır. Taşınmazın zeminini davacı tarafa ait olduğu
üzerindeki çeşmenin Y.S.E. Müdürlüğü'nde yaptırıldığı tartışmasızdır.
Hazinece taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilmiş ve tapu kaydı
oluşturulmuş ise de, kamulaştırma kararı Konya İdare Mahkemesi'nin kesinleşen
1.7.1983 gün 983/144-253 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Bu durumda
dayanağı kalmayan tapu kaydının geçerli olduğundan sözedilemez. O halde
taşınmazın zemininin davacı adına tesciline karar verilmesi gerekir. Taşınmaz
üzerindeki çeşme de 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinde yazılı olan
muhtesat niteliğindedir. İntifa hakkının köye bırakıldığına dair dosyada
hiçbir belge bulunmamaktadır. Muhtesat, cinsi ve yaptıran kişi veya kuruluş
belirtilmek suretiyle kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. Bu durumda
çeşmenin Hazineye ait olduğunun muhtesat olarak beyanlar hanesinde
gösterilmesi zorunludur. Sonuç olarak, taşınmazın zemininin davacı adına
tesciline karar verilmesi, çeşmenin de muhtesat olarak beyanlar hanesinde
Hazine adına gösterilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya
düşülerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları
bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA),
26.6.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.
|