 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS KARAR
4422 1995 6443
MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 13.12.1994
NO : 2-644
DAVACI : Maliye Hazinesi vekili avukat Erdoğan Ünal
DAVALI : Sönmezler Gıda Maddeleri Ticaret ve Sanayi
Limited Şirketi vekili avukat İbrahim Açan
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine
yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz
edilmesi üzerine, ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı
vekili avukat İbrahim Acar ile davacı vekili avukat Faik Tanlı'nın gelmiş
olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü
açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez
temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği
konuşuldu.
KARAR
Davacı idare, davalı satıcının taahhüdünde bulunan 25.000 kg. kuru
fasulye, l0.000 kg. yeşil mercimeği süresinde teslim etmeyerek sözleşmesinin
feshine neden olduğunu, farklı bedel ödemek suretiyle başkasından satın almak
zorunda kaldıklarını ileri sürerek oluşan idare zararı 18.977.469 TL.nın
davalıdan 28.12.1990 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont oranındaki
faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, dairemizce bozulmuş, bu
defa 11.035.400 TL.nın 28.12.1990 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont
oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazla talebinin
reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm
verilmiş olmasına ve bozmanın şumulü dışında kalarak kesinleşmiş olan
cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına
göre davacı ve davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz
itirazlarının reddi gerekir.
2- Hükmüne uyulan dairemiz bozma kararında; ilk ihaleye 25.000 kg.
kuru fasulye için davalıdan başka katılan olmadığı gözetilip, ilk ihale günü
bu miktar kuru fasulyenin kilosunun kaç TL.na satın alınabileceğinin
bilirkişi kurulu marifetiyle nedenleri de açıklattırılmak suretiyle tespit
edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bu konuda bilirkişi kurulu
düşüncesine başvurulmuş ise de, bilirkişi kurulu, Sayıştay denetçisi, hukukçu
ve muhasebeciden oluşturulmuştur. Bu kişilerin mesleği tahıl alım satımı
olmadığı gibi, raporlarında da hiçbir açıklama yapmadan ve dayanak
belgelerini de göstermeden salt yaptıklarını söyledikleri araştırmalara göre
ilk ihale tarihinde davacı idarenin kuru fasulyeyi 3.250.TL./kg.dan
alabileceğini belirtmekle yetinmişlerdir. Anılan birim fiyatın, nerelerden ne
gibi araştırmalarla tespit edildiği, yapılan araştırmaların dayanak
belgelerin neler olduğu, bu bedelin hangi koşullar altında oluşan bedel
olduğu gibi konuları açıklığa kavuşturmayan bu şekli ile inandırıcı olmaktan
uzak, bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
Öyle ise mahkemece, 25.000 kg. kuru fasulyenin ilk ihale tarihi
itibariyle bu nevi gıda maddeleri ticareti ile iştigal eden kişilerden
oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle kg.nın kaç TL.na alınabileceği
dayanak belgeleri eklenmek, nedenleri açıklanmak suretiyle gerekçeli,
inandırıcı denetime elverişli bir raporla belirlenmeli, bu yolla belirlenecek
bedel ile ikinci ihale bedeli 3650 TL/kg. arasında davacı idare aleyhine bir
fark oluştuğunda oluşan farkın tutarının idarenin menfi zararı olarak
hükmedilmeli, aksi halde kuru fasulye yönünden davacı idare zararı
bulunmadığı gerekçesiyle bu kalem isteğin reddine karar verilmelidir.
Mahkemenin, konusunda uzman olmayan, kişiler tarafından düzenlenen
dayanakları gösterilmeyen gerekçeden yoksun indi rapor esas alınarak yazılı
şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
3- Davacı idare, davadan önce davaya konu bedellerin ödenmesi
konusunda B.K.nun 101/1 maddesi hükmü uyarınca davalıyı temerrüde
düşürdüğünü iddia ve ispat etmiş değildir. O nedenle davalı, bu dava tarihi
itibariyle temerrüde düşmüş sayılır. Mahkemece, hüküm altına alınan davacı
alacağına, dava tarihinden itibaren faiz yürütmesine karar verilecek yerde,
sözleşmenin fesih tarihi olan 28.12.1990 tarihinden itibaren yürütülmesine
karar verilmesi de ayrıca bozma nedenidir.
SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz
itirazlarının reddine, temyiz olunan mahkeme kararının 2 nolu bentte
açıklanan nedenlerle davacı ve davalı yararına, 3 nolu bentte açıklanan
nedelerle davalı yararına olmak üzere BOZULMASINA, 6.000.000 lira duruşma
avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, istek
halinde peşin harcın iadesine, 28.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|