 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1995/4410
K. 1995/4735
T. 18.9.1995
* ESER SÖZLEŞMESİ
* DEVLET İHALE KANUNU
* KESİN TEMİNATIN GELİR KAYDI
* OLUMSUZ ZARAR
* TEMERRÜT İHTARI
ÖZET : İlk ihalede, davalı yüklenicinin teklifine en yakın teklifte bulunan
diğer katılanın önerdiği miktar ile ikinci ihalede üstlenilen miktar
arasındaki fark ve yapılan masraflar davacı iş sahibinin (İdare) olumsuz
zararıdır. Öte yandan, sözleşmede veya eki şartnamelerde, fesih halinde iş
sahibinin her türlü zarar ve ziyanı ile iki ihale arasındaki farkı
isteyebileceğine dair hüküm yoktur. Bu durumda, olumsuz zarara hükmedilmesi
gerekirken, salt iki ihale arasındaki farka hükmedilmesi doğru değildir.
Davacı İdarenin, olumsuz zararından dolayı alacağının kendisine ödenmesi için,
davalı yükleniciye davadan önce bir temerrüt ihtarı göndermediğinden, ilk
ihale tarihinden itibaren faiz yürütülemez.
(2886 s. İhale K. m. 62) (818 s. BK. m. 101, 108)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün, temyizen tetkiki davalı vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işsahibi (İçişleri Bakanlığı) vekili; jandarmanın ihtiyacı olan
polyesten astarın temini işini üstlenen davalı firmanın, bu yükümlülüğünü
yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilip, işin başka yüklenicilere
ihale edildiğini ileri sürerek, iki ihale arasındaki 52.379.200 lira fark ile
211.350 lira ilan bedeli ki, cem'an 52.590.550 lira alacağın ilk ihale
tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini
talep etmiştir.
Davalı yüklenici vekili ise, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; bilirkişi raporuna, ihale evrakına ve dosya içeriğine binaen davanın
kabulüne ve 52.590.550 liranın ilk ihale tarihi olan 22.3.1990 gününden
itibaren 30 yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmetmiştir.
Kararı, davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre, davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair
temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Sözleşme, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yapılmıştır. Bu Kanunun
62. maddesi uyarınca, İdare tarafından sözleşmenin haklı olarak feshi
halinde, kesin teminat gelir kaydedilir ve iş genel hükümlere göre tasfiye
edilir.
Bu durumda İdare, ancak BK.nun genel hükümlerinden olan 108. madde gereğince
olumsuz zararını (negative interesse) talep edebilir. Sözleşmenin ifa
edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlayabileceğimiz "olumsuz
zarar"ın içine, sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan
masraflar ile, daha elverişli koşullarla sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış
olmasından doğan zarar girer. Somut olayda; ilk ihalede, davalı yüklenicinin
teklifine en yakın teklifte bulunan diğer katılanın önerdiği miktar
(işsahibinin kaçırdığı fırsat) ile ikinci ihalede üstlenilen miktar
(işsahibinin ödemek zorunda kaldığı bedel) arasındaki fark ve yapılan
masraflar, davacı işsahibinin (İdare) olumsuz zararını teşkil eder. Öte
yandan, sözleşmede veya eki şartnamelerde fesih halinde iş sahibinin her
türlü zarar ve ziyanı ile iki ihale arasındaki farkı talep edebileceğine dair
herhangi bir hüküm yer almamıştır. Bu durumda, mahkemece açıklanan şekli
hesap edilecek olumsuz zarara hükmedilmesi gerekirken, salt iki ihale
arasındaki farka hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı
gerektirmiştir (HGK.'nun 17.1.1990 tarih ve 13/392-1 sayılı kararı).
3- Borçlar Kanununun 101/1. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu,
alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. Somut olayda, davacı İdarenin, bu
olumsuz zarar ile ilgili alacağının kendisine ödenmesi yolunda, davalı
yükleniciye, davadan önce gönderdiği bir temerrüt ihtarı bulunmadığına göre,
dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerine ilk ihale tarihinden
itibaren faiz yürütülmesi de aynı şekilde usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca
bozma nedenidir.
S o n u ç : Davalı vekilinin zararın hesabına ve faizin başlangıcına yönelik
temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde
açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA) ve davalı vekilinin sair
temyiz itirazlarının ise (1.) bendde yazılı nedenlerle reddine, temyiz peşin
harcının istek halinde davalıya geri verilmesine, 18.9.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|