 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI
ESAS KARAR
1995/4355 1995/4623
Muzaffer Deniz vekili avukat Atilla Kozan ile Ultra Ulaşım Trafik
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili avukat Mehtap Tarakçı aralarındaki
dava hakkında Ankara 8. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13.10.1994 tarih
ve 785-329 sayılı hükmün Dairenin 20.2.1995 tarih ve 1162-1510 sayılı
ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. süresi içinde davalı
avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi
gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine yaptığı
icra takibine itiraz edildiğini beyanla itirazın iptaline 40 icra inkar
tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralanan iki dükkandan bir tanesinin kullanılacak durumda
olmadığını diğerinin kira bedellerinden dolayı da borcunun olmadığını beyanla
davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca
temyiz edilmiş, dairemizce yasal süre içinde verilmeyen davalının temyiz
dilekçesinin reddiyle, davacının temyiz itirazları yönünden mahkeme kararı
düzeltilerek onanmış, bu defa davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
HUMK.nun 2494 sayılı yasayla değişik 433 maddesinde temyiz
dilekçesinin aleyhine temyiz olunan karşı tarafa tebliği üzerine karşı
tarafın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde temyize cevap verebileceği
temyize cevap dilekçesiyle birlikte mahkeme kararını temyiz etmemiş olsa bile
varsa kendisinin temyiz itirazlarını da bildirebileceği esası getirilmiştir.
Değişik bir anlatımla normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz
etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi
kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz
edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla
temyiz"dir. Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya
bağlı olduğu için diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi
içinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması
koşulu ile sınırlandırılmıştır. Hemen belirtelim ki, bu hak asıl temyiz
dilekçesinin tebliği ile doğmuş bulunduğundan diğer tarafın sonradan asıl
temyiz talebinden vazgeçmesiyle ortadan kalkmaz.
Öte yandan katılma yoluyla temyiz hakkının salt yasanın metnine bağlı
kalınarak ancak temyize cevapla birlikte kullanılabileceği temyize cevabı
içermeyen doğrudan verilecek bir temyiz dilekçesiyle kullanılamayacağı
şeklinde yorumlanıp değerlendirilmemesi de gerekir. Bu hak, mahkeme kararının
bir an önce kesinleşmesini sağlamak düşüncesiyle normal süre içinde hükmü
temyiz etmek istemeyen veya süresinde temyiz etmiş olmakla beraber bir kısım
temyiz nedenlerini gözden kaçırmış olan tarafa herhalükarda temyiz incelemesi
yapılacak olan bir karara karşı verilmiş ek temyiz hakkıdır. Böyle olunca da
bu hakkın, temyize cevapla birlikte aynı dilekçede kullanılabileceği gibi,
diğer tarafın temyizine cevap verilmeksizin doğrudan bir temyiz dilekçesiyle
de kullanılabileceğinin amaçsal yorumla kabulünde duraksanmamalıdır. Nitekim
maddedeki değişikliğe ilişkin "Hükümet Gerekçesinde" bu konuya değinilmiş,
karar düzeltme talebi ile ilgili HUMK.nun 442. maddesindeki düzenlemeye
paralel değişiklik yapıldığı açıklanmıştır. Öyle ise temyizde de aynı yasal
ilkenin uygulanmasının kabulü gerekir.
Somut olayda mahkeme kararını normal temyiz süresinde temyiz etmeyen
davalıya davacının süresinde verilen temyiz dilekçesi 3.1.1995 tarihinde
tebliğ edilmiş 5.1.1995 tarihinde de davalı cevap süresi içinde davacının
temyizine cevap vermeksizin temyiz dilekçesini verip temyiz harcını da
yatırmıştır. Bu durumda davalının katılma yoluyla hükmü süresinde temyiz
ettiğinin kabulü ile temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir iken zuhulen
temyiz dilekçesinin süre yönünden dairemizce reddine karar verilmiş olduğu
yeniden yapılan incelemede anlaşılmış bulunduğundan davalının bu yöne ilişen
karar düzeltme talebinin kabulüne Dairemiz kararının kaldırılmasına davalının
temyiz itirazlarının da incelenmesine karar verilmiştir.
Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir
isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz
itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme
isteminin kısmen kabulü ile dairemizin 20.2.1995 gün 1995/1162-1510 sayılı
kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına bunun yerine 1 nolu bent olarak
aynen "Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir
isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz
itirazlarının reddine" sözlerinin yazılmasına, peşin harcın red harcından
çıkartılmasına, 4.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|