 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1995/4-42 1995/66 4/45921
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Hozat Asliye Ceza
Günü : 30.3.1994
Sayısı : 22-5
Davacı : K.H.
Sanık : Ali Altan
Davaya Katılan : ---
Memuriyeti gereğince yanında bulunan belgeyi yok etmek suçundan sanık
Ali Altan'ın TCK.nun 275/2. maddesi uyarınca 2 sene hapis cezasıyla
cezalandırılmasına ve 3 ay memuriyetten mahrumiyetine ilişkin Hozat Asliye
Ceza Mahkemesince verilen 30.3.1994 gün ve 1993/22-1994/5 sayılı hükmün sanık
ve Üst C.Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4.
Ceza Dairesi 30.11.1994 gün ve 7982/10392 sayı ile kararı onamıştır.
Bu karara karşı 10.2.1995 gün ve 45921 sayı ile itiraz yoluna başvuran
Yargıtay C.Başsavcılığı;
Sanığa uygulanan yasa maddesinin 2. fıkrasında "..eğer bundan dolayı
vukua gelecek zarar hafif olur (sa).. ikinci surette bir seneden dört seneye
kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezaları hükmolunur" kuralı
getirilmiştir. Fıkra metninde "...vukua gelecek zarar hafif olur..."
ibaresinden sonra yer alan "ve" sözcüğünün "veya" biçiminde anlaşılması
gerekir. (S. Erman Ceza Hukuku Özel Bölüm Kamu İdaresine karşı işlenen suçlar
1992 S.457) Bu itibarla devamında düzenlenen çalınan veya yok edilen şey veya
belgenin failce iade edilmesi hali konumuz dışındadır.
Sorunun özünü "zararın azlığı" kavramı oluşturmaktadır. Doktrinde
resmen saklı tutulan şey veya belgeyi ortadan kaldırma, bozma tahrif veya
tagyir etme suçu mal varlığına karşı işlenmediğinden zararın azlığının suça
konu olan şey ya da belgenin ekonomik değerinin azlığı şeklinde değil suçu
oluşturan fiille kamu idaresine verilen maddi veya manevi zararın azlığı
olarak anlaşılması gerektiği (S.Erman a.g.e. s. 457) bir başka görüşe göre de
zararın hafif olup olmadığının suç konusu veya eşya veya belgenin isbat
kudretine göre tayin edilmesi lazım geldiği ifade edilmektedir. (F.Erem Evrak
çalmak Adalet Dergisi 1958 sayı 3-4 s. 216 Türk Ceza Kanunu şerhi Özel
hükümler cilt 11 1993 s. 1476) Doğal olarak zararın hafif olup olmadığı
Mahkemece takdir edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında olaya bakıldığında C.Savcılığı yazmanı olan
sanığın ilçe merkezinde dükkanlarını açmayan bir kısım esnaf hakkında
kollukça yapılan ve gereği için C.Savcılığına gönderilen evrakın arasında
İmam Kahraman adlı şahsa ait ifade tutanağını çıkartıp yok ettiği ve evrakın
önce bu kişinin adı yer almaksızın muktezaya bağlanarak Devlet Güvenlik
Mahkemesi C.Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiğinde kuşku ve
duraksama yoktur. Ancak sanığın duruşmada içeriğini tekrar ettiği 9.2.1994
tarihli dilekçesinde olayın ortaya çıkmasından sonra İmam Kahraman'ın yeniden
ifadesi alınarak soruşturma evrakına eklendiği ve yeniden mukteza tayin
edilerek Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığına gönderildiğini beyan
etmiştir.
Yerel Mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Oysa yokedilen
ifadenin yenilenmesi soruşturma evrakını bu suretle tamamlanmış ve
başlangıçta var olması gereken tamamiyetin sağlanmış olması karşısında
sanığın fiilinden dolayı kamu idaresinin ağır yada hafif olmayan bir zarara
uğradığı veya niteliğine göre belgenin ispat gücünde bir eksiklik meydana
geldiği söylenemeyeceğinden esas mahkemesince savunmanın doğruluğu tesbit
edildiği takdirde bu hafifletici sebebin uygulanması gerekir. Eğer Mahkeme
aksi kanıda ise söz konusu belgeyi yok etmenin kamu idaresi aleyhine ne gibi
bir hafif olmayan zarar meydana getirdiğini yada belgenin ispat gücünün ne
suretle zayıfladığını yahut kalmadığını karar yerinde açıklaması gerekir. Bu
da yapılmamıştır" görüşüyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel
Mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,
Gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Bir terör örgütünü desteklemek amacıyla dükkanlarını açmayan 99 esnaf
hakkında kollukça tutanak düzenlenip Savcılık Katibi sanığa teslim edildiği,
sanığın İmam Kahraman adlı şahsa ait ifade tutanağını evrak arasından
çıkartıp 98 kişininkini işleme intikal ettirdiği, C.Savcısının işleme intikal
ettirilen soruşturma evrakının elindeki listeye uymadığını görüp kuşkulandığı
sanığın çekmecesini aradığı ve anılan ifade tutanağını bu çekmecede bulduğu;
saptanan bu olayda çözümlenecek sorun sanığın eyleminden dolayı oluşan
zararın hafif olup olmadığının belirlenmesidir.
TCK.nun 275. maddesinde yer alan eylem kamu yönetimine karşı işlenen
suçlardandır. Maddede sayılan eylemlerden birinin gerçekleştirilmesiyle suç
tamam olur. Bu itibarla suçun işlenmiş ve tamam olmuş sayılması için failin
güttüğü amaca ulaşması ve Özel bir zararın doğması şart değildir. Suçu
oluşturan eylemle oluşan zararın hafif olması veya eşya ya da belgeden yarar
sağlanmadan, değiştirilmeden ve kamu davası açılmadan önce geri verilmesi
cezanın hafifletilmesini gerektirir. Suç oluştuktan sonra zararın giderilmesi
takdiri indirim nedeni olabilirse de cezayı azaltıcı hal olarak
değerlendirilemez.
Zararın hafif olup olmadığının takdiri hakime aittir. Ancak hakim bu
takdirini kullanırken eşya veya belgenin ekonomik değerini değil suçu
oluşturan eylemle kamu yönetimine verilen zararın boyutlarını ya da eşya veya
belgenin ispat gücünü gözetmeli; takdirinde yanılgıya, çelişkiye, zafiyete
düşmemelidir.
Maddi olayda yok edilen ifade tutanağı bir terör örgütünü desteklemek
amacıyla dükkanını açmayan İmam Kahraman adlı şahsa aittir.
Sanığın amacının bu şahsı cezadan kurtarmaya yönelik olduğu
gözetildiğinde eyleminden dolayı kamu idaresinin manevi olarak ağır zarar
gördüğü açıktır.
Öte yandan ifade tutanağının yok edilmesi nedeniyle anılan şahıs
hakkında C.Savcılığınca önce herhangi işlem yapılmamış ve işlenen suç
takipsiz kalmıştır. Bu da tutanağın ispat yönünden önemli olduğunu gösterir.
Olayın açığa çıkmasından sonra İmam Kahramanın yeniden ifadesinin
alınıp gereği için Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığına gönderilen
evraka eklenmesi yukarıda açıklandığı gibi oluşan zararın giderilmesi
niteliğinde olup cezayı azaltıcı neden değildir.
Bu itibarla sanığın eyleminden dolayı oluşan zararın hafif kabul
edilmesine olanak yoktur.
Oluşan zararın hafif olup olmadığının tartışılıp tartışılmadığına
gelince;
Yerel Mahkeme sanığın eyleminden dolayı oluşan zararın hafif
olmadığını kabul ederek buna göre uygulama yapmıştır. Olayın ortaya
çıkmasından sonra İmam Kahraman'ın yeniden ifadesinin alınıp evraka eklenmesi
oluşan zararı hafifletmeyeceğinden bu hususun tartışılmaması sonuca etkili
görülmemiştir.
O halde Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı
itirazının REDDİNE 20.3.1995 günü oybirliğiyle karar verildi.
Birinci Başkanvekili 4.C.D.Bşk. 7.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN S.SELÇUK S.GENÇAY H.KOÇULU
2.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. M.N.ÜNVER
M.ONAN S.N.DEDA N.MUTİŞ
C.ÖZDİKİŞ K.BAŞAL Ş.GÜNGÖR V.SAVAŞ
M.KABAN G.KINIK A.ÖNCÜL T.ÜNERİ
H.ÖĞÜTCÜ S.Ö.ÇETİNKOL H.DEMİRÖRS Y.TURAN
İ.YÜCEL E.I.KOÇHİSARLIOĞLU S.ERKAN İ.KÜRÜMOĞLU
S.YETKİN A.İSAOĞLU
|