Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ

  ESAS         KARAR
1995/3895    1995/4563

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    : 24.2.1994
Nosu      : 1993/627-1994/135
Davacı    : Salih Yıldız vs. Vek.Av. Mustafa Güleç    
Davalı    : Botaş Genel Müdürlüğü Vek.Av. Salim Güraydın

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Dairenin bozma ilamına karşı vaki direnme üzerine tebligatın
 usulsüzlüğünü kabul eden mahkeme kararı, Hukuk Genel Kurulunca uygun
 görülmüş, ancak diğer hususların incelenmesi için dosya daireye
 gönderilmiştir.
	Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen belgeler de
 dikkate alınarak yapılan inceleme sonunda, Tebligat kanununun 32. maddesinin
 2. fıkrası hükmünün uygulanması halinde de davacının bu fıkra hükmünden
 yararlanmasında kötüniyetini belirleyen bir olgu bulunmadığı da
 saptandığından davanın yasal süresi içinde açıldığının kabulünde bir
 isabetsizlik görülmemiştir.
	Ancak; 
	1-Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında Kamulaştırma Kanununun
 11/3-f maddesi uyarınca taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve
 şartlarına ve olduğu gibi kullanılması haline göre değerlendirme yapılması
 gerektiği halde tarla olarak değerlendirilen taşınmazda sabit tesisler
 yapılamıyacağı ve yer altından geçen boru hattı üzerinde ağaç dikilemiyeceği
 gibi taşınmazın mevcut durumu ile bağdaşmayan gerekçelerle değer kaybının 289
 parselde 7 ve 5, 243 parselde 1 gibi yüzölçümlere göre yüksek oranda ve
 altından boru hattı geçirilen kısımların mülkiyet kamulaştırması için
 ödenebilecek miktara yakın bir bedelin belirlenmiş olması,
	2-Bilirkişi raporlarına itiraz vaki olduğuna göre taşınmazda
 münavebesi yapılan ürünlerin dekar başına üretim miktarı, üretim giderleri ve
 ortalama satış fiyatlarına ilişkin verilerin ilgili resmi mercilerden
 getirtilip raporların denetlenmemesi ve Yargıtay'ın denetimine de olanak
 sağlanmaması, 
	3-Taşınmaza 24.10.1986 tarihinde usulünce alınmış bir kamu yararı
 kararından ve takdir komisyonunca belirlenen bedel bankaya yatırıldıktan
 sonra kamu hizmetinin ifası için el konulmuş, açılan bedel arttırım davasında
 ise, süresinde tebligat çıkarılmış olmasına rağmen tebligatın yasada
 öngörülen usule göre yapılmamış olduğu saptanmış ve bu suretle bir yıl içinde
 usulüne göre tebligat yaptırılamamış  olduğu için bedel, Kamulaştırma
 Kanununun 11. maddesi uyarınca kamulaştırma tarihine göre değil, Kamulaştırma
 Kanununun 15. maddesinin 13. fıkrası hükmü gereği davanın açıldığı 20.4.1992
 tarihindeki değerler dikkate alınarak belirlenmiştir. Kamulaştırma yasal bir
 işlem olduğundan taşınmaza el koymakla idarenin bir haksız eylemi söz konusu
 olmadığı gibi 20.4.1992 tarihi itibarı ile ve bu gündeki değerlere göre
 tesbit edilen bedele taşınmaza el konulduğu gerekçesi ile geriye gidilerek
 5.5.1987 tarihinden faiz yürütülmesi, faizin niteliği ve gerekçesi ile
 bağdaşmaz ve hakkaniyet kurallarına uymaz.
	Bu nedenle davacının el koyma tarihi ile davanın açıldığı tarih
 arasında bu el koymadan ötürü uğradığı bir zarar veya mahrum kaldığı bir
 gelir söz konusu ise ve koşulları varsa bu konuda ayrıca istemde
 bulunabileceği dikkate alınarak, 24.12.1989 günlü Resmi Gazetede yayınlanan
 20.10.1989 gün ve 1988/4- 1989/3 Sayılı Tevhidi İçtihat Kararında kabul
 edilen ilkeden hareketle artırılan bedel faizine dava tarihi itibarı ile
 kamulaştırmanın idari yönden kesinleşip mülkiyetin davalı idareye geçtiği
 20.5.1992 tarihinden hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru
 görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.4.1995 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan         Üye         Üye         Üye         Üye
Sait Rezaki  M.A.Selçuk  V.Canbilen  A.Nazlıoğlu  İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini