 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1995/3887
K. 1995/4058
T. 19.6.1995
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* 766 SAYILI TAPULAMA KANUNU
* 3402 SAYILI KADASTRO KANUNU
ÖZET: İtirazın; 766 sayılı Yasa döneminde yapılmadığına, komisyonca yapılan
inceleme ve karar gününde 766 sayılı Yasa yürürlükten kaldırıldığına ve somut
olayda 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesindeki ayrık haller de mevcut
olmadığına göre; inceleme ve verilecek kararın, itiraz edenlerin itirazı ile
sınırlı olması gerekir.
(766 s. Tapulama K. m. 54)
(3402 s. Kadastro K. m. 30/2, geçici m. 5)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde
temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 248 parsel sayılı 12050 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,
50 dönüm miktar fazlası olarak, davalının zilyetliği belirtilip Hazine adına
tesbit edilmiştir. Davada taraf olmayan şahısların itirazı kadastro
komisyonunda reddedildiği halde 100 dönüm sınırlaması geçmediğinden tesbit
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına yapılmıştır. Hazine,
itiraz etmeyen davalı adına tesbit yapılamaz iddiasına dayanarak dava
açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalı adına
tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
Kadastro tesbiti 766 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu 12.10.1982 tarihinde
davacı Hazine adına yapılmıştır. Davada taraf olmayan Mehmet ve arkadaşları
ile Ali'nin 21.4.1983 ve 12.5.1983 günlü itirazları kadastro komisyonunca
reddedilerek tesbitin iptaline ve taşınmazın itiraz etmeyen Süleyman adına
tesbitine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 5.
maddesinde yasanın yürürlüğe girmesinden önce 766 ve 2613 sayılı Yasa
hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya edecek itirazların
komisyonlarda bu yasa hükümlerine göre sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıştır.
Kadastro tesbiti tarihinde yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Yasasının
gerçek haksahibinin belirlenip adına tescil kararı verilmesi gerektiğine
ilişkin 54. maddesi kapsamı sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın
30/2. maddesi ile daraltılarak ancak üç ayrık halden birinin mevcut olması
halinde gerçek haksahibi adına tescil kararı verilebileceği öngörülmüştür.
İtirazın; 766 sayılı Yasa döneminde yapıldığına, komisyonca yapılan inceleme
ve karar gününde 766 sayılı Yasa yürürlükten kaldırıldığına ve somut olayda
3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesindeki ayrık haller de mevcut olmadığına
göre, inceleme ve verilecek kararın, itiraz edenlerin itirazı ile sınırlı
olması gerekir. Komisyonca, lehine tesbit kararı verilen Süleyman'ın bu
tesbite karşı itiraz ve davası bulunmadığından Süleyman yönünden kadastro
tesbiti kesinleşmiştir. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne, komisyon
kararının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi
gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru
değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 19.6.1995 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|