 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
9. HUKUK DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : l995/35869
KARAR NO : l996/10620
MAHKEMESİ: Adana 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11.10.1995
NO : 174-1241
DAVACI : Yakup Çopuroğlu vasisi Mahmut Kuşdemir
DAVALI : Bassa TAŞ adına Avukat Ferhat Aksoy
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacının 26 ve 27.8.1994 tarihlerinde 2 gün üst üste işe devam
etmemesi sebebiyle hizmet akti 31.8.1994 gün 1475 sayılı yasanın 17/II f
maddesi gereğince işverence sona erdirildiği, devamsızlık tarihlerinde
davacının işyeri dışında işlediği bir suç nedeniyle 26.7.1994 tarihinden beri
cezaevinde tutuklu bulunduğu, tutuklandığı suç nedeniyle verilen ağır hapis
cezasının 7.12.1994 günü Yargıtay'ca onanarak kesinleştiği hususlarında
taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
Burada tartışılması gereken işyeri dışında işlenen bir suçtan
tutukluluğun işe devamsızlık için haklı bir neden sayılıp sayılmayacağı böyle
bir devamsızlığın işverene 1475 sayılı yasanın 17/2 f maddesi gereğince
hizmet aktini haklı fesih etme yetkisi verip vermeyeceğidir. Öncelikle
belirtmek gerekirki devamsızlığın iradi olması, başka bir anlatımla davacının
isteyerek iş yerine davam etmemesi gerekir. Tutuklanan davacı iradi olarak
değil, cezaevinde bulunduğu için iradesi dışı işe devam edememiştir.
Tutuklanmasına neden olan suç kendi suçu olsada, davacının suç işleme kasti
işe devamsızlığı iradi kılmaz. Davacının suç işleme kastı ceza hukuku
yönünden cezalandırılmaktadır. Tutuklanmaya neden olan suçun işyeri ve
işverenle hiç bir ilişkisi mevcut olmadığından bu suç nedeniyle tutuklanmadan
işverenin işyerinde çalışan işçinin kıdem tazminatını ödemekten kurtularak
yararlanmasını, işçinin ise kıdem tazminatından mahrum kalarak hapis cezası
dışında ikinci kez cezalandırılmasını iş hukukunun işçiyi koruyan ilkeleri
ile bağdaştırmak mümkün olmadığı gibi işçinin sosyal güvenliğinden de yoksun
bırakılması benimsenemez. Tutuklamaya neden olan fiilin ağırlığının toplumu,
tarafları ve hatta yargılamaya katılanları rahatsız etmediği kabul edilemez.
Ancak dava konusunun temel hukuk kuralları ile çözümlenmesi zorunluluğu
vardır. Bunun sonucu davacının devamsızlığının haklı bir nedene dayandığını
kabul edilmelidir. Olayımızda 1475 sayılı yasanın 17/III. bendine uygun
işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı
bir sebebin varlığı, işverenin akti feshinin bu madde bendine uygun düştüğü
benimsenerek davacının bilirkişice hesaplanan kıdem tazminatı isteği hüküm
altına alınmalıdır. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulaması da bu
doğrultudadır. Mahkemece aksi düşünce ile kıdem tazminatı isteğinin reddi
doğru bulunmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.5.l996
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.A.Özkul E.Serim O.G.Çankaya E.Doğu B.Özkaya
|