 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
1995
ESAS KARAR
3568 3733
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Kulu Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : 19.9.1994
NOSU : 346-518
DAVACI : Gülendam Akan vekili avukat Hasan Bozlak
DAVALI : Mehmet Akan vekili avukat Gazi Baran
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 15.7.1989 tarihli satım akti ile davalının satım konusu
taşınmazın tapusunun ferağını vermediğini öne sürerek ödediği 75.000 İsveç
Kronu karşılığı 105.000.000 liranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar sözleşmenin hukuken geçersiz olduğunu satım parasının geri
istenemeyeceğini ferağ vermeye de hazır olduklarını savunmuşlar davanın
reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, ancak ferağı kabul
eden davalı karşısında davacının bunu kabul etmemesinin iyiniyet kurallarıyla
bağdaşmayacağı kabul edilmiş davacının taşınmazın aynını talep hakkı saklı
kalmak üzere davanın reddine karar verilmiştir; hüküm davacı tarafından
temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 15.7.1989 tarihli adı yazılı sözleşme
tapulu taşınmazın mülkiyetinin geçirilmesine ilişkin bir sözleşmedir.
Tapulu taşınmazların satışına ve mülkiyetlerinin devrine ilişkin
sözleşmeler resmi biçimde düzenlenmedikçe geçerli sayılmazlar. (M.K. madde
634, BK. Madde 213, Tapu Kanunu madde 26, Noterlik Kanunu md. 60/3)
Kanunlarda öngörülen şekil şartı ispat şartı olmayıp geçerlik şartıdır. Bu
tip sözleşmeler tarafları bağlamaz ancak geçersiz sözleşmeye dayanarak
taraflar verdiklerini sebepsiz iktisap kurallarına göre geri alabilirler.
Mahkemece Medeni Kanunun 2. maddesine dayanmak suretiyle davalının sözleşmeyi
ifaya hazır olduğuna ilişkin bildirimini esas almış davanın reddine karar
vermiştir. Oysa, kural olarak bir istemin şekil eksikliğinden kendi yararına
sonuç çıkaran kimse hakkını kötüye kullanmış olmaz. Bunun için ayrıca somut
olayda şekil eksikliğine dayanmanın dürüstlüğe aykırı sayılmamasını
gerektiren hal ve şartların var olması gerekir ve bunu ispat yükü davalı
tarafa düşer, inceleme konusu olayda; davacı davalıya gönderdiği ihtarda en
geç 10 gün içinde taşınmazın tapusunun kendisine verilmesini bildirmiş davalı
tapuyu vermemiştir. O nedenle davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa
ettiği söylenemez. Bu durumda, şekil eksikliğine dayanmayı iyi niyet kuralına
aykırı duruma sokar. Bir ifa işleminde söz konusu olmadığı çok açıktır. Hal
böyle olunca, olayda Medeni Kanunun 2. maddesinin uygulanma koşulları
bulunmamaktadır.
Az yukarda açıklanan delil ve olgular ile yasal açıklamalar altında
davacının geçersiz sözleşme nedeni ile ödediği satış parasını geri isteme
hakkı doğduğunun kabulü zorunludur. Mahkemece delilerin takdirinde ve Medeni
Kanunun 2. maddesinin uygulanmasında hataya düşülerek yazılı şekilde davanın
reddedilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
Öte yandan davalının yargılama aşamasında taşınmazın tapuda ferağını
vermeye hazır olduğuna dair icabının ifasının sağlanması için önel
verilmeden, uyuşmazlığın askıda kalmasına neden olacak şekilde hüküm
kurulması da kabul biçimi bakımından isabetsiz olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle
davacı yararına BOZULMASINA, 13.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|