 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
9.HUKUK DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 1995/34656
KARAR NO : 1996/9192
MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19.9.1995
NO : 987-2212
DAVACI : Yılmaz Gökçek adına Avukat Fadime Uçar
DAVALI : Mimtaş Mühendislik İnş. Müt. ve Tic.A.Ş. adına
Avukat Elvan Yılmaz
DAVA : Davacı ihbar ve kıdem tazminatının Libya dinarı karşılığının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş
olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni
gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde oradaki iş aktinin
bozulduğunu ileri sürerek Amerikan Doları üzerinden ihbar ve kıdem
tazminatlarının faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş,
mahkemece tazminat miktarlarının hesabı için mütalaasına başvurulan bilirkişi
fesih tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası likite alınarak hesaplar yapılmış
ancak bu kura itibar edilmeyerek Libya Dinarı karşılığı Amerikan Dolarının
ödeme tarihindeki Türk Lirası karşığı üzerinden ihbar ve kıdem tazminatları
hüküm altına alınmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerle davanın iş sözleşmesinin 30.10.1987
tarihinde işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu tarih
itibariyle Borçlar Kanununun 83. maddesininin 14.11.1990 tarih ve 3678 sayılı
kanunla yapılan değişiklikten önceki metninin dikkate alınarak karar
verilmesi gerekir. Zira 3678 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde bu yasanın
yürürlük tarihinde önceki ilişkilerden doğan ve halen görülmekte olan yabancı
para ve faiz alacaklarına ilişkin davalar hakkında getirilen yeni hükümlerin
uygulanmayacağı öngörülmüştür. Böyle olunca kıdem tazminatı için sözleşmenin
fesih tarihi olan 30.10.1987 tarihindeki kur esas alınarak Türk Parası
karşılığına ve ihbar tazminatı içinde 24.8.1994 dava tarihindeki kur
üzerinden yine Türk parası karşılığına hükmedilmesi gerekir. Böyle olunca
ödeme tarihindeki Türk parası karşılığı efektif kur üzerinden ihbar ve kıdem
tazminatlarına hüküm altına alınması hatalıdır.
3. Ana para için Türk parası üzerinden hüküm kurulduğuna göre faizleri
için de Türk parasına uygulanan ve yasalarda öngörülen faizlerin yürütülmesi
gerekir. Aksi halde bir taraftan Türk parasına hükmedilirken diğer taraftan
yabancı dövizler için öngörülen faizlere karar verilmiş olur ki böyle bir
durum çelişki oluşturur. Böyle bir çelişkiye meydan verilmemesi için kıdem
tazminatı açısından fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek
faizi ve ihbar tazminatı açısından bu dava tarihinden itibaren 30 yasal
faize karar verilmeli, ancak davacının temyizi bulunmadığı için davalı
yararına faiz bakımından oluşmuş bulunan usulü kazanılmış hak ilkesinin
zedelenmemesine dikkat edilmelidir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, daha
önce hüküm altına aldığı devlet bankalarınca 1 yıl vadeli dövize açılan en
yüksek faiz oranlarını aşmamak üzere, kıdem tazminatı için mevduata uygulanan
en yüksek faiz ile ihbar tazminatı için 30 yasal faizlerin yürütülmesi
şeklinde isteklerin hüküm altına alınmasından ibarettir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.4.l996
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
E.A.Özkul E.Serim O.G.Çankaya E.Doğu B.Özkaya
|