Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



     T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ	 	 

ESAS         KARAR
1995/3417    1995/4269

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I

Mahkemesi :Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi    :6.5.1993
Nosu      :1993/309-390 
Davacı    :İbrahim Öner vek.Av.Mustafa Güleç     
Davalı    :Botaş Genel Müdürlüğü Vek.Av.Murat Baykara

	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

	 	Y A R G I T A Y   K A R A R I

	Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
 bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
	Dava konusu taşınmazın kamulaştırması 24.10.1986 tarihinde yapılmış
 olup, tebliğe çıkarılan kamulaştırma evrakı, köy bekçisine tevdi edilmek
 suretiyle 5.5.1987 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesi hükmüne göre
 tebliğ edilmiştir. Davacı Vekili Av. Mustafa Güleç 20.2.1992 tarihinde açtığı
 bu dava ile müvekkili davacıya yapılan  tebligatın geçersiz olduğunu ileri
 sürmüş ve bedel arttırımı isteminde bulunmuştur.
	Mahkemece, dava süresinde kabul edilerek yapılan yargılama sonunda
 dava kısmen kabul edilerek artırım yapılmış ise de buna ilişkin karar,
 tebligatın geçerli olmasına rağmen geçersiz sayılmasının yasaya uygun
 olmadığı gerekçesi ile, diğer hususlar incelenmeksizin dairece bozulmuştur.
	Dairenin bozma kararı üzerine mahkemece eski kararda direnilmiş, Hukuk
 Genel Kurulunca, yapılan tebligat, şekil noksanlığı sebebi ile usulsüz
 olduğundan direnme kararı bu yönden yerinde görülmüş, ancak diğer hususların
 incelenmesi için dosya daireye gönderilmiştir.
	Hukuk Genel Kurulu kararı  karşısında, yapılan tebligatın şekil
 noksanlığı sebebi ile usule aykırı olduğunun kabulü zorunludur. Ancak,
 Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen Botaş Genel
 Müdürlüğünün 27.2.1995 gün ve 1995/100 sayılı yazısında, yapılan araştırma
 sonunda, ihtilafsız bedelin davacı tarafından bankadan çekilmediğinin
 anlaşıldığının bildirilmesine karşılık bedelin yatırıldığı T.C. Ziraat
 Bankası Bursa Şubesi Müdürlüğünün 28.12.1994 gün ve 11868-809 sayılı
 yazısında, sözkonusu bedelin bizzat davacı İbrahim Öner tarafından 7.5.1987
 tarihinde çekildiği bildirilmiş ve buna ilişkin imzalı belge fotokopileri
 yazıya eklenmiştir. Mahkemece yazılar arasındaki bu çelişki giderildikten
 sonra davacının ihtilafsız bedeli belirtilen tarihte bankadan çektiğinin
 anlaşılması halinde, Tebligat Kanununun 32. maddesinin 1. fıkrasının, "tebliğ
 usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber
 sayılır" hükmünü getirmiş olduğunun, davacının muttali olduğu anlaşılan
 5.5.1987 tarihinde yapılan tebligat üzerine bankaya giderek adına yatırılmış
 bulunan  kamulaştırma parasını 7.5.1987 tarihinde çekmiş, bu suretle
 tebligata konu hususu bu resmi işlemle yerine getirmiş ve ıttıla durumunu bu
 resmi işlemle belgelendirmiş olduğunun, bu yerine getirmenin, tebligatın
 konusu tüm hususlara ıttıladan öte bir durum olup, bundan sonra davacının
 yukarda sözü edilen Tebligat Kanununun 32. maddesinin 2. fıkrasında yer alan
 ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna dair hükmüne
 dayanarak 5 yıl geçtikten sonra kamulaştırmaya yeni ıttılada  bulunduğu
 gerekçesiyle dava açamayacağı, aksinin kabulünün iyi niyetli olmayan
 davacılara müstehak olmadıkları ikinci bir dava açma hakkının verilmesini
 içerip, böyle bir uygulamanın objektif iyiniyet kurallarına, hakkaniyete ve
 yasaya aykırı bulunduğunu; kamulaştırma parasını 7.5.1987 tarihinde bankadan
 çeken davacının beş yıl sonra, yapılan tebligata yeni muttali olduğunu iddia
 edip dava açamayacağı, bu nedenle mahkemece usülsüz tebligata ıttıla koşulu,
 paranın bankadan çekildiği 7.5.1987 tarihinde gerçekleştiğine göre, davacının
 davasının, Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak
 düşürücü sürede açılmadığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesi
 gerektiği dikkate alınarak hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile karar
 verilmesi uygun görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene  iadesine, 6.4.1995 gününde
 oybirliğiyle karar verildi.

  Başkan         Üye          Üye        Üye        Üye
Sait Rezaki   S.Erçoklu   V.Canbilen   M.Tutar   İ.N.Erdal
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini