 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/3351 1995/5523
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 9.12.1994
Nosu : 1993/1100-1994/1101
Davacı : Emine Nimet Soykan Vek.Av. Köksal Bayraktar vs.
Davalı : Nüzhet Şenel vs. Vek.Av. Turhan Tuna
Dava dilekçesinde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi
istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz
incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından
istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan
günde temyiz eden davalılar Vekilleri Av. Metin Günday ve Av. Turhan Tuna
geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı adına Vek. Av. Nurcan Çalışkan geldi.
Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar
okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kat
mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın
giderilmesi davasında ortak maliklerden birinin paylaşmanın kat mülkiyeti
kurulması suretiyle yapılmasını istediği takdirde hakim 12. maddedeki
belgelere dayalı olarak gayrimenkulün kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar
denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara tahsisine karar
verebilir.
Dosyadaki belgelere ve bilirkişi raporuna göre taşınmazda kapıcı
dairesi olarak isimlendirilen kısmi bir bodrum kattan sonra her birinde birer
bağımsız bölüm bulunan, bodrum zemin ve iki normal olmak üzere dört kat
bulunmaktadır.
Malikin ölümü üzerine mirasçı olarak kalan eşi ile taraflar yapının
belirli bölümlerini kullanmakta iken mirasçılardan eşde ölmüş ve böylece dört
bağımsız bölümden ibaret olan yapı üç kardeşe intikal etmiştir. Yapının Kat
Mülkiyeti Kanununun 50. maddesi hükümlerine uygun ve kat mülkiyeti
kurulmasına engel olmayan bir nitelik de bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca
yapıdaki bağımsız bölümlerin kullanılması konusunda taraflar arasında fiili
bir durum da söz konusudur.
Taşınmazdaki paydaş sayısı ve bağımsız bölüm sayısı itibariyle her bir
paydaşa bir bağımsız bölüm düşmekte bir bağımsız bölümde artmaktadır. Bu gibi
hallerde her bir paydaşa birer bağımsız bölüm tahsis edildikten sonra kalan
bağımsız bölümde paydaşların tamamı ortak olmak istemedikleri takdirde
mahkemece denkleştirme yoluna gidilmeli ivaz ödenmesi suretiyle artan
bağımsız bölüm paydaşlardan birine veya ortak olmayan ikisine tahsis
edilmelidir.
Bu husus dikkate alınmadan mahkemece 6. Hukuk Dairesinin bir kararına
yanlış anlam verilerek artan bir bağımsız bölüm bulunduğu ve bunun müstakilen
bir ortağa tahsisi mümkün olmadığı gerekçesiyle kat mülkiyeti tesisi
suretiyle ortaklığın giderilmesi isteğinin reddi ile ortaklığın satış yoluyla
izalesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıdaki hususlar dikkate alınarak her bir bağımsız
bölümün değeri ve bu değerine göre tahsis edilecek arsa payı saptanmalı her
bir paydaşa birer bağımsız bölüm tahsis edildikten sonra artan bağımsız
bölümün ortaklık isteyen paydaşlar adına veya isteyen olmadığı takdirde tek
bir paydaş adına tahsis edilerek diğer paydaşlara ödenecek ivazın
belirlenmesi suretiyle ve Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde belirtilen
belgelerde taraflarca temin edilmek ve oybirliği gerektirdiği için
bağlanamayan gerekli belgede mahkemece düzenlenerek kat mülkiyetine
geçilmesine ve bu şekilde ortaklığın giderilmesine karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen
750.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
aşağıda yazılı temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
2.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki S.Erçoklu V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|