 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1995/319
K. 1995/1684
T. 24.2.1995
* MECRA HAKKI
ÖZET: Mahkemece, somut olayda koşulları bulunmayan MK.nun 653. maddesine
dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki, dava dilekçesinde
MK.nun 668. maddesine de dayanıldığına ve olayda MK.nun 668. maddesinde
öngörülen koşulların gerçekleştiği saptandığına göre; anılan madde uyarınca,
bedeli peşin ödenmek kaydıyla ve bilirkişi krokisinde işaretlenen yerden
davacı taşınmazı lehine davalı taşınmazı aleyhine mecra hakkı kurulmasına
karar vermek gerekir.
(743 s. MK. m. 668)
Taraflar, arasındaki irtifak tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden
verilen hükmün, Dairemizin 7.10.1994 gün ve 1994/5954-9121 sayılı ilamiyle
bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın
düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar
incelenerek, gereği düşünüldü:
Dava, Medeni Kanunun 653 ve 668. maddeleri uyarınca mecra isteminden
ibarettir. Medeni Kanunun 653. maddesine göre, mecra tesisi için lehine mecra
kurulacak taşınmaz maliki ile üzerinden mecra geçirilecek taşınmaz maliki
arasında resmi şekilde düzenlenmiş bir sözleşmenin varlığı şarttır. Bu
sözleşme resmi şekilde yapıldıktan sonra, eğer mecra açıktan geçirilecek
cinsten ise taşıdığı aleniyet nedeniyle sözleşmenin tapuya işlenmemesi
halinde dahi, üçüncü kişilere karşı ileri sürülme olanağı vardır. Fakat mecra
açıktan geçirilmemiş ise, o zaman taraflar arasındaki sözleşme ancak onları
bağlar ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez. Bu sözleşmenin tapu siciline
işlenmesi halinde ise açıktan geçirilip geçirilmediğine bakılmaksızın artık
bu hak üçüncü kişilere karşı da ileri sürülme olanağına kavuşur.
Somut olayda, böyle bir durum olmadığı için mahkemenin Medeni Kanunun 653.
maddesine dayanarak hüküm kurması doğru değildir. Yalnız davacı dilekçesinde
aynı zamanda Medeni Kanunun 668. maddesine de dayanmıştır. Hal böyle olunca,
bilirkişilerin keşifte vaki bildirimlerine ve ayrıca düzenledikleri rapora
göre, davacı taşınmazı yararına, davalı taşınmazı aleyhine mecra hakkı
kurulması için Medeni Kanunun anılan 668. maddesinin öngördüğü koşulların
oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, parası peşin ödenmek kaydı ile davalı
taşınmazı aleyhine, davacı kooperatif taşınmazı lehine Medeni Kanunun 668.
maddesi uyarınca krokide gösterilen biçimde mecra kurulabilir. Mahkemece, bu
gerekçeyle ve bedeli verilmek koşuluyla mecra hakkı tesisine ilişkin bir
karar verilmemiştir. Dosya içeriğinden bu paranın yatırıldığı anlaşılmakta
ise de, kime ödeneceğine dair bir bilgiyi taşımadığı görülmüştür.
Bu açıklanan nedenlerle; bedeli karşılığında davacı taşınmazı lehine ve davalı
taşınmazı aleyhine Medeni Kanunun 668. maddesi uyarınca mecra tesisine karar
verilmek üzere hükmün bozulması gerekirken, yanılgı sonucu başka bir
gerekçeyle bozma yapıldığı görülmüştür.
Karar düzeltme istemi bu itibarla yerinde bulunmuştur.
S o n u ç : Yukarda gösterilen sebeplerle; karar düzeltme istemi yerinde
görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 7.10.1994 gün ve 1994/5954-9121 sayılı
bozma kararının KALDIRILMASINA ve hükmün yukarda yazılı gerekçeyle
(BOZULMASINA), temyiz ve gereksiz alınan karar düzeltme harçlarının istek
halinde yatırana geri verilmesine, 24.2.1995 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
|