 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1995/3110
K. 1995/3688
T. 19.6.1995
* TİCARİ İŞLETME REHNİ
* İSTİHKAK DAVASI
* HACZİN FEKKİ
ÖZET : Ticari işletme rehni, "teslimsiz sicilli taşınır rehni türlerinden"
olup rehnin geçerliliği için rehin alacaklısına teslimi şart değildir.
İstihkak davasına konu olan mallar davacıya ticari işletme rehniyle
rehnedildiğinden, davacı haczedilen mallarla ilgili olarak istihkak davası
açabilir.
Bu bağıtta, rehin sözleşmesi belli bir süre ve belli bir miktarla
sınırlandırılmamışsa, fekki davacı tarafından bildirilinceye kadar devam
eder. Azami meblağ olarak rehin tesis edilmekle, rehin şeklen doğarsa da,
rehin hakkının maddi, ayni hak olarak doğması, alacaklı lehine alacak doğduğu
oranda oluşur. Aksi halde, gerek borçlu ve gerekse rehin verenin, rehin
alacaklısına karşı itiraz hakları vardır.
O halde; rehin sözleşmesi kesin bir alacığı içermediğinden, merci
hakimliğince, haczin konulduğu tarih itibariyle, davacı bankanın bir
alacağının doğup doğmadığı, varsa miktarının saptanması ve bu alacak ve
fer'ileriyle sınırlı olarak istihkak davasının kabulü, alacağın üzerinde
kalan miktar için de davanınn reddi gerekirken, hiçbir araştırma yapılmadan
haczin fekkedilmesi doğru değildir.
(6762 s. TTK. m. 875, 877, 893, 944) (743 s. MK. m. 874-886) (2004 s. İİK.
m. 96/1) (3202 s. ZBK. m. 39, 42) (1581 s. TKK. K. m. 13) (6183 s. AAK. m.
12) (4604 s. ZDKK. m. 11)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın, temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı lehine rehnedilen A....... Ticaret ve Sanayi A.Ş.'nin sahibi bulunduğu
çeşitli emvalin haczedilmesi üzerine, haczin fekki amacıyla bu dava açılmış,
Merci Hakimliğince haczin kaldırılmasına dair verilen karar, davalı alacaklı
İ....... Bankası T.A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu mallar, 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanununa uygun biçimde
davacı lehine rehnedilmiş ve ticaret sicili memurluğunca kayıt ve tescil
edilmiş olduğundan, rehin sözleşmesi gerçekleşmiştir. Ticari işletme rehni
"teslimsiz sicilli taşınır rehni türlerinden" olup rehnin geçerliliği için
rehin alacaklısına teslimi şart değildir. Bu tür rehin MK. nun 853.
maddesindeki teslim şartlarının istisnalarından birisidir. Nitekim, hayvan
rehni (MK. 854), gemi ipoteği (TTK. 875, 877, 893-944), maden cevherinin
rehni, Türkiye Halk Bankası yararına tanınan rehin hakkı, rehinli tahsilat
(MK. 874-886), Zirai Donatım Kurumu'nun rehin hakkı (4604 s. K. md. 11),
Ziraat Bankası'nın rehin hakkı (3202 s. K. md. 39, 42), Tarım Kredi
Kooperatiflerinin rehin hakkı (1581 s. K. md. 13), Devletin kamu alacaklarına
ilişkin rehin hakkında da (6183 s. K. md. 12) durum böyle olup, (rehin
sözleşmesinin konusu olan menkulün, rehin alacaklısına teslimi şart değildir.
Olayda, istihkak davasına konu olan mallar davacıya ticari işletme rehniyle
rehnedilmiş olduğundan, davacının haczedilen bu mallarla ilgili olarak
istihkak davası açma hakkı bulunduğunda bir tereddüt yoktur (İİK. md. 96/1).
Davada uyuşmazlık konusu olan husus, rehnedilen mallarla ilgili olarak rehin
sözleşmesi devam ettiği sürece, bu mallar üzerinde hiçbir şekilde haciz
konulup konulamayacağı, değerinin üzerinde haciz imkanı bulunup
bulunmadığıdır.
Ticari işletme rehin sözleşmesi belli bir müddetle yapılmamış, belli bir
miktarı da ihtiva etmemekte olup, fekki davacı tarafından bildirilinceye
kadar devam edeceği ve azami bir meblağ ile sınırlandırıldığı görülmektedir.
Bu durumda, (maksimal) azami meblağ olarak rehin tesis edilmekle rehin şeklen
doğarsa da, rehin hakkının maddi, ayni hak olarak doğması alacaklı lehine
alacak doğduğu oranda oluşur. Bu itibarla, gerek borçlu ve gerekse rehin
verenin istihkak iddiasında bulunan rehin alacaklısının maddi, ayni hak
niteliği kazanmadığını, yani rehin borçlusundan bir alacağının bulunmadığını,
itiraza haklarının bulunduğunun kabulü gerekir. Aksi takdirde rehin
sözleşmesinin sona erdirilmesi rehin alacaklısının insiyatifine bırakılmış
olur ki, bu da iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz.
O halde, rehin sözleşmesi kesin bir alacağı içermediğinden mercii
ha-kimliğince haczin vazolunduğu tarih itibariyle davacı bankanın rehin
sözleşmesine dayalı ilişki nedeniyle bir alacağının doğup doğmadığı, varsa
miktarının banka kayıtları üzerinde yaptırılacak bir bilirkişi incelemesiyle
tespit ettirilmesi ve bu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak istihkak
davasının kabul edilmesi, alacağın üzerinde kalan miktar için davanın reddine
karar verilmesi gerekirken, bu konularda hiçbir araştırma yapılmadan haczin
fekkedilmesi doğru görülmemiş, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması
gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı alacaklı
yararına (BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz
eden davalı alacaklıya geri verilmesine, 19.6.1995 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|