 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1995/3-383 1996/6 3/88449
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ADIYAMAN Sulh Ceza
Günü : 19.7.1995
Sayısı : 372/629
Davacı : K.H.
Davaya katılan : -
Sanık : Şeyho Arslan vekili Av. Abdullah Tel
Nakliye teskeresi olmaksızın, başkasına ait orman emvalini traktörle
nakletmek suçundan sanık Şeyho Arslan'ın 6831 Sayılı Yasanın 108/1, T.C.K.nun
19, 81/1, 647 Sayılı Yasanın 4/1, T.C.K.nun 72. maddeleri uyarınca 333.333
lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, suçta kullanılan traktörün
römorku ile birlikte müsaderesine, satılan emval bedelinin irat kaydına
ilişkin Adıyaman Sulh Ceza Mahkemesince 22.11.1994 gün ve 653/981 sayı ile
verilen karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3.
Ceza Dairesince 1.5.1995 gün ve 4702/5797 sayı ile;
"Sanık nakliyeci olup Hasan ve Bilal Demir'e ait ev eşyası
nakledilmesi için traktörün kiralandığı, kaçak orman emvalinde çuvallar
içinde ev eşyası üste gelecek şekilde eşya sahipleri tarafından yüklenildiği,
sanığın da yükleme sırasında havanın soğuk olması nedeniyle evde bulunduğu,
yüklemeyi görmediği Yusuf Demir ve Abubekir Çalışkan tarafından beyan
edilmesi karşısında, sanığın kaçak emvalin traktöre yüklenmesi hususunda
bilgisi olduğu şüpheli görülmekle, şüpheden sanığın yararlanacağı ceza genel
prensibi karşısında, bilme unsuru gerçekleşmediğinden beraati yerine
mahkumiyetine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 19.7.1995 gün ve 372/629 sayı ile;
"Savunma tanıkları Yusuf Demir, Hasan Demir ve Halil Doğan savunmayı
teyit etmiş iseler de; sanığın, yönetimindeki araca eşyanın yüklenmesi
sırasında araç başında durarak denetlemesi gerekir. Araçtan tek sorumlu kişi
kendisidir. Aracının başında bulunmaması ve yükleme işçilerinin tanıklığı bu
sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yerleşmiş içtihadı
da bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Bu kararın da Yargıtayca incelenmesi sanık vekilince ve süresinde
istenmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Bşsavcılığının onama isteyen 22.12.1995
günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca
okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Nakliyeci olan sanığın, traktörüne yüklenen eşyaların altında kaçak
orman emvali naklettiği iddiasıyla açılan davanın sonunda mahkumiyetine karar
verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suçun
sübutuna ilişkindir.
1.11.1993 günlü suç tutanağında; Orman İşletme Müdürlüğü görevli
ekiplerince sanık tarafından kullanılan traktör durdurulduğunda, üstte
bulunan ev eşyalarının altında beş çuval odun ve yanında 500 kg. yaş sobalık
meşe odununun bulunduğu belirtilmektedir.
Sanık duruşmadaki ifadesinde, kardeşine ait traktörle nakliyecilik
yaptığını, olay günü Çamlıca köyünden Hasan Demir ile Bilal Demir'in ev
eşyalarını 150.000 lira karşılığında Adıyaman'a taşımak üzere anlaştıklarını,
eşyaların yüklenmesi sırasında Hasan Demir'in evinde tanıklarla beraber yemek
yediklerini ve çay içtiklerini bu nedenle yüklemeyi görmediğini, traktöründe
kaçak orman emvali bulunduğundan haberi olmadığını savunmuştur.
Suç tutanağında imzası bulunan İşletme Şefi Ahmet Orhon, sanığın
traktöründe ev eşyasının altında kaçak orman emvali yakalandığında
kendilerine "eşyalar yüklenirken evde çay içtiğini" söylediğini beyan
etmiştir.
Eşyaların traktöre yüklendiği sırada eşya sahibinin evinde
bulundukları anlaşılan savunma tanıkları Abubekir Çalıkuşu, Yusuf Demir ve
Bahri Kocakaya duruşmadaki anlatımlarında "Olay günü sanıkla beraber eşya
sahibi Hasan Demir'in evinde yemek yiyip çay içtiklerini, havanın soğuk
olması nedeniyle gerek kendilerinin ve gerekse sanığın eşyaların traktöre
yüklenmesi bitinceye kadar dışarı çıkmadıklarını ve eşyaların yüklendiğini
görmediklerini, dışarı çıktıklarında ise yüklemenin bittiğini ve eşyaların
üzerine naylon çekilmiş olduğunu söyleyerek savunmayı doğrulamışlardır.
6831 Sayılı Yasanın 108/1. maddesinde tadat edilen fiillerin suç
sayılması için en önemli unsur bilmedir. Oluşa, emvalin durumuna, gizlenme
durumuna bakılarak bilme unsurunun varlığı saptanmalıdır.
Olayımızda, sanığın traktöre kaçak orman emvali yüklendiğini
bilmediğine dair savunmasının aksi kanıtlanmamıştır. Kamu tanığı Ahmet Orhon
ile savunma tanıklarının anlatımları ve suç tarihi itibariyle havanın soğuk
olması olasılığı gözönünde tutulduğunda, olayda "bilme" unsurunun
gerçekleştiğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. O halde, aksi
kanıtlanmayan savunmaya itibar edilerek, kuşkudan sanık yararlanır kuralı
gereğince yüklenen suçun oluşmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle Yerel
Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme
hükmünün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 6.2.1996 gününde oybirliği ile
karar verildi.
Birinci Başkanvekili 1.C.D.Bşk. 4.C.D.Bşk. 2.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN T.GÜVEN S.SELÇUK M.ONAN
3.C.D.Bşk. 11.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. M.M.DİNÇ
S.N.DEDA S.KANADOĞLU N.BENLİ
C.GENÇKAYA R.SÖNMEZ N.TANKUT K.BAŞAL
E.ÖCAL A.SAYSEL E.GÜYER İ.KILINÇ
T.METEOĞLU Y.KALAY B.KIZILTAN C.ÖZER
N.OK 9.C
.D.Ü.Y. O.KÖSEBALABAN S.ERKAN
Y.TURAN
N.BARAN
|