 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI
ESAS 1995 KARAR
2971 5228
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :Kadıköy 1. Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ :29.11.1994
NO :616-976
DAVACI :Hilmi Sertel vekili avukat Erol Dadikoğlu
DAVALI :D.Ergun Nayman vekili avukat Seval Güler
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün
davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı
kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan
incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için
başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu
saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı taşınmaz satıcısı ile davalı alıcıyı anlaştırıp,
alım-satım ve komisyon anlaşması imzaladıklarını, davalının taşınmazı
almaktan vazgeçip taşınmaz tellallık ücreti için yaptığı takibe de itiraz
ettiğini iddia ile haksız itirazın iptaline inkar tazminatına karar
verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu evin yanında pazar yeri olmadığına dair verilen
güvence uyarınca sözleşmeyi imzaladığını bilahare taşınmazın pazar yerinde
olduğunu anlayıp, sözleşmeyi fesh ettiğini beyanla davanın reddini
savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz
edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü taraflar ile dava dışı satıcı Nizamettin Kolçuk
arasında düzenlenen 3.6.1994 tarihli "Alım-Satım ve Komisyon Anlaşması"
başlıklı sözleşmenin hukuki tanımı ve yorumunu gerektirmektedir. Tellallık
ücreti bu sözleşmenin 5. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin
başlangıcında komisyon ücreti tesbit edilmiş, sonunda "satıştan vazgeçen
taraf iki tarafın toplam komisyon ücretini ödemeyi kabul eder" sözlerine yer
verilmiştir. Davacının bu sözleşme içeriğine göre aktin icrasına tavassut
ettiği ve aktin icrasına imkan hazırladığı kanıtlanmıştır. Gerçekte de BK.nun
405. md. uyarınca tellal yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut aktin
icrasına müncer olduğu takdirde ücrete müstahak olur. Her ne kadar davalı ile
satıcı satıştan vazgeçmişler ise de sözleşmede az yukarıda belirtilen
kararlaştırma cezai şart niteliğindedir ve hukuken geçerlidir. Burada
kararlaştırılan cezai şart, tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı niteliğinde
olup onun yazgısına tabidir. Bu sözleşme de yazılı şekilde düzenlendiği için
geçerlidir ve tarafları bağlar. Diğer bir ifade ile sözleşmedeki cezai şartı
içeren bu hüküm satıcı ile alıcı arasındaki taşınmaz malın mülkiyetinin
geçirilmesi amacıyla kararlaştırılmamıştır. O nedenle satış aktinin bir
yaptırımı olarak değil, açıklandığı şekilde tellallık sözleşmesinin bir
yaptırımı olarak taraflarca kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Şu durum
karşısında sözleşme kural olarak geçerli olduğu için davacı cezai şarta
tekabül eden giderimi isteyebilir. Bu giderim saptanırken Bk.nun 161/son
maddesi gözden kaçırılmamalıdır. Ne var ki kural bu olmakla birlikte somut
olayda davalı sözleşmenin in'ikadı anında temel hataya düşürüldüğünü
savunmuş, bu savunmasını tanıkla ispat edeceğini açıklamıştır. Temel hataya
ilişkin bu savunmanın tanıkla ispatı mümkündür. Öyle ise davalının tanıkları
dinlenmeli ve davacının buna yönelik varsa karşı delilleri toplanmalı
davalının sözleşmenin yapılması sırasında temel hataya düşürüldüğü tespit
edildiği takdirde bu gerekçe ile davanın şimdiki gibi reddine, savunma
kanıtlanamadığı takdirde yukarıda belirtilen yasal kurallar çerçevesinde
hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece sözleşmenin hukuki
tanım ve yorumunda yanılgıya düşülerek ve eksik inceleme ile yazılı
gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını
gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı
yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.5.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu M.Yüksel Ş.Yüksel S.Özyörük
|