  | 
				
 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
	 
		  
   
  
             
  
    
     T.C.
Y A R G I T A Y 
2.Hukuk Dairesi
     Sayı:
 Esas      Karar 
95/2966	  95/3479
    27.3.1995
 
	Özet:Davalı açıkça karşı çıkması halinde evlilik bağının tanınmasına
 ilişkin sözleşme uyarınca eğer Türk kanunlar ihtilafı kuralları ile aynı
 sonuca varılacak idi ise tanıma istemi red edilemez.
       Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
 mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
 düşünüldü.
	"Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli
 hukukuna tabidir." (2675 sayılı kanun 13/1). Demekki kural, yabancı
 mahkemenin de Türklerle ilgili boşanma davalarında Türk hukukunu uygulamaları
 yönündedir. Bu halde tenfize karar verilebilir. Ancak 2675 sayılı kanunun
 38/e maddesinde "Türklerin  kişi hallerine  ilişkin yabancı ilamda Türk
 kanunlar ihtilafı  kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış
 ve Türk vatandaşı olan davalının itiraz etmemiş olması" halinde ve 1884
 sayılı kanunla onanan 8.9.1967 günlü evlilik bağına ilişkin kararların
 tanınması hakkındaki sözleşmenin (14.9.1975 tarihli resmi gazete) 3/2.
 maddesinde Türk Kanunları ihtilafı kurallarınca yetkili kılınan kanun
 uygulanmamakla birlikte, eğer bu kural uygulansa idi aynı sonuca varılacak
 idi ise tanıma isteminin red edilemiyeceği kurala bağlanmıştır.
	Hollanda Mahkemesince tarafların boşanmaları yönündeki karar Hollanda
 kanunları uygulanarak oluşturulmuştur.  Davalı taraf 17.10.1994 günlü cevapla
 tenfize karşı çıkmış 2675 sayılı kanunun 38/e maddesi şartları oluşmamıştır.
 Hollanda mahkemesi huzurunda taraflar bizzat dinlenip boşanma, çoçukların
 durumu ve mali konularda anlaştıkları (MK. 134/3) yönünde bir açıklama
 yoktur.  Hiç bir delile dayanmayan, sırf tarafların beyanı ile oluşturulan
 karar Medeni Kanunun 150. maddesine aykırı olup, Türk Kanunları uygulansa idi
 boşanmaya karar vermek mümkün olmadığından adı geçen sözleşme şartıda
 oluşmamıştır. Şu hale  göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul
 ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz
 edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna oybirliğiyle karar
 verildi. 27.3.1995
Başkan         Üye           Üye             Üye         Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
	Not: 8.9.1967 tarihli söz konusu sözleşmeye Türkiye, Hollanda,
 Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Yunanistan, İtalya, Lüksemburg, İsviçre,
 katılmışlardır. (BK. Doç. dr. Ata Sapmar, Devletler Hususi Hukukunda boşanma
 Sf.258)
    
  
                  
 
 
 
 
   |