 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
6.Hukuk Dairesi
Esas Karar
95/2895 95/3602
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı Tahliye davasına dair karar Davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine
ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine karar vermiş, hüküm davalı vekili
tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının 1.4.1991 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira
sözleşmesine göre taşınmazda kiracı olduğunu, 12.4.1991 tanzim tarihli
taahhüdü ile taşınmazı 1.4.1994 günü tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde,
yerine getirmediğini, bu nedenle 8.4.1994 tarihinde tahliyeyi sağlamak için
icra takibinde bulunduğunu, takibe davalının itiraz ettiğini, bu itirazın
iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tahliye taahhüdünde tanzim tarihinin olmadığını, bu taahhüdün
ilk kira sözleşmesi kurulurken verildiğini, tarihin sonradan atıldığını
geçersiz bir taahhüde dayanan davanın reddini savunmuştur.
1.4.1991 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşmeye göre davalının
taşınmazda kiracı olduğu, pul üzerinde tanzim tarihi 12.4.1991 olan taahhüt
ilede kiralananın 1.4.1994'de tahliye edileceği kabul edilmiştir. İcra
takibine 8.4.1994 tarihinde başlanmış, itiraz üzerine 11.5.1994 gününde ise
aynı nedenle tahliyeyi sağlamak için bu dava açılmıştır.
Dava devam ederken, davacı kiralayan malik tarafından kiralanan
taşınmaz 28.6.1994 günü Aynur Bulut'a satılmak suretiyle intikali
sağlanmıştır. 11.10.1994 günlü oturuma gelen Aynur Bulut vekili, davayı
müvekkili adına takip edeceğini bildirmiştir. Davalı vekili, taraf
değiştirilmesinin mümkün olmadığını, muvafakatlarınında bulunmadığını
bildirerek karşı çıkmıştır. Mahkeme kararında dava açma hakkı kiralayana,
eldeğiştirmesi halinde onun halefi olan yeni malike ait bulunduğunu kabul
etmiştir. Ancak açılan bir davada yeni malikin, bu davayı takip edip
etmiyeceği yolunda mahkemenin bir irdelemesi mevcut değildir. Mahkeme yeni
malikin, eski kiralayanın halefi sıfatiyle dava açma hakkının bulunduğunu
vurgulamıştır.
Yeni malik taşınmazı iktisap etmekle birlikte dava hakkını devir
almışsa açılan davayı yürütmesinde usule aykırı hal mevcut değildir. Dava
hakkı devir edilmemişse yeni malikin davaya devam edip edemiyeceği
meselesinin çözümlenmesi gerekir.
H.U.M.K.nun 186. maddesi, dava devam ederken müddeabih başkasına
temlik edilirse, temellük eden üçüncü kişiye karşı davayı yöneltmek hakkı
davanın taraflarına tanınmıştır. Temellük eden üçüncü kişi davaya devam
edilmesini isteyemez. Bu durumda kiralayan malikten dava hakkını devir
almayan yeni malikin davalıya karşı açılmış bulunan davayı yürütme hak ve
yetkisine sahip değildir. Yine dairemizin istikrarla uygulanan içtihatlarında
dava hakkı devir edilmedikçe, yeni malikin davayı yürütmesine olanak
tanımamıştır.
Olayımızda, dava hakkının devir alındığına dair bir Belgenin varlığı
da iddia ve isbat edilmemiştir. Bu itibarla dava hakkının yokluğu nedeniyle
davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı
verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.4.1995 tarihinde
Oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Ö.N.Doğan M.Elçin N.Fadıllıoğlu S.Tükenmez M.Tunaboylu
|