Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
      Sayı

	 	Y A R G I T A Y   İ L A M I 

Esas           Karar  
95/21-1089    96/168    	 
       13.3.1996	         

	Özet:S.S.K. Kanunundaki idari para cezalarına ilişkin istirdatı
 davalarının görevi iş mahkemelerine aittir.

	Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama
 sonunda; Tokat iş mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 6.12.1994 gün ve
 105-97 sayılı kararın incelenmesi davalı S.S.K. vekili tarafından istenilmesi
 üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13.4.1995 gün ve 1242/1504 sayılı ilamı
 ile; (... 6.5.1993 günlü 3910 sayılı yasa ile değişik 506 sayılı yasanın 140.
 maddesi hükmüne göre idari para cezalarından doğan uyuşmazlıklarda; görevli
 mahkeme olarak sulh ceza mahkemeleri gösterilmiştir. Sözü edilen mahkemelere
 süre geçirilmesi gibi, itiraz olanağının kalmadığı durumlarda ise ortaya
 çıkan uyuşmazlıklardan görevli mahkemenin işin niteliğine ve uyuşmazlığın
 esas itibariyle haksız fiilden doğmasına göre, hukuk mahkemeleri olması
 gerekir. 
	Dava konusu olayda davacı idare kendilerinden haksız olarak alınan
 idari para cezasının faizi ile birlikte davalı S.S. kurumundan talep
 etmektedir. Bu tür bir uyuşmazlığa ise, yukarıda açıklandığı biçimde iş
 mahkemeleri bakamaz. 
	Davanın 506 sayılı yasanın öngördüğü biçimde sosyal sigortalar
 hukukuna ilişkin olarak doğmadığı ve iş mahkemelerinin bu tür idari ceza
 uyuşmazlıklarında görevli olmadığı gözetilmeksizin işin esasına girilip karar
 verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine
 geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda
 direnilmiştir.

	Temyiz eden: S.S.K. Genel Müdürlüğü vekili

	 	HUKUK GENEL KURULU KARARI

	Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü:
	Uyuşmazlık 506 sayılı sosyal sigortalar kanununun 140. maddesinde
 düzenlenen idari para cezasının istirdadı istemine ilişkindir. Davacı, işyeri
 bu kanun kapsamına alınmış olan işverendir. Davacı Kurum, 506 sayılı kanunun
 8 ve 9. maddelerinde öngörülen işyerini bildirme çalıştırılan sigortalıları
 bildirme yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenler hakkında 140. madde
 uyarınca idari para cezası tayin etmektedir. Görüldüğü üzere uyuşmazlık
 tamamen 506 sayılı kanunun uygulanmasından kaynaklanmaktadır. 506 sayılı
 kanunun 134. maddesine göre "bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar,
 yetkili iş mahkemelerinde.. görülür". İdari para cezalarına sulh ceza
 mahkemesinde itiraz edilebileceği yasa hükmü ise de, genel hükümlere göre
 dava konusu edildiğinde görevli mahkeme belirtilmediğinden; 134. maddenin
 açık hükmü karşısında davada iş mahkemesinin görevli olduğu kabul
 edilmelidir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun
 gerektirici nedenlere, özellikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslara
 göre mahkemenin göreve değinen direnme kararı yerindedir. O halde esasa
 yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosya 21. hukuk dairesine
 gönderilmelidir.
	SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı mahkemenin göreve ilişkin
 direnme kararı yerinde ise de, esasa yönelik temyiz itirazının incelenmesi
 için dosyanın 21. hukuk dairesine gönderilmesine, 13.3.1996 gününde
 oyçokluğuyla karar verildi. 

B.B.Vekili  4.H.D.B.   10.H.D.B.    7.H.D.B.  2.H.D.B.  11.H.D.B.
İ.T.Pamir   M.C.Keskin İ.T.Ozanoğlu H.Örmeci  Tahir Alp G.Eriş  

	 	KARŞI OY YAZISI	

	Dava haksız iktisaptan doğan alacak davasıdır. Yersiz ödenen idari
 para cezasının yasal faizi ve ekleri ile birlikte davalı sosyal sigortalar
 kurumundan geri alınması istenilmiştir. Bu yön dava dilekçesi ve yerel
 mahkemenin bu yoldaki kabulünden açıkca anlaşılmaktadır.
	Olay özetle şöyle gelişmiştir: Davacı genel müdürlük prim belgelerini
 süresinde davalı kuruma vermediği gerekçesiyle kurum ünitesince idari para
 cezasına çarptırılmış, ilgili kurum ünitesine 506 sayılı K. N:140 çevresinde
 itiraz olunmuş, itiraz reddedilmiş, bundan sonra görevli sulh ceza
 mahkemesine idari para cezasının kaldırılması için başvurulmuş, mahkeme
 başvuruyu reddetmiş, başvuru cezanın takip ve tahsilini durdurmayacağından
 bir taraftan da idari para cezası işverenden tahsil olunmuş ve sulh ceza
 mahkemesi kararı da temyiz edilmeyerek kesinleşmiş daha sonra konu yazılı
 emir yoluyla Yargıtay 9. ceza dairesine intikal edince bu yüksek daire sulh
 ceza mahkemesi kararını... 4 aylık ve aylık prim bildirgelerinin kuruma
 süresinde verildiği bunların 3 gün sonra kurum kayıtlarına işlenmiş
 olmasındaki geçikmeden işveren idarenin sorumlu olamayacağı... gerekçesiyle
 kanun yararına bozmuş ve cezanın çektirilmesine karar verilmiştir. Davacı
 idare işte bu karara dayanarak para cezasına ilişkin ödemelerinin nedensiz
 sebepsiz kaldığı iddiasıyla işbu istirdatinde davasını açmış bulunmaktadır. 
	Uyuşmazlık böyle bir davanın iş mahkemesinde görülüp görülmeyeceği
 konusundadır. Yerel mahkeme davaya bakmaya kendisini görevli saymış özel
 daire iş mahkemesinin görevli olmayacağı hukuk mahkemesinin görevli olacağı
 görüşüyle hükmü bozmuş yerel mahkeme direnmiş Hukuk Genel Kurulunun sayın
 çoğunluğu iş mahkemelerinin görevli bulunduğunu kabul ederek, direnmeyi uygun
 görmüştür. Bu karara, aşağıdaki nedenlerle karşıyım.
	1-Bilindiği gibi görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir. Kanunla
 belirlenir. Genel olarak göreve ilişkin kurallar hukuk muhakemeleri usulü
 kanunda belirlenmiştir. Ne varki kimi özel kanunlar bu genel görev
 kurallarına ters düşen özel görev hükümleri belirleyebilir. Bu takdirde
 bunların uygulama önceliği mevcut olup, görev bu özel hükümlere göre
 belirlenir.
	2-506 S.K. m.134'de "bu kanunun uygulanmasından doğan anlaşmazlıklar
 yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde
 görülür. Gene anılan kanunun 80/6. maddesinde kurum alacaklarının tahsilinde
 21.7.1993 t. ve 6183 sayılı kanunun uyulanmasından doğacak uyuşmazlıkların
 çözümlenmesinde alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi
 yetkilidir denilmiş ve 4792 sayılı kanunun değişik M.19/f'da idari para
 cezaları kurumun gelirleri arasında sayılıp son fıkrada süresi içinde
 ödenmeyen gelirler kurum alacağına dönüşür ve 17.7.1964 T. ve 506 sayılı
 kanunun 80. maddesine göre gecikme zammı uygulanacağı belirtilmiş özel görev
 kuralları konulmuştur. 
	O halde anlaşmazlık 506 sayılı kanundan doğmuş ise 134. maddeye göre
 her halukarda iş mahkemesi yetkili olmaz. İş mahkemesi davaya bakmakla
 görevli mahkeme gösterilmemiş ise görevlidir.
	Diyelimki idari para cezasına itiraz konusunda idari para cezası 506
 S.K. M. 140 uygulanmasından doğduğu halde, buna itirazların daha doğrusu,
 itirazı reddeden kurum ünitesinin ceza konusundaki kararına itirazın sulh
 ceza mahkemesinden inceleneceği 506 S.K. m. 140'da açıkca gösterildiği ve
 görevli mahkeme belirlendiği için 134. maddenin veya sözcüğünden sonra gelen
 sözcükleri uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme gösterildiğinden dolayı
 iş mahkemesi görevli olmamaktadır.
	İşbu davada yanlış tahakkuk ettirilen ve tahsil olunan idari para
 cezasının haksız iktisap kurallarına göre istirdadı geri verilmesi
 istenildiğine göre davadaki uyuşmazlık 506 sayılı kanunun uygulanmasından
 doğmuş olmayıp kurum ünitesinin ve bu ünitenin kararını inceleyen sulh ceza
 mahkemesinin hatalı ve haksız değerlendirmeleri ve eylemleri nedeniyle haksız
 ve yersiz olarak para cezası tahakkuk ve tahsiline yol açmaları dolayısıyla
 S.S.K.nun sebepsiz zenginleşmesine neden olmalarından dolayı BK. m. 61 ve
 devamından kaynaklanmaktadır. Diyelimki böyle bir davada iş mahkemelerinin
 uzmanlığından kaynaklanan hiç bir inceleme yapılmayacaktır. O kadarki sulh
 ceza mahkemesi kararının mefanil kanun bozan yüksek 9. ceza dairesince..
 Mükerrer cezanın çektirilmemesine de karar verilmişti. O halde ödenen idari
 para cezasının ödenmemesi gerektiği belirtildiği için bu kesin yargı
 karşısında artık istirdat gerekip gerekmediği tartışılamayacağından işin
 kökeninden hareketle bir sonuca varılmasına imkan bulunmadığından davanın iş
 mahkemesinden görülmesinin sosyal güvenlik hukukuna yönelik hiçbir
 gerekçesinden de bahsedilemez.
	Öte yandan HUMK. m:1-8'de haksız iktisaptan doğan davalarda asliye
 hukuk mahkemesinin görevli olacağı belirlenmiş bulunduğuna göre 506 S.K.
 m.134 çevresinde iş mahkemelerinin görevli sayılması olanaksızdır.
	3-Aslında 506 S. Kanun kurumun prim alacakları ile, prim dışındaki
 sair alacakları arasında bir ayrım yapmış prim alacaklarında 506 S.K. m:84
 çevresinde geri ödemelerde dahi iş mahkemelerini görevli kılabilecek özel bir
 hüküm sevk etmiş prim dışındaki sair alacaklarda ise iş mahkemelerini
 alacakların tahsil safhası kpanıncaya kadar görevli saymış tahsil safhası
 dışındaki menfi tesbit ve istirdada yönelik davalarda görevli saymamış ve bu
 safha için prim benzeri bir özel hüküm getirmemiştir. Bu yön yukardan beri
 sözü edilen yasa maddelerinin birlikte incelenmesinden açık ve seçik olarak
 anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık tahsil safhasından sonraki aşamalara ilişkin
 bulunduğuna göre bu nedenle de iş mahkemesi görevli sayılamaz.
	Sayın çoğunluğun kararına bu nedenlerle karşıyım.

	 	 	Teoman Ozanoğlu
	 	     10.Hukuk Dairesi Başkanı 
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini