Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y   
Onbirinci Hukuk Dairesi

	E.	1995/2056
	K.	1995/3648
	T.	17.4.1995

*  ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI 
*  SÜRÜCÜNÜN ÖLMESİ
*  ÖLEN SÜRÜCÜNÜN TAZMİNAT DAVASI
*  REESKONT FAİZİ

ÖZET: Zorunlu trafik sigortasında sigortacı, işletenin hukuki sorumluluğunu
 üzerine almıştır. Sürücü veya yardımcıları, zorunlu mali sorumluluk dışında
 kalmadıklarından, bunlar da, işletene karşı tazminat isteğinde
 bulunabilirler.

Bu sebeplerle, kazada araç sürücüsü ölmüşse, sigorta şirketinden tazminat
 bedelini isteyebileceği gibi ölen sürücünün belli oranda kusurlu olması,
 sigortacının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Alacak, ticari iş niteliğindeki sigorta sözleşmesinden kaynaklanmış
 olduğundan, reeskont oranında ticari temerrüt faizi yürütülmesinde usulsüzlük
 yoktur.

(818  s. BK. m. 45)
(2918 s. Trafik K. m. 85, 86, 91, 92)
(6762 s. TTK. m. 3, 21)
(3095 s. Faiz K. m. 2/3)

Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesi)
 'nce verilen 29.12.1994 tarih ve 715-1036 sayılı hükmün temyizen tetkiki
 davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde
 verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup
 düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkillerinin murisinin davalı sigorta şirketine zorunlu
 trafik mali mesuliyet sigortasıyla sigortalı araçta sürücü iken, 5/8 oranda
 kusurlu olduğu kazada öldüğünü ileri sürerek, davalının sigorta limitiyle
 sınırlı olarak davacı eş için (64.000.000) TL., her bir çocuk için
 (8.000.000) TL. olmak üzere toplam (84.000.000) TL. sigorta tazminatının
 davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı sigorta vekili; müvekkili şirketin aracın işletilmesinden dolayı üçüncü
 kişilerin uğrayacağı zararları teminat altına aldığını, murisin aracın
 sürücüsü durumunda olup, üçüncü kişi durumunda olmadığını, kendi kusuruyla
 ölümüne sebebiyet verdiğini, olayda da reeskont faiz istenemeyeceğini
 savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; iddia, savunma, sigorta poliçesi, sigorta murakabe kurulu yazılı
 görüşü, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından dava dışı Nurettin'e ait ve
 davacıların murisinin sürücü olduğu ve davalıya mali mesuliyet sigortasıyla
 sigortalı araç nedeniyle davacıların tazminat talep edip etmeyeceği konusunda
 Başbakanlık  Sigorta Murakabe Kurulu'nun uygun görüş bildirildiği, motorlu
 araç sürücüsünün uğradığı zararların zorunlu mali mesuliyet sigorta kapsamı
 içinde kalıp kalmadığı hususunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda
 (KTK) ve poliçe genel şartlarında açık bir hüküm bulunmadığı, işletenin
 sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olup, KTK.nun 85, 86 ile BK.nun 45/3'e
 göre davacılar da üçüncü kişi durumunda olup, uğradıkları zararın kusura göre
 3/8'ini talep etme hakları olduğu kabul edilerek, davacı eş için (60.152.477)
 TL. ve her bir çocuk için (8.000.000)'er TL.nin davalıdan reeskont faiziyle
 birlikte tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki
 uyuşmazlık, davalı şirkete zorunlu trafik sigortası ile sigortalı araç
 sürücüsünün neden olduğu trafik kazasında kendisinin ölümü sonucu onun
 desteğinden yoksun kalanlarının aracın işleteninden dolayısı ile onun hukuki
 sorumluluğunu üzerine alan sigortacıdan sigorta tazminatı isteyip,
 isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere zorunlu trafik sigortasında sigortacı, KTK.nun 91. maddesiyle,
 işletenin aynı Yasanın 85/1. maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğunu
 üzerine almış bulunmaktadır. Anılan maddeye göre ise, bir motorlu aracın
 işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olursa işletenin bu
 zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Sigortacının bu
 kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasanın 92. maddesinde araç
 sürücünün bu kapsamın dışında kaldığına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi,
 sigorta poliçesi genel şartlarında da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir.
 O halde, sürücünün ölümü nedeniyle sigortacının sorumluluğu ilke olarak
 benimsenmelidir.

Davalı sigorta şirketi, davacıların murislerinin kusurundan
 yararlanamayacaklarını savunmuş iseler de, dosya içindeki Adli Tıp Kurumu
 raporuna göre, muris sürücü bu olayda 5/8 oranda kusurlu bulunmaktadır.
 Sürücüsünün 5/8 oranında kusurlu olması, kusurun tamamının kendisinde
 olmaması nedeniyle KTK.nun 86. maddesi gereğince işleten ve dolayısı ile onun
 sigortacısının sorumluluğunu bertaraf edemez. Nitekim, mahkemece de zarardan
 davacılar murisinin kusur oranına göre indirim yapıldıktan sonra tazminata
 hüküm kurulmuş bulunmaktadır.

Esasen doktrinde de sürücü ve yardımcılarının işletene karşı tazminat
 isteminde bulunabilecekleri dolayısı ile onun sigortacısının da sorumlu
 olması gerektiği kabul edilmektedir (Bkz., Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuk
 Dergisi, C. 1, sayı 3-4, sh. 268; Ç. Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki
 Sorumluluk ve Tazminat Davaları, Ank. 1989, sh. 86 vd.). Ayrıca, dosya
 içindeki Sigorta Murakabe Kurulunun 27.6.1994 gün ve 1983 sayılı mütalaası da
 aynı yönde olduğuna göre, davalı sigorta vekilinin bu yöne ilişen temyiz
 itirazları varit görülmemiştir.

Ayrıca, davalı vekili hükmedilen tazminata reeskont oranında temerrüt faizi
 yürütülmesine de itiraz etmişse de, uyuşmazlık konusu alacak ticari iş
 niteliğinde sigorta sözleşmesinden kaynaklanmış bulunmasına ve davacılar
 vekili de dava dilekçesinde reeskont oranında ticari temerrüt faizi talep
 etmiş bulunmasına göre, davacılar yararına reeskont oranında ticari temerrüt
 faizi hükmedilmesi TTK.nun 3, 21. maddeleri ile 3095 sayılı Yasanın 2/3.
 maddesine uygun bulunduğundan davalı sigorta vekilinin bu yöne ilişen temyiz
 itirazları yerinde görülmemiştir.

O halde, yukarıda yapılan açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın
 dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir
 isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının
 reddiyle kararın onanması gerekmiştir.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı sigorta vekilinin
 bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün
 (ONANMASINA), 2.742.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile
 temyiz edenden alınmasına, 17.4.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini